28. Bölüm "Misafir"

1.1K 97 22
                                    


Selamünaleyküm, arayı açmadan geldik!
Ramazan bayramınız mübarek olsun, bayram hediyesi olarak da şeker gibi bir bölüm yazdım, ya da nasıl olduğuna bölüm sonunda siz karar verin...

Bir bilim kurgu filminde yaşıyor gibiyiz, eskiden şikayetle gündelik işlerimizi her gün tekrar ederken aslında özgürlüğümüzü kutluyormuşuz, kıymetini anladık,  atlatacağız inşallah ve bugünleri iç çekerek yad edeceğiz Allah'ın izniyle. Bayramda alışılmışın dışında ayrı gayrı olsak da 2020'de vuku bulan hiçbir şey alışılmış değil zaten, mutlaka vardır bunda da bir hayır. Şerlerin içinde gizli olan hayırları Allahü Teala biliyor. Şikayet etmek yerine kendimizi sorguya çekebilir, oturup iç muhakememizi yapabiliriz.

Sevdiklerimizle mesafelerin anlam bulmadığı bağlara sahip olduğumuz düşüncesindeyim. Bayram sünnetlerini 7. Bölüm'ün sonunda bulabilirsiniz.

Bir an önce Bahar'la da konuşun, siz okurken büyük ihtimalle ben Times New Roman ile yazılan ve 12 punto olacak biçimde hazırlanan ödevlerden biriyle uğraşıyor olacağım inşallah, dualarda buluşmak ümidiyle.

Keyifli okumalar!

...

Kendinizi hiçbir şekilde konduramadığınız, imkansız saydığınız, hayal etmekten bile kaçındığınız senaryoların baş rolünde olmak kadar şaşırtıcı, bir o kadar da korkutucu bir duygu yoktur bu dünyada

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kendinizi hiçbir şekilde konduramadığınız, imkansız saydığınız, hayal etmekten bile kaçındığınız senaryoların baş rolünde olmak kadar şaşırtıcı, bir o kadar da korkutucu bir duygu yoktur bu dünyada. O arzuna, o hayaline ulaştığın zaman tüm güzelliklerini kaybeder, çirkinlikleri baş gösterir, geri basarsın. Bu kısır döngü sürer gider, insanoğlu kendini hırsın çarkına kendini ölümüne atana kadar ve bu gerçek yüzüne en acımasız biçimde vurulana dek.

İşte böyle, hayatımın belki de en kritik sayfasını açmak üzereydim. Üzerine neler yazılacağını bilmeden telafisi olmayan bir yola adım atmak kadar çıkılmaz bir sokak yoktur.

Kendimce belirlediğim bazı hedeflerim vardır, bunların arasında kısacası bir süreliğine de olsa yurt dışında ikamet etmek de yer alıyordu. Şimdiye kadar birisi bana çıkıp dese ki "İngiltere'ye bir süreliğine gideceksin ve orada epey kalacaksın." Ağzından bal damlıyor derdim. Duygularımın tercümanısın derdim. Fakat şükür an birebir bu hayalin hayatını yaşıyorum, neden her zerrem zehirlenmiş gibi hissediyorum?

İngilizce öğretmeni olmak, yabancı bir dilin erbabı olmak istedim. Bu dilin ana vatanı ve isteklerime ulaşan yol bana getirilmiş ve kucağıma konulmuş vaziyetteydi. Lakin ben elimi sürmeye bile tereddüt ediyorum.

Şöyle bir satır arası var ki, bir yıl içerisinde Ali ile bu yola koyulmayı seçersem, onunla bu bir yıl içerisinde aynı zamanda evlenmeyi de seçmiş bulunacaktım. Oysa ben bunu asgari lisansımı tamamladıktan sonra planlamıyor muydum? Bunun için Ali'nin yüzüğünü reddetmemiş miydim? Demek bu yüzdendi damdan düşer gibi yapması.

Ali ile o gün uzun uzun konuşup istişare yaptık. Mevzuyu her yönüyle, eğrisiyle doğrusuyla ölçüp biçtik. Onun için her şey hazır ve tamamdı ama benim hesabım hiç denk olmuyor, kafama oturmuyordu.

SON BAHARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin