"Çatlamama ramak kaldı. Cidden Jungkook gün boyu burada mı takılacağız?"
Taehyung balkonda kitap okuyan Jungkook'a kısa bir bakış atmış, ifadesiz ve sıkıcı bir tavırla etrafını süzmuştü. Sakin ortam, çevrilen sayfa ve kuş sesinden başka ses yok.Hiç tarzı değil.
Jungjook istifini bozmamış, Taehyung'a kısa bir bakış atıp kitabını okumaya devam etmişti. Kitap ve sesizlik.Jungkook'un tarzı. Eğlence, parti, gereksiz insan kalabalığı,hiç tarzı değil.
"Hey Jungkook! Hadi gel şu karşı caddedeki kafeye gidelim, yeni açılmış."
Taehyung yerinden ayaklanmış sevinçle tebessüm edip, kitap okuyan Jungkook'un karşısına geçmişti.
Jungkook elini şakağına dayamış sessizce mırıldanmıştı.
"Sen gidebilirsin Taehyung, ben kitap okuyacağım."Jungkook şu anda kitap okumaktan başka hiçbir şey yapmak istemiyordu, oysa ki Taehyung ısrarcıydı.
"Hayır hayır, sen de geliyorsun." demiş, Jungkook'un boştaki elini kavrayıp çekiştirmişti.
"Taehyung." dedi Jungkook sakin bir sesle, göz küreleri ise hala kitabındaydı.
Taehyung derin bir of çekmiş, Jungkook'un elini bırakıp yerine tekrar oturmuştu.
Anlamıyordu. Ne vardı bu kadar kitap okumakta? Kitap okumak dışında eğlenceli şeyler de yapabilirlerdi. Kafe veya oyun salonu gibi yerlerlere gitmek gibi. Taehyung'a göre kitap okumaktan daha eğlenceliydi. Ki Jungkook başını şu kitaptan kaldırabilse her şey mümkündü.
"Hafta sonu seni görmeye geliyorum senin şu yaptığına bak." dedi Taehyung. Kınayan bir ifadeyle arkadaşını süzmüş burun kıvırmıştı.
Jungkook hafifçe tebessüm etmiş, sonunda kitap okumaktan küçülen gözlerini Taehyung'a çevirmişti.
"Kötü bir şey yapmıyorum, bana katılabileceğini sana söylemiştim. Üstelik buraya kendi isteğinle geldin Taehyung."
Taehyung göz devirmeden edemedi. Evet beraber kitap okumaktan söz ediyordu Jeon Jungkook.
Tanrı aşkına haftanın beş gününü zaten okulda geçiriyorlardı. Bi hafta sonları vardı zaten. Ne kitabıydı. Okulda kitabı zor açıyor, iki satır bile okuyamıyordu.
"Saçmalama Jungkook, hafta sonunu böyle mi geçireceğiz? Hep kitap okumakla nereye kadar? Biraz hayata açıl, gez, toz." dedi Taehyung. Arkadaşı Jungkook'un da gezip her genç gibi hayatını yaşamasını istiyordu.
"Gerçek hayatta ne yaşanıyorsa kitapta da aynısı yaşanıyor. Gerçek hayatta adam karısını aldatıyor, genç bir kız aşık oluyor, hasta çocuklar ölüyor, kitaptaki hayatta da bunlar olmuyor mu? Hayata açılmak sadece 'gezmek ve tozmaktan' mı ibaret?"
Jungkook küçük gözlerini kısıp ona hayretle bakan arkadaşına çevirmiş, burukça tebessüm etmişti. Farkındaydı. Taehyung'ta her genç gibi hayatı dolu dolu yaşayanlardandı. Gitmediği yer, gezmediği ülke kalmamıştı. Oldukça sosyal bir karakteri vardı. Jungkook gibi değildi.
Jungkook'un hayatı kontrol ve düzenden ibaretti. Akranları içki içer, okuldan kaçar, sevgili yapar, partilerde sürterdi. Jungkook ise sadece hafta sonları büyük annesinin yanına Busan'a gider, ya da şuanda olduğu gibi kitap okurdu.
Taehung elini teslim olur gibi havaya kaldırmış, "Tamam, pes ediyorum gezmeyi unut sohbet edelim, yoksa can sıkıntısından patlayacağım" dedikten sonra Jungkook'un oturduğu koltuğun hemen yanındaki tekli koltuğa sinmişti.
Jungkook Taehyung'un bu haline kıkırdamış, tavşan dişlerini belli eden bir gülümsemeyi gözler önüne sermişti. Jungkook gülünce bir melek gibi göründüğünün farkında değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Memoria Persa | jikook
Fanfiction"Hasta bir çocuğa aşık olacak kadar aptalsın." 15|9|18 17|6|19 17|11|19#2 jikook 16|1|21#1 hayran kurgu 5|12|22#1 taegi