Selamünaleyküm, yine biz!
Bölüm sonunda görüşmek üzere, keyifli okumalar!
........Her zaman bulunduğunuz, aşina olduğunuz belki de mekanın sahibi gibi rahat hissettiğiniz bir yerde artık diken üstünde gibi bulunursunuz, orası size yabancı gelir, çünkü sen oraya eski sen olarak girmezsin. Tam o noktada bekliyorum işte.
Fakültenin kapısına açılan bu bahçe yolundan geçerken sanki herkes bana bakıyor, bir açığımı bulmuş gibi veya bana karşı ellerindeki büyük kozu suratıma sallıyorlarmış gibi bakışları görünmez olmayı diletiyordu.
Belli ki hala yadırganıyordu, zira yüzümden çok sağ yüzük parmağıma bakadurmaları aklıma başka bir ihtimal getirmiyordu.
Zaten dönemin son günlerinde artık bir daha karşılaşmayacağım bu insanları görmezden geliyordum. Aslında ne düşündükleri zerre umurumda değildi, ben halimden ve bulunduğum durumdan memnundum, lakin rahatsız eden göz hapisleri beni geriyordu. Ali'nin bu kampüste takılan, gözde sosyal delikanlısı olması ve görünüş itibarıyla birbirimizden farklı ayrı dünyalar insanı izlenimi vermemiz bu muameleyi doğurmuştu tabii.
Bu insanlara olduğu gibi Ali'nin her sabah beni fakültenin girişinde karşılamasına da bu kadar alıştım. Bana günaydın diyor, ders öncesi kantinden çay alıp kısa bir hasbihal ediyorduk. Bu bir tek bizim fakülteye has bir özellik mi hiçbir fikrim yok ama çiftleri izlemeye bayılıyorlardı. Ya da ben herkesin bizi izlediğini sanan kompleksli bir ruh hastasıydım.
Bir keresinde konuşulanları duymuştum. Benim gibi tesettür içinde olan bir kızın sevgili yapıp üstüne rahatça fakültede fink atması çok ayıp ve yakışmayan bir davranışmış. Evet cümlesi cümlesine böyle söylediler. Uzaktan böyle anlaşılması beni üzdü fakat hiçbir şey göründüğü gibi değildi.
Tesettürüne özen gösteren, haramdan da sakınmaya çalışan Müslüman bir kızım evet. Evlenmek üzere olduğum bir adamla nişanlıyım, konuşmama, hareketlerime dikkat ediyorum, gülüp eğlenmiyorum çünkü onu tanımaya çalışıyorum. Henüz helal değiliz birbirimize, lakin bu yüzden de yüzüne bile bakmadan evlenmeyi beklemek, onu görmezden gelmek mi gerekiyor. İslami sınırlar çerçevesinde konuşuyoruz işte ben daha ne yapabilirim bilmiyorum. Herkese açık bir mekanda edebimizle konuşmak yargılanmama sebep oluyor. Bir odada yalnız olsak, uygunsuz konuşsak anlarım. Lakin evlenme arefesinde görüşülmesi lazım geliyor.
Harama bulaşmamak için elimden geleni yapıyorum, bu eleştiriler kendimi sorgulatıyor bana ve kafamı karıştırıyor. Ne yolda ilerleyeceğim bilmiyorum. Ama yaklaştı, Ali ile benim dini nikahımıza çok az kaldı, henüz tarih belirlemedik ve bugün konuyu masaya yatıracağız.
Artık helalim diyebileceğim ve meşru olarak görüşebileceğiz. Resmi nikahımız da yakın bir tarihte kıyılacak inşallah. Aslında resmi nikahın ardından dini nikah yapmayı daha yerinde bulduk fakat dönemin kapalı olacağı bir günde resmi nikah için randevu aldık, bu süre zarfında okulda daha fazla zan altında kalmamak için dini nikahı öne almak istedim. Aslında bunu insanlara karşı olmasından daha çok Rabbime karşı gönlümün ferah olmasından dolayı istiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON BAHAR
Romanceبِسْــــــــــــــــــــــمِ اﷲِارَّحْمَنِ ارَّحِيم Onlar sonbahar gibiydiler... Hüzünlü, yapraklarını dökmüş ve darmadağın... "Ya helalim olur ya da imtihanım olur dedim. İmtihanım oldu, her an her saniye. Üzüldüm, sinirlendim, ağladım ve sonunda...