Okuma tarihinizi buraya yazar mısınız?
(Min Yoongi)
Siyah saçlı üstünde beyaz hoddie ve siyah şort olan çocuk karşımdaki banka kendini atıp elindeki C.D.La Barca'ya ait olan Hayat Bir Rüyadır kitabını okumaya başladı. Tanımadığım kişiler ile konuşmayı sevmediğimden dolayı onu göz ucuyla inceledim. Şüpheyle başını kaldırıp etrafa bakındığında kendi kitabıma eğildim.
Ablamın arabasının geldiğini görünce hızla kaldığım sayfayı işaretleyip çantamı aldım. Siyah saçlı çocuğun beni izlediğini fark etsem de onun ile göz teması kurmadım ve arabaya yürüdüm.
Bindiğimde çantamı arka koltuğa fırlatıp dışarıyı izlemeye başladım. "Arkadaş mı edindin?" diye sordu ablam. Baktığı yere baktığımda beyazlı çocuktan bahsediyordu. Bilmiyor muydu benim insanlar ile konuşmadığımı.
"Senin ile konuştu mu? Ya sen onun ile konuştun mu?"
Benim ile kim arkadaş olmak ister ki, her tarafı yara bere olan, konuşamayan ve bir katilden kim hoşlanır? Şahsen ben asla konuşmam da hoşlanmam da.
Sonunda arabayı sürmeyi hatırladığında içimden 'nihayet' diye geçirdim. "O çocuk ile arkadaş olmanı çok isterim yoongi, tabii iyi biri ise."
Tabii ki de abla(!)
Sen istedin diye yarın hemen o çocuk ile tanışacağım(!)"Bugün evde yemek yerine dışarıda yemeye ne dersin? Senin ile bir yerlere gidip yemek yemeyeli çok oldu. Ne yesek...Acı-tatlı tavuk ve japchae, ne dersin?"
Beklentiyle gülümsedi.
Üzgünüm abla sana cevap vermem -veremem-"Yarın biraz gecikebilirim, ayarlamam gereken bazı belgeler ve toplantılar var. Beni bekler misin?"
Eve yürüyerekte gidebilirim, giderken de han nehrinden aşağı atlarım.
"En iyisi Namjoon abini arayayım, birazcık boş zamanı vardır."
Neden beni yalnız bırakmıyorsun? 24 saatlik intihar gözetimi gibi saçma bir şeyi neden önemsiyorsun ki?
Eski küçük arabamıza binmeden önce babama onunla beraber direksiyon koltuğuna oturmak istediğimi söylemiştim. İlk başlarda reddetse bile sonrasında kabul etmiş ve beraber sürücü koltuğuna oturmuştuk. Yolda ilerlerken babam aşağıdan direksiyonu tutsa bile sanki ben hareket ettiriyormuşum gibi yapıp kendimce eğleniyordum. Annem ise bu hareketlerime gülüp bizi kameraya alıyordu.
Virajlı bir yola girdiğimizde babam direksiyonu bırakmamı söylese bile inat edip bırakmamıştım. Aniden yola atlayan tilki ile paniklemiş ve istemsizce direksiyonu sertçe sol tarafa kırmıştım. Bu hareketime müdahale edemeyen babamın ve arabadaki diğer aile bireylerimin bağırışları eşliğinde ilk korkuluklara çarpmış daha sonrasında uçurumdan yuvarlanmaya başlamıştık. Direkt bana gelen hava yastığı ve babamın sıkıca beni tutması, ablamın da koltukları kendine siper etmesi sayesinde kazadan sadece ikimiz kurtulabilmiştik.
O günkü bağrışmalar, ambulans sesleri, uyandığımda doktorların bana sorduğu saçma sorular hepsini hatırlıyorum. İyileştikten sonra ablamla polisler eşliğinde yetimhaneye bırakılmamız ve benim orada itilip kakılmam. Lanet olsun ki, her lanet şeyi hatırlıyorum.
Ablamın kolumu dürtmesi ile dokunduğu yer alevlenmeye başladı resmen.
Bana dokunma!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Without Me | Sope
FanfictionAğır depresyonda olan bir çocuk ve onu anlayıp, ona umut olmak isteyen bir diğer çocuğun hikâyesi. " "Utanacağın ya da korkacağın bir şey yok." Biraz daha yaklaşıp saçımı öpüp, kokladığında sesli bir şekilde ağlamaya başladım. " Tüm telif hakları so...