🌷
Zihnimdeki Jungkook'a ait düşünceleri de göz yaşlarımla beraber sildim. Hiçbir şeyi kafaya takmamak ve olduğundan daha mutlu görünmek için gülümsememi edindim yine yüzümde.
Kapıyı açtım ve bu sefer gülümsemem içtenlikle genişledi. Hoseok hyung hiç eskimeyen gülümseyen yüzü ile tam karşımdaydı.
"Jimin-ah!" Hoseok hyung seviçle bağırıp bana sıkıca sarıldığında artık sahiciydi gülüşüm.
"Hoseok hyung." dedim ve sarılışına aynı şekilde karşılık verdim.
"Seni çok özledim Jimin-ah! Kanada'da havalar çok soğuk, insanları da öyle." Hoseok hyung kollarını benden ayırıp bakışlarını yıllardır uğramadığı yalıda gezdirmişti.
"Hiç değişmemiş, Teyzem zevkinden bir türlü vazgeçmiyor."
Bayan Jeon çok sade bir kadındı. Sadeliğe önem verir, aşırılıktan kaçınırdı. Evin dekorunu bizzat o yapmış, yıllar geçmesine rağmen değiştirmemişti.
Ben bu dediğine hafifçe kıkırdarken evin tüm çalışanları ve Jungkook yanımıza gelmişti.
Jungkook önce bana kısa düz bir bakış attı, Hoseok hyunga doğru ilerlerken, "Hoş geldin hyung." dedi tebessüm edip Hoseok hyunga sarılmıştı.
Bana da bu şekilde gülseydi keşke. Beni gördüğünde düşmeseydi yüzü, silinmeseydi yüzünden o harika gülüşü. Sarılsaydı sıkıca. Kırmadan, acıtmadan.
Tabi bu isteğim sadece hayalden ibaretti. Gerçekleşmeyeceğini bildiğim hayaller. Jungkook'un olduğu hayallerim.
"Hoş bulduk Jungkook. Çok değişmişsin, baya yakışıklı olmuşsun." dedi Hoseok hyung yüzündeki gülümseme ile önce Jungkook'un sarılışına karşılık vermiş, sonra onu beğeniyle süzmüştü.
Bakışlarım Jungkook'a gitti ister istemez. Tebessüm edip başını yere eğmişti. Utangaçlığını sevdiğim adam.
"Teşekkür ederim hyung, sen de çok yakışıklı olmuşsun."
Hoseok hyung kıkırdadı, "Ben her zaman yakışıklıydım Jungkook." dedi ve Seungi noona ile Siwon amcaya döndü.
Seungi noona ve Siwon amca saygıyla eğildiler, "Hoş geldiniz Hoseok bey." dedi ikisi de, Jisa ve Mira ise hayran dolu bakışlarını Hoseok hyungtan ayıramıyordu.
"Hoş buldum, sizleri çok özledim cidden. Kwon nerede peki? En son geldiğimde üç yaşında falandı." Hoseok hyung samimi gülümsemesi ile Seungi noona ile Siwon amcanın önünde saygıyla eğildi önce.
Onu özlemiştik. Mütevazı ve güneş gibi parlayan gülümsemesini herkes özlemişti. Başta ben tabi ki. Jungkook'ta özlemişti.
Kwon mutfaktan utana sıkıla çıktığında Hoseok hyung ona doğru hızlı adımlarla ilerledi.
Gülümsemem yüzümde genişledi, bakışlarım Jungkook'a kayarken onunda gülümsediğini fark etmiştim.Tavşan dişlerini belli eden gülümsemesi ile nasıl mükemmel göründüğünden haberi var mıydı acaba? Bu gülümsemesinin kalbime işlediğinden haberi var mıydı?
Jungkook gözlerini bana çevirdiğinde gülüşüm yüzümden silinmişti, aynı şekilde onun da. Başkalarına gülüyorduk, birbirimiz hariç.
🌷
Saat öğlene doğru Jungkook ve Hoseok hyung kahvaltılarını yapmış, hava almak için yalının geniş bahçesindeki terasına çıkmışlardı.
Ben ise mutfak işlerine yardım etmiş, öğlene doğru ise Yoongi hyungun gelmesi ile onu da alıp bahçeye serdiğim kilin üstüne oturmuştuk. Tabi Yoongi hyungun gelme amacı proje ödeviydi. Aslında bunu önceden planlamıştık fakat ders saatlerimiz ve Yoongi hyungun çalışma saatleri uymuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Memoria Persa | jikook
Fanfiction"Hasta bir çocuğa aşık olacak kadar aptalsın." 15|9|18 17|6|19 17|11|19#2 jikook 16|1|21#1 hayran kurgu 5|12|22#1 taegi