❃you're good today

1.6K 270 67
                                    

Duyamıyordum.

Görüşüm bulanıktı.

Ağlıyor muydum?

Bağrışlar ve bana seslenmeler boşunaydı. Şu anda ölüm ayaklarımın altındaydı ve bir patlatıcı ağı olduğunu söyleyen Yoonji'ye göre, ikiden fazla patlayıcı olmalıydı. Kaçmak istiyordum. Ardıma bakmadan kaçıp bir köşede sadece bu düştüğüm duruma dizlerimi kendime çekerek ağlamak istiyordum.

Ama Yoongi'nin bağırışına göre yerimden kıpırdayamazdım.

O zaman ne yapacaktık? Ölecek miydik?

"Jimin! Beni dinle diyorum, kurtulman için kıçımı yırtıyorum! Beni dinle, düşünüyorum!" Art arda Yoongi'nin bağırtılarını duyunca silkinerek kendime geldim ve onun işini kolaylaştırmaya çalıştım.

"Yoonji, yoldaki küçük parke taşlarını sök!" Birden arabanın yanında duran kıza seslenmişti ve bulunduğumuz toprak alanda olan parke taşlarından yapılan yola koştuğunu görebiliyorum. Aramızda otuz metre ya var ya da yoktu. Arkam Yoongi'ye arkam dönük şekilde ve kıpırdamamak için direnirken ciddiyetle parke taşlarını söken kızı izliyordum.

"Jimin, sakince patlayıcının üstündeki botunun bağcıklarını çöz!"Akan yaşlarımı silerken Yoongi'nin bana bağırmasıyla etrafta yankılanan sesi beni titretmişti.

Bunu demesiyle hafifçe eğilip titreyen ellerimle bağcıklarıma uzandım. O anda fark ettiğim metal levhanın üstündeki toprakları elimle dağıttım. Gördüğüm zaman sayacı ile elim ayağıma iyice dolaşmıştı. Bağcıklarımı zorla çözerken Yoongi'ye itafen bağırmıştım.

"Burada bir zaman sayacı var! Dört dakika kalmış!" Bunu nasıl beklediğimden soğukkanlı bir şekilde söylediğimi bilmiyordum. Arkamdan gelen küfürlerle Yoongi de bunu fark etmiş gibiydi. 

"Yoonji altıgen şeklinde dizilmişler. Sen veya Jimin benim yanıma, kapıya, gelirken üstüne basıp etkinleştirmiş olmalısınız. Taşları bize vermen lazım ve benim dediğim yönde bana gel, tamam mı güzelim?" Yoonji yutkunup başını sallarken Yoongi sanki patlayıcıların yerini kafasında çizmişti.

"İki adım sağa git ve üç metre kadar Jimin'e doğru yürü." Sakince konuşması bulunduğumuz durumda beni şaşırtan bir şeydi. Ellerim titrerken sürekli gerginlikten yutkunan Yoonji dediklerini yapmaya başladı.

Bana yaklaştığında sanki anlamıyormuşuz gibi her şeyi tane tane anlatan Yoongi, bu sefer bana itafen konuşmuştu.

"Jimin, yavaşça botu çıkar yerine elini koy ve ayağının ortalama ağırlığı kadar taş doldur içine." Sonrasında ne yapmaya çalıştığını anlamıştım. Sağ ayağımı yavaşça çekerken elimle içine bastırdım. Sonra Yoonji'nin elindeki taşları yavaş yavaş içine koydum.

Birden üstümden kocaman bir yük kalkınca Yoonji yutkunmuş ve olduğum yerde kalmamı söylemişti. Elindeki taşları yine onun direktifleri üzerine taşları Yooongi'ye vermişti. Benim gibi botuna yerleştirdiğinde ona sordum.

"Kaç dakika var?" Patlayıcının üstüne bakıp gözlerimin içine baktı daha sonra Yoonji ve benim elimden tuttuğu gibi bizi sürüklemeye başladı. Gözlerindeki o bakış birden nefesimi kesmişti. Bakışları çok keskindi ve hızla koşarken alamadığım nefes yüzünden akciğerlerim yanmaya başlamıştı.

Arabaya ulaşmamıza çok az kalmışken arabaya binsek bile yeterli zamanımız olmadığını fark etmiştim. Tuttuğum eli istemsizce daha çok sıkarken bizi arkasına alıp sanki saklayabilecek gibi birden durmuştu.

"Yine başaramadım." Fısıltısını duyduğum gibi gözlerimi sımsıkı kapatmış ve korkumda boğularak Yoonji gibi Yoongi'nin sırtına alnımı yasladım. 

smeraldo | yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin