🌷
Piknik sepetine gerekli malzemeleri yerleştirirken akşam Kwon'u nasıl sinir edebileceğimi düşünüyordum. Resmen kafama futbol topunu atmıştı. Üstelik Jungkook'a rezil olmuştum. Onu güldürmüştüm ama yine rezil olmayı başararak.
"Jimin sen Yoongi'yi aradın mı? Etler için kömür lazım." Hoseok hyung elindeki katlanan sandalyeyi yere bırakıp yanıma doğru geldiğinde gülümseyip başımla onaylamıştım.
"Evet hyung mesaj attım, birazdan burada olur." diye cevap verdim piknik sepetinin üstünü sofra bezi ile örterken. Her şey hazırdı.
Jungkook'un sevdiği kurabiyelerden koymuştum. Ayrıca Seungi noonanın bizim için taze sıktığı portakal suyunu da eklemiştim.
"Tamam Jungkook'ta Taehyung'a haber verdi. Onun arabası ile gideceğiz piknik yerine." Hoseok hyung yüzündeki şapşal gülümseme ile konuştuğunda ben de tebessüm etmiştim.
"Bu iyi bir şey o zaman." dedim ve imalı bakışlarımı Hoseok hyungta gezdirdim.
"Harika bir şey bu, tekrar onu görebilme fırsatı elde ettim. Üstelik hala bana sarıldığı anın şokunu üstümden atamazken." Hoseok hyung tekrar benim duyabileceğim şekilde konuştuğunda kulağıma değilmiş, mutfak kapısında bizi bekleyen Jungkook'un geldiğinden haberimiz olmamıştı.
"Hoseok hyung." diye seslendi Jungkook, tok bir sesle kaşlarını hafif çatıp, "Taehyung geldi, her şey hazırsa gidelim artık." demiş ve cevabını beklemeden dışarıya çıkmıştı.
Aniden bakışlarımı Jungkook'a çevirdim. Ne olmuştu yine? Hoseok hyung tekrar gülümseyip, "Bence de bekletmeyelim." diye mırıldanmış, piknik için gereken eşyaları almış ve mutfaktan çıkmıştı.
Jungkook yanlış anlamamıştır değil mi? Sonuçta biraz kulağıma eğilmişti Hoseok hyung. Cidden nasıl anlayamazdı? Yanlış anlaması gayet normaldi.
Şahsen ben Taehyung ve Jungkook'u bu şekilde görseydim bende yanlış anlardım. Hatta gün boyu salya sümük ağlar,depresyona bile girerdim.
Ama Jungkook niye bozuluyordu ki bu duruma? Hoseok hyungla yakın olmamı neden istemiyordu?
Kafam darma dağındı.Yoongi hyung aniden mutfağa girip, "Bana piknikten bahsetmemiştin sarı yumak." diyip kaşlarını çattığında iç dünyamdan çıkıp kendime gelmiştim.
"Şimdi haberin oldu işte. Hadi gidelim bizi bekliyorlar." Yoongi hyunga kısa bir bakış atıp piknik sepetini aldım ve mutfaktan çıktım. Arkamdan gelen Yoongi hyungun homurdamasını duymuştum.
Konaktan dışarıya çıktığımızda Hoseok hyung Taehyung'un arabasının bagajına ızgara aletini ve sandalyeleri yerleştiriyordu. Yoongi hyungta dışarıya çıktığında Taehyung'un bakışları bizi bulmuştu. Aslında gözleri sadece Yoongi hyungtaydı. Yüzündeki belli belirsiz tebessümü de onun içindi sanırım.
Gözlerimi ikisinde gezdirdim. Bilmediğim bir şey mi vardı? Merakla yanımdaki Yoongi hyunga döndüm. "Taehyung niye sana tebessüm ediyor?" diye sordum kısık bir sesle, o sırada Jungkook tüm ihtişamı ile konaktan çıkmış, tam yanımdan geçip Taehyung'un arabasına doğru ilerleyip ön koltuğa kurulmuştu, bana kısa bir bakış atıp.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Memoria Persa | jikook
Fanfiction"Hasta bir çocuğa aşık olacak kadar aptalsın." 15|9|18 17|6|19 17|11|19#2 jikook 16|1|21#1 hayran kurgu 5|12|22#1 taegi