İddia

1.8K 171 11
                                    


Nyks'tan

Atalent birden bayıldı. Lite'a döndüm. O ise sinsice sırıtıyordu. "Sen yaptın!?" dedim yarı kızgın yarı sorgular şekilde. Lite bana döndü. Lite"Doğru bildin. Ben yaptım. Eğer sende zorluk çıkarırsan sana da aynısını yaparım." dedi keskin ve korkutucu bir şekilde.

Kaşlarımı çattım." Bana emir verme! Çık git!" derken gözlerimin döndüğünü hissettim. Atalent'e döndüm. Yavaşça yüzüne vurdum. Sihirle ayıltacakken Lite" Zorlamıyor musun?" demesi ile ona döndüm.

Lite" Yani Atalent'e bizi unutturmuş olabilirsin ama Zorlamıyor musun? Bizi tekrar hatırlamasından mı korkuyorsun?" demesi ile havada şimşek çaktı. Ellerim yumruk halini alırken" Bir bok bildiğin yok! Gelmiş burada beni suçluma!" demem ile acıyla kıvrandı.

Güçlerimi kontrol edemiyordum. Birisi kapıyı açtı. David'ti. David" Neler oluyor bilmiyorum ama Atalent ile sen bizimle gelip bu konuyu açığa kavuşturacaksınız." demesi ile karanlığa gömüldüğümü hissettim...

Atalent'ten
Gözlerimi açtığımda yoğun ışıktan dolayı bir kaç kere kırpıştırdım. Kolumu oynatmaya çalıştığımda beceremediğimi fark etmem ile sinir kat sayılarım arttı.

Birisi" Ooo kaçağımız uyanmış." demesi ile sesin geldiği yere döndüm. Kurttu. Gerçekten o ölü hali ile orada kalmalıydı! "Sen kimsin?! Benim burada ne işim var?!" Kurt"Adım Carlos. Bizi unuttuğunu duyduk. Bizde çareyi seni kıstırıp konuşturmakta bulduk. Kaçıyorsun çünkü." elimi kaldırmaya çalıştım.

Kaldıramıyordum. Çok halsizdim." Siz bana ne verdiniz?" Carlos" Mine, kurt boğan ve son olarak da Pessimum taşı verdim." "Yani beni iplerle bağlama cesaretini buradan buldunuz."

Carlos etrafımda döndü ve kulağıma eğildi. Carlos"Neden bize karşı böyle öfkelisin?" zihnimi hatırlamaya zorlarken bir görüntü belirdi. Aynı şeyi bir dede yapıyordu. Hatta... Titrediğimi hissettim. Gözlerim dolduğunda yüzümü sakladım.

O etrafımda dönerken o anın her şeyi zihnime kazınıyordu. Sessizce ağlamaya başladım. Yanağımdan yaşlar yavaşça çeneme doğru süzülürken pantolonuma bir kaç damla düştü.

Carlos"Neden ağlıyorsun?" sesi yumuşamıştı. Bu beni sinirlendirirken dışarıda kuvvetli bir fırtına koptu ve ardından da hortum... Carlos yüzüme eğildi.

Carlos" Neyin var?" elini yanağıma koyacağı sırada başımı geriye attım. Gözlerini kapattı. Derin bir nefes aldığında" Neden? Neden benden kaçıyorsun? Neden bizi unutmak istedin? Neden? Biz mi bir şey yaptık?"

Güldüm ama bu gülümseme acı doluydu. Ben onlara zarar vermeme rağmen hala önemsiyorlardı. Gittikçe unuttuğum şeyleri hatırlarken "Mecburum." diyebildim sadece.

Carlos "Neden ama? Neden mecbursun?"  "Neden söyleyeyim mi? Gerçekten merak ediyor musun? Size değer veremem. Sizi sevemem. Seni hiç sevemem. Eğer ölmek istemiyorsanız beni sevmeyi kesin. Sende öyle..." gözlerini kapattı.

Carlos"Ciddi misin?" diye sordu sadece. Bende" Evet. Hiçbiriniz ile konuşamam. Hatta kimseyi sevemem." demem ile hızla dışarı fırladı...

Nyks'tan
Gözlerimi açtığımda karşımda sırıtan bir Lite görmeyi beklemiyordum. Çok güçsüzdüm. Demesine göre bana mine ile pessimum taşını hiç üşenmeden öğütüp içirmişler(!)

" Tam bir pisliksin!" demem ile yüzünü yaklaştırdı. Başımı geriye attım. Lite"Neden kaçıyorsun?" ölmemen için...
"Çık git." Lite" Neden kaçıyorsun?" bu sefer sesinde hayal kırıklığı sezmiştim.

Başımı eğdim. Gülümsedim ve başımı yavaşça iki yana salladım."Canını mı yaktı?" dedim ve başımı kaldırıp gözlerimi onun gözlerine kenetledim. Soruma birden afallamıştı. "Lite çık git! Seni sevmeyen biri için bu kadar uğraşma" dedim ve yüzümü en duygusuz halini aldım. Eğer biraz daha durursa ağlayacaktım.

Melez |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin