18|Ne yaşandıysa unut

11.4K 1.1K 1.4K
                                    

Multi medya ile okuyalım^^

🌷

Salona girdiğimde Hoseok ve Taehyung karşı karşıya oturmuş sohbet ediyordu. Jungkook ise daha ortalıkta görünmüyordu.

Yavaş adımlarla yanlarına geldiğimde Hoseok hyung bana başıyla Taehyung'un yanını göstermişti.

"Otur bakalım Jimin-ah." dedi gülümseyip. Tekrar sorguya çekilmenin verdiği gerginlikle gösterdiği yere oturdum.

Taehyung bana gülümserken, "Yoongi hyung nerede?' diye sormuştu merakla. Bakışlarımı Hoseok hyunga çevirdiğimde yüzünün düştüğü bariz ortadaydı.

"İşi vardı. Erken çıkmak istedi." diye cevap verdim Taehyung'a, o sırada Jungkook yavaş adımlarla yanımıza geliyordu. Hafif nemli saçları ve gelişiyle beraber etrafımıza yayılan o jel kokusu ile duş aldığını anlamıştım.

Gözlerimiz kesiştiğinde yutkunup bakışlarımı kaçırmıştım. Tanrım bugün Jungkook ile öpüşmüştük!

Kahverengi irisleri beni yiğip bitirirken yetmezmiş gibi tam karşıma oturmuştu, bacak bacak üstüne atıp başını koltuğa yaslarken.

"Artık kendinize geldiğinize göre anlatın." Taehyung merakla sorduğunda Hoseok hyungta başıyla onaylamıştı.

Gözlerim Jungkook'a kayarken hala başını geriye atmış, adem elması belirginleşmişti. Kapalı gözleri ve nefes alışverişi ile inip kalkan göğsü bana hiç yardımcı olmuyordu.

Tanrım her duş sonrası bu kadar seksi miydi Jungkook? Yoksa sadece bugün benimle yaşadıkları yüzünden sinirli ve gergin miydi benim gibi?

"H-hım?" Jungkook sonradan Taehyung'u duyduğunda nihayet başını kaldırmıştı.

Taehyung gülümsedi, "Anlaşılan birileri henüz kendine gelememiş." demişti imayla. Yaptığı ima ile ne kastettiğini anlayamamıştım. Taehyung bakışlarını ona soğuk bir ifade ile bakan Jungkook'tan ayırıp bana çevirdi.

"Sen anlat Jimin. Neler yaşadınız da bu hale geldiniz?" diye sordu Taehyung, sesinde az da olsa alaycı bir ton vardı. Boğazımı temizledim önce.Jungkook'un delici bakan gözleri ile vereceğim cevabı merak ettiği belliydi.

"Ş-şey biz Jungkook'la değirmene gittik." dedim sakin olmaya zorladığım sesimle. Jungkook önce kaşlarını kaldırdı, "Jungkook derken?" diye sordu.

Anlaşılan ona gayri resmi hitap etmemden hoşlanmamıştı.
Bozulsamda belli etmemeye çalıştım. Hoseok hyung yüzünü buruşturup, "Yha Jungkook! Ayrıntılara takılma, üstelik Jimin senden yaşça da büyük." demiş, Jungkook'un verdiği tepkiye çıkışmıştı.

Jungkook önce kısa bir bakış attı Hoseok hyunga, "Bu Jimin ve benim aramda hyung. Lütfen sen karışma." dedikten sonra sert bakışlarını yüzümde gezdirmişti.

Bana bu şekilde bakarak daha da gergin olmamı sağlıyordu Jungkook. Kalp atışlarım hızlanırken bir an önce odama gitmek istemiştim.

Hoseok hyung hafifçe kaşlarını kaldırdı. Jungkook'un cevabına ben dahil o da şaşırmıştı.

"Peki o halde Jungkook." diye mırıldandı keyifsizce Hoseok hyung. Sinirlerim bozulmuştu Jungkook yüzünden.

Hoseok hyung haklıydı ve beni düşündüğü için öyle söylemişti. Ben Jungkook gözünde sadece bir hizmetçi olabilirdim ama Hoseok hyung beni kardeşi gibi görüyordu. Üzüleceğimi bildiği için Jungkook'a o şekilde çıkışmıştı.

 Memoria Persa | jikookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin