Görü...

1.6K 168 75
                                    

Lite'dan

Gözümü cesetlerden zorla da olsa ayırdım. Yanaklarımdan yaşlar süzülürken Nyks'a baktım. Ona seslenmeye başladım. İşe yaramadığında onu kendime çevirip sarsmaya başladım.

Nyks uzun bir süre sonra bana dönüp "O- onlar... Annem ve Mark değil değil mi?" derken ikimizde ağlıyorduk. Nyks birden yere yığıldı. Elena'ya baktım. O da bayılmıştı.

Son kez ikinci anneme ve dostuma baktım. Linda'nın kalbine kazık saplanmıştı. Yetmezmiş gibi yüzü ve vücudunun görünen yerleri kandı. Mark'a döndüm.

O... Derin bir nefes aldım. Onun ise sağ kolu kopmuş, üstüne konmuştu. Kalbi... Kalbi de sökülmüştü. Ağlamam dinmediğin de dışarı çıktım....

....

Nyks'tan
.........

Gözlerimi açmamla John'a dönüp"Gerçek miydi?"dedim. Sesim çok cılız çıkmıştı. John yavaşça başını aşağı yukarı salladı. Tekrar ağlamaya başladığım da" Neredeler?" diyebildim sadece.

John" Gömdük... Sen... Nyks... Sen tam tamına bir aydır uyuyorsun." demesi ile Gözlerim sonuna kadar açıldı."Ş-ş- şaka?" John hayır anlamında başını salladı.

John" Ciddiyim... Birden bayıldın ve bir ay boyunca uyanmadın. Bizde o sırada cenaze işleri ile ilgilendik." gözümden bir iki damla yaş düştü. Annemin ve dostumun cenaze töreninde yoktum!

Ağlamam artarken" Atalent?" dedim. O hala uyuyor muydu? Peter" Uyanmadı." "Babam?" dedim belki o ölmemişti. Belki söylemişlerdi. Bizim kurtarmamızı bekliyordu.

Odaya Lite girdiğin de herkes çıkmıştı. Lite"Yeter artık." dedi ve bana sarıldı. Ağlamaya başladığım da Lite" Ağlama" dese de onun sesi de ağlamaklı çıkmıştı.

Ondan ayrıldım. Yüzü çökmüştü!? Zayıflamıştı? "Kanı ölmemek için mi içtin sadece?" dedim sinirle. Lite kendine bakıp "Bir aydır başına, başımıza gelmeyen kalmadı! Normal değil mi?"

Bende acıktığımı hissettiğim de gözlerimi kapadım. Derin bir nefes alıp geri açtım.

Aşağı inip doyacağım şekilde kan içtim. Biri boynuma hızlıca sarıldı. Elena idi. Elena"Uyandın!" gülümsedim. "Uyandım." dedim üzüntülü bir ses ile.

Ondan ayrılıp "Atalent'e bakmalıyım." dedim ve odasına çıkarken içeride sesler duymam ile durdum. Atalent uyanmış mıydı? Carlos'un sesini duydum.

Carlos"Atalent artık uyanmanın zamanı gelmedi mi? Bir aydan fazladır uyuyorsun... Annem gibi sende gitme... İstemiyorum Atalent senin de bırakmanı istemiyorum... Hayatımdaki herkes gitmişken sende gitme... Biliyor musun? Sırf benim yüzümden babam Emy, beni ve annemi bıraktı... Sende diğerleri gibi yapıp gitme."

Gözlerim dolsa da hemen yüzümü halledip odaya bildiğin daldım. Carlos şaşkınca bana bakarken" Uyandın." diyebilmişti.

" Sana da günaydın. Şimdi çıkarsan ikizimi Dünyaya döndürmem gerek." o odadan çıktığın da Atalent'in kulağına eğilip" İkiz eğer eniştemi üzersen seni gebertirim." dedim fısıldayarak.

Hızlıca bir tılsım yaptım ve büyü ile de işimi hallettim. Atalent çok geçmeden uyanmıştı. Başını tuttu. Sonra düzelip" İkiz." demesi ile boynuma atıldı.

"Günaydın gülüm. Bu kadar sevildiğimi bilmiyordum." dedim gülümseyerek. Atalent sırtıma yumruk atması ile"Çürüdü çürüdü!" kıkırdadı. Benden ayrılıp" İyi misin?"

Evet anlamında başımı salladım. Aslında pek iyi sayılmazdım ama bunu şu an Atalent'e anlatma gibi bir derdim yoktu. Üzülmesini istemiyorum.

Atalent'ten

Melez |TAMAMLANDI|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin