Memoria Persa | jikook

34|Tam sol göğsü(m),orası senin

Kalbim'le okuyun- multide ki şarkı :3

Bebeğim başlıktan anladın olayı😉

🌷

Hiçbir şeye değişmezdim. Jungkook'un koynunda uyumayı, nefesini kulağımda duymayı, ensemde hissetmeyi. Ellerini belime dolayışını ve ona ait nice şeyi değişmezdim. Bana yaşatmış olduğu huzur ve mutluluk o kadar yoğundu ki, bana kalan sadece şükür etmek, yaşatıklarına karşın mutlu olmaktı.

Jungkook istisnasız son bir ayda, bana yaşadığımı hissettirmişti. Onun sayesinde gerçek huzuru ve mutluluğu tatmıştım. Ki biliyordum ki, o da benim sayemde tatmıştı.

"Günaydın." Uykulu sesimle mırıldandığımda, Jungkook'a doğru döndüm. Burnunu burnuma sürtüğümde gözlerini aralamıştı. Bu manzarayı sabaha kadar izleyebilirdim. Dağılmış siyah saçlarının yastığında bıraktığı tutamlarını, kapanan ve uyandığında açılan küçük kahverengi irislerini. Sahip olduğu tüm güzelliğini saatlerce izleyebilirdim.

"Günaydın." diye fısıldadı Jungkook, gözlerini açmış, dudakları hafifçe kıvrılmıştı. Elini belimden çekmemiş, sıkılaştırıp beni kendine doğru yaklaştırmıştı. Yüzlerimiz arasındaki mesafe azalırken, kalbim huzurla tekledi.

"Güzelliğin başımı döndürüyor," Jungkook yüzünü boynuma gömüp, kokumu içine çektiğinde huzurla gözlerimi kapattım. "Mahvediyorsun beni." Jungkook derince boynuma doğru fısıldadığında tüylerim ürpermiş, ellerim siyah saçlarına giderken, yavaşça parmaklarımı gezdirmiştim.

"Jungkook..." diye fısıldadım, her bir hareketi yakarken bedenimi," Sen de beni mahvediyorsun, güzelliğin beni sarhoş ediyor." dedim, sarhoş olmuşcasına. Ellerim saçlarında dolaşmaya devam ederken yüzünü boynumdan çekti ve dudaklarıma uzandı.

Yavaş bir şekilde kavramışken alt dudağımı, çok geçmeden dudaklarımı aralayıp ona karşılık verdim. Yavaş hareketlerle alt dudağını öperken, dilimi üst dudağına ve diline sürtüm.

Jungkook dudaklarıma doğru inleyip, yataktan biraz doğruldu ve elini yastığımın yanına koydu. Yavaş olan öpücüğünü hızlandırdı, alt ve üst dudağımı arzu ile öperken, dilini dilime doladı. Şehvetleşen öpücük kalbimin atışlarını hızlandırırken, saçlarındaki elimi omzundan boynuna çıkardım.

Dudaklarımızı sesli bir şekilde ayırdığımızda düzensiz nefeslerimiz birbirine karışmıştı. Jungkook kulağıma doğru eğilip, kulak mememi dişleri arasına aldığında ürperdim karnım kasılırken, fısıltısı beni cayır cayır yakarken.

"Şimdi duruyorum güzelim, fakat gittiğimiz yerde durmayacağım."

Gözlerimi aralayıp mırıltıya benzer ses çıkardığımda Jungkook dişleri arasına aldığı kulak mememi bırakmış, tekrar yataktaki yanıma uzanmıştı, düzensiz nefesler alırken. Arsız ve koyulaşan gözlerini dağılmış halimde gezdiriyordu.

"Şu dudaklarını yalayıp durma Jimin," dedi Jungkook, gözleri dudaklarıma bakarken, ne yaptığımın tam olarak farkında değildim. Sanırım kulak memesine karşı bir fetişim vardı. Çünkü etkisi hala üzerimdeydi.

"Kendimi zor tutuyorum." diye mırıldandı Jungkook, gözlerimi gözleriyle buluşturduğumda asıl kendini zor tutan bendim. Tanrım alt taraflarıma bir sancı yüklenmişti. İlk defa böyle hissederken, emindim artık. Jungkook hassas noktama dokunmuştu.