Son kez, sanatçımız ile okuyun:')
🌷
Jeon Jungkook. 12 harft, bir dünya huzur, bir ömür mutluluktu benim için. Tattığım acı tatlı tüm hislerin sahibiydi bu adam. Kalbimin, bedenimin, ruhumun.
Jeon Jungkook, bana en güzel anıları yaşatmıştı dün gece. Bana cennetten bir kaç dakika çaldığını söylemişti, ben onunlayken her gün cennette gibiydim. Onun varlığı, onun gülümsemesi, onun her bir bucağı, mutlulukları, hepsi bana cenneti yaşatırdı.
Benim için tek cennet onun gözleriydi. Tek dünyam onun sol göğüs kafesiydi. Onun için yarattığım dünyam, tam sol göğsümdeydi.
Sıcak battaniyenin altında çıplak bedenlerimiz vardı. Çıplak fakat birbirine bağlı, aynı ruhu ve aynı hissi taşıyan iki çıplak beden. Gözlerimi yavaşça araladım, Jungkook'un düzenli nefesleri yüzüme çarparken.
Sabahın güneş ışıkları kulübenin küçük penceresinden sızıyordu. Arkamdaki duvardaki bu pencereden sızan güneş ışığı Jungkook'un yüne hafifçe vuruyor, siyah saçlarının parlamasını sağlıyordu. Güneş ışığından dolayı kaşları hafif çatıktı.
Siyah saçları dağılmıştı, tam dibimde uyuyor, başım tam yanında duruyordu, ona dönük bir şekilde. Ses çıkarmadan bir süre Jungkook'u izledim.
Güzelliği kalbime tatlı bir huzurun yayılmasına sebep oluyordu, yüzüme çarpan nefesinde boğulmuyor, aksine yaşadığımı hissediyordum. Aldığı nefeste can buluyordum.
Gözlerini yavaşça araladığı zaman gözlerimi kapattım. Ses çıkarmadan, uyumuş numarası yaptım. Yüzümdeki nefes daha da yaklaşmış, belimdeki el daha da sıkılaşırken, Jungkook kafasını boynuma gömmüştü.
Huzurla gülümsedim. Fakat Jungkook bunu görmemişti. Tatlı nefesleri boynumu yokluyordu.
Elimi sırtına koydum, sıkıca sarıldım bedenine ve bana daha çok yaklaşmasına sebep oldum, içime çektiğim saçlarının kokusunu anlatamazdım. O kadar güzel, o kadar eşsiz bir kokuydu.
"Ben hiç bu kadar güzel bir uyku çekmedim Jimin, hiç bu kadar güzel anılar yaşamadım. Tam göğüs kafesimin üzerinde uçup duran bir kelebek var, kimse üzemez artık beni." Jungkook başını boynumdan çekmeden oraya doğru uykulu sesiyle konuştuğunda tekrar saçlarına öpücük kondurdum.
Aynı zamanda çıplak sırtındaki elimi saçlarına çıkarmıştım, her bir tutamını okşarken.
"Ben de, ben de hiç bu kadar huzurlu hissetmemiştim. Dün gece yaşamadığım mutluluğu yaşadım. Tam göğüs kafesimde kelebek var, onunla nefes aldım. Sanki yeniden doğdum Jungkook." Dedim, mırıltıyla Jungkook başını boynumdan çekti, yavaşça sol göğsüme kadar ilerledi. Nefesini hissederken göğsümde, vücudumu saran tatlı heyecana alışmıştım.
Dudaklarını sol göğsüme bastırdı. Elini belimde durdu. "Hepsi benim Jimin," diye fısıldadı Jungkook, gözlerimi huzurla kapatıp gülümsedim, saçlarıyla oynarken,"Buradaki kelebeklerin hepsi benim, ben de senin."dedi Jungkook, tekrar öptü sol göğsümü.
Ben tekrar yaşadığımı hissettim, kalbim göğüs kafesimden çıkarcasına hızlı atarken.
"Seni sevi- Ahh." Yerimde kıpırdanarak kalçamın acımasıyla inledim, cümlem yarıda kesilirken. Tam olarak deliğimde hissettiğim sancı yüzümü buruşturmama, Jungkook'un başını göğsümden çekip bana çevirmesine sebep olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Memoria Persa | jikook
Fiksi Penggemar"Hasta bir çocuğa aşık olacak kadar aptalsın." 15|9|18 17|6|19 17|11|19#2 jikook 16|1|21#1 hayran kurgu 5|12|22#1 taegi