Arayıp Bulmak Neyi Değiştirir?

İçimizdeki İblisler ve İki Tepe Arasındaki Güneş

''Renksiz hayaller dolu, dökülen göz yaşlarım.

Ezikliği kalbimde, yaşanmış tüm aşkların.''

Cumali- Duymak İstiyorum.

Zaman insana hayatın ironikliğini yüze çarpan oyunlar oynamayı sever, Oh Sehun yine siyah atletiyle yine şık bir otelin lobisinde yine bir gece vakti oturuyordu. Elinde aylardır kullandıkları tuşlu eski telefonların aksine son model bir cep telefonu vardı. Artık her biri farklı yerlerde olduğundan internet üzerinden görüşmek durumunda kalıyorlardı, bu da her birinin takip edilmesini kolaylaştırıyordu fakat bu Sehun'un pek umurunda değildi. Çünkü kimsenin ondan şüphelenmediğine neredeyse emindi. Bu işin başlangıcından beri asla adı anılmayan ve her zaman görünmez olan oydu. Hiçbir dosyada kendisine rastlanmıyordu, tam planladığı gibi. Fakat Sehun sanılanın aksine bu durumdan memnun değildi, yakalanma endişesini bir kez olsun içinde hissetmeyi dilerdi. Birinin onu takip ettiğine dair paranoyaya yakın düşünceleri ya da her an bir polis memurunun onu alıp sorgu odasına tıkacakmış gibi kalbinin korkuya bulanıp soluk almasını zorlaştırmasını isterdi, böylece günlerdir tek tük dalmalar dışında uyuyamayan Baekhyun'un içinde bulunduğu durumu bir nebze olsun anlayabilirdi.

Lakin anlayamıyordu, geçen aylarda fütursuzluğuna alıştığı adam şimdi bulundukları otel dışında hiçbir yere çıkmıyordu, sürekli tetikte ve her an kaçmaya hazır haldeydi. Karışan ve birbirine giren bütün düğümleri çözmeye çalışan Minseok onlara yalnızca ''Bir süre ortalıkta görünmeyin.'' demişti, bu demektir ki kanun kaçağı falan sayılmazlardı fakat Baekhyun bir an için bile olsa katil olmaya yaklaştığı o dakikaları unutup kendini suçlamayı bırakmıyordu. Belki de Chanyeol için endişeleniyordu, Sehun onun gözlerindeki vicdan azabını gördükçe nefesi daralıyor gibi hissediyordu çünkü Baekhyun'un kontrolü kaybetmesine o ve hislerinin acemi dışa vurumu sebep olmuştu, bunu kimse sesli dile getirmese de kendisi bunu biliyordu.

Siyah kısa saçlarını karıştırdığı ellerini düşüncelerinin yoğunluğu ile terleyip nemlenen ensesine indirdi, bu hareketi genç bedenine göre diri olan kollarını ortaya çıkarınca bir kadının ona baktığını gördü. Yakaladığı şuh bakışlar kendi kendine gülmesine sebep oldu çünkü normal bir zamanda iş dışında hiçbir şey onun böyle bir fırsatı kaçırmasını sağlamazdı fakat şimdi durduğu yerde aklından o kadar çok düşünce geçiyordu ki bu düşünce bulutunu elleri ile sıyırıp önünü göremiyordu. Dahası Baekhyun vardı, genç adam artık onun kendi hayatındaki varlığını kabul etmişti.

Baekhyun ile günlerdir aynı otel odasında elli metrekarelik alanda beraber kalıyorlardı, onunla yan yana olmak daha doğrusu buna dip dibe olmak denebilirdi, şaşırtıcı derecede var olan her soruna rağmen keyifliydi. Sehun ikisinin beraber kalmak konusunda çok uyumlu olduklarını fark etmişti. Uyumdan kastı şuydu, ikisi de dağınıklardı ve pis olmaması haricinde odadaki hiçbir kargaşayı umursamıyorlardı, şampuanları bile ortaktı. Hatta bazen otel odasına yemek sipariş ettiklerinde Baekhyun mutfak kısmından çatal getirmeye üşenip onun çatalından yiyordu. Birbirlerini gerektiğinde yalnız bırakma ve gerektiğinde de yanında olduğunu hissettirme dengesini de yakalayabilmişlerdi, iyi gidiyorlardı. Sehun tabi ki onun tanıdığı ve içinde eşeleye eşeleye kendine bir yer edinen Byun Baekhyun'un gerçek kıyamet kişiliğinin bu olmadığını biliyordu ama adam dipteydi ve Sehun onunla dibin bile aslında o kadar da fena olmadığını düşünmeye başlamıştı, idare edilebilir bir yanı vardı. Baekhyun'u asla uzun süre yalnız bırakmıyor olması bütün bunların dışındaydı çünkü kısa olan bazen Sehun'un gözlerinin içine öyle sırtında tonlarca yükü taşımaya çalışıyormuş gibi bir ifade ile bakıyordu ki Sehun onun bakmadığı birkaç salise içerisinde adam banyodaki makası alıp kendi göğsüne saplayacak ve canına kıyacak sanıyordu. Tüm bu düşündükleri içini sıkınca kolundaki saate tekrar baktı Sehun. Minseok'un onu aramasına iki dakika otuz saniye kalmıştı. Bu süreyi yaslandığı bar masasına uzun parmaklarını belli bir ritim ile vurarak harcamak, karşısında ona şuh bakışlar atan kadınla göz göze gelmekten daha cazip geldi. Sonunda beklediği arama geldiğinde oğlan rahat bir nefes aldı çünkü Baekhyun'u daha fazla odada yalnız başına bırakmak istemiyordu.