Multi medya ile okuyalım^^
🌷
Korkuyordum. İçimdeki o kendini bana her seferinde gösteren o korkum daha da yayılmıştı bedenime. Konuşamıyor, tam yanımdaki Jungkook'un gözlerine bakmaya cesaret edemiyordum.
Utanıyordum da. Az önce yaşanan o kaza Jungkook'la öpüşmemize yol açmıştı. Yoğun bir öpücük olmasa bile ayaklarım yerden kesilmiş, kalbim yerinden çıkacak gibi atmıştı. Ki hala da öyleydim. Ufacık temas beni mahvetmişti, utanmıştım Jungkook'tan. Gözlerini benden ayırmazken hâlâ topraklı ve taşlı yerden kalkmıyordum.
Jungkook yavaşça yerinden kalktı. Şu an ne hissettiğini deli gibi merak ediyordum. Zorlukla gözlerimi ona çevirdim. Benimle göz teması kurmamaya çalışıyordu. Üzerindeki o gerginlik gözle görünür cinstendi.
"Jimin." dedi Jungkook, delici gözleri üzerimdeyken. Kalbim hızla yine çarptı. Utangaç bakışlarımı yerden kaldırıp Jungkook'a çevirdim.
Jungkook bir süre baktı gözlerime. Gözlerinden kendini gergin ve kötü hissetiğini anlamıştım. Az önce yaşanan, aklımı kaybetmeme sebep olan o temas onun için sadece kötü bir kazadan ibaretti.
Belki de kötü hissetmesinin sebebi beni hizmetçisi olarak gördüğünden ve yanlışlıkla öpüşmemizin yanlış olduğunu düşünmesinden kaynaklanıyordu.
En kötüsü de belki bir sevgilisi vardı.
"Sen iyi misin?" diye sordu Jungkook, gergince nefesini dışarıya verip az önce temas ettiğim dudaklarını ısırmış, elini bel boşluğuna koymuştu.
Yavaşça yerimden kalktım, Jungkook'un gözleri üzerimdeyken. İyi olmadığım anlaşılmıyor muydu?
Tanrım az önce dolaylı yoldan öpüşmüşük. Neden bu kadar hissiz ve hiçbir şey olmamış gibi davranmaya çalışıyordu?
Gözlerimi Jungkook'a diktim önce. "İ-iyiyim." diye mırıldandım. Elime batan küçük taşları sirkeledim. Jungkook'ta gözlerini ellerime indirdiğinde ben de onun yıpranmış ellerine bakmıştım.
Bir kaç güne önce tırnakladığım avucunda hâlâ izler duruyordu.
Gözlerim onun ellerine kayarken, az ileriden gelen Hoseok hyungun sesini duymamla Jungkook ve ben bakışlarımızı yıpranan ellerimizden ayırıp bize doğru telaşlı ve hızlı adımlarla ilerleyen Hoseok, Taehyung ve Yoongi hyung'a çevirmiştik.
"Neredesiniz siz kaç saattir!?" Hoseok hyung endişeli bir sesle bize doğru geldiğinde Jungkook sakin bir sesle "Üzgünüz geç kaldık," dedi gözleri beni bulurken, "Ufak bir kaza yaşadık." demişti.
Taehyung'ta en az Hoseok hyung kadar edişeliyken, "Kötü bir şey mi oldu yoksa?" diye sormuş, üzeri hafif tozlanmış Jungkook ve beni süzmüştü.
"Hayır olmadı." diye cevap verdim Taehyung'a, Yoongi hyung yanıma yaklaşıp çenemden tutup yukarıya kaldırdığında kaşlarını çatmış, "Dudağın kanıyor Jimin. Neler oldu?" diye sormuştu.
Jungkook'un gözleri aniden bizi bulurken bakışlarımı ondan zorlukla ayırdım ve Yoongi hyungun elini çenemden yavaşça çektim.
Tanrım ne diyebilirdim ki?Jungkook'un üstüne düştüm ve kazayla öpüştük. Bu nedenle de dudağım kanamış olabilir mi diyecektim?
Böyle bir şey söylersem Jungkook'un vereceği tepkiyi biliyor, bunun için her zaman yaptığım gibi yalan söyleyecektim.
Elimi yavaşça dudağımda gezdirdim. Az önce Jungkook'un dudaklarına temas etmişti bu dudaklarım. Elime gelen hafif kan ile, "D-düştüm sadece." dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Memoria Persa | jikook
Fanfic"Hasta bir çocuğa aşık olacak kadar aptalsın." 15|9|18 17|6|19 17|11|19#2 jikook 16|1|21#1 hayran kurgu 5|12|22#1 taegi