Jaehyun hyungı aramadan önce on beş dakika geçmişti sanırım. On beş dakika boyunca ağlayarak, boş bir şekilde oturmuştum.
"H-hyung?" Aramanın cevaplandığını duyduğumda beni duyduğuna emin olmak istedim. Endişeli sesiyle anında cevap verdi.
"Ağlıyor musun? Tanrım, Jaemin ne oldu!?"
"Bana s-sadece evde olup o-olmadığını söyle." Çatlak sesimle konuşarak burnumu çektim.
"Değilim, ama birkaç dakika sonra olurum." dedi, sesindeki endişe git gide artıyordu.
"Tamam, o tarafa geliyorum." dedikten sonra aramayı sonlandırdım ve telefonumu cebime koyarak hırkamın kollarıyla yanaklarımdaki ıslaklığı sildim.
Banka oturmadan önce zaten bir süre yürümüştüm, Jaehyun hyungın evi bu cadde üzerindeydi. Varmam yedi, en fazla on dakika sürmüştü.
Tam vardığım sırada Jaehyun hyung kapıyı açıyordu. Kafasını çevirip beni ve halimi gördüğünde yüz ifadesinin değişimine şahit oldum. Üç dört adımda yanıma geldi ve bana sıkıca sarıldı.
Ona karşılık veremeyecek kadar kötü hissediyordum. Bu yüzden sadece kafamı omzuna yaslayarak tekrardan sessizce gözyaşlarımın akmaya başlamasına izin verdim.
"Gel içeri girelim, hava soğuyor." Kolunu omzumdan çekmeden beni evin içerisine doğru yöneltti ve kapıyı arkamızdan kapattı. Salona girdiğimizde, ceketini çıkardığı sırada ilerleyip koltuğa oturdum. Birkaç saniye içerisinde yanıma oturdu. Beraber arkaya yaslandık ve bu sefer ilk önce ben ona sarıldım.
"Şimdi mi konuşmak istersin yoksa başka bir zaman mı?" diye sordu, bir elini saçıma bir elini de sırtıma koyarak.
"Bana sadece bir iki dakika ver hyung." diye cevapladım zayıf sesimle. Boğazımda, ağladıktan sonra ortaya çıkan bir ağrı vardı.
Ağlamamı durdurana kadar Jaehyun hyung sabırla bekleyerek sırtımı ve saçımı okşamaya devam etti. Dediğim gibi, bir iki dakika sonra konuşmaya başladım.
Benim lavaboya gitmemden önce olan şeylerin hızlıca özetini geçtim. "Jeno... B-beni öptü."
Bu ana kadar sessiz kalmıştı. Fakat söylediğim son şeyden sonra kafasını hızla kaldırmış, sinirle suratıma bakmıştı. "Ne? Ne demek öptü?"
"İçmişti, kafası yerinde değildi. Özür dilemesi gerektiğiyle ilgili bir şeyler geveledi ve yanıma gelerek beni öptü. A-ama o an benimle dalga geçiyordu."
Hemen başımın üstündeki çenesinin kasıldığını hissettim. Aynı anda da cebimdeki telefonum titredi. Başta umursamadım, mesajlarıma bakacak kadar iyi hissetmiyordum.
Ancak birkaç kere daha titreyip, en sonunda çalmaya başladığında oflayarak cebimden çıkardım. Arayan tabii ki Renjun'du. Beni ortalıkta göremeyince doğal olarak endişelenmişti. Onu daha fazla bekletmeden telefonu açtım.
"Seni yarım saattir hiçbir yerde bulamıyorum. Nereye kayboldun?!"
"Gitmem gerekti..."
"Ne-Sesin çok kötü geliyor, partide bir şey mi oldu?" diye sorduğunda burnumu çekmekle yetindim. Cevapsız kalmamdan da anlamıştı zaten durumu.
"Yanına gelmemi ister misin?"
"Jaehyun hyung ile birlikteyim, sen eğlenceni bozma."
"Sanki sen yokken eğlenebilecekmişim gibi." Ofladığını duydum.
"Yanında Haechan yok mu?"
"Hayır. En son Mark ile köşede bir şeyler konuşuyorlardı. Şu anda o da ortada yok." Demesiyle kaşlarımı çattım. Mark'tan hiç haz etmiyordum. "Neyse, daha iyi hissettiğinde beni mutlaka ara."
Oma görüşürüz dedikten sonra aramayı sonlandırdım ve kafamı Jaehyun hyungın omzuna geri koydum.
"Boktan bir şeyler olacağını hissetmiştim zaten." dedi, sessizlikle geçen bir dakikadan sonra. "O veledi geberteceğim."
Bir şey diyesim gelmedi. Derdimi zaten anlatmıştım, daha fazla konuşmak istemiyordum. Jaehyun hyung da bunu fark etti ve yerinden doğruldu, omzundan kafamı kaldırmak zorunda kaldım. "Sana rahat bir şeyler getireyim."
Hızlıca merdivenleri çıktı ve beş dakikalığına görüş alanımdan kayboldu. Geri döndüğünde bana verdiği kıyafetleri giydim ve bu sefer beraber üst kata çıktık.
Hala yüzümde olan hafif makyajı temizledim ve Jaehyun hyungın yatağına yattım.
Bir süre beni rahatlatmak için konuştu ve sonrasında beraber geçirdiğimiz süre boyunca moralimi düzeltmek için elinden geleni yaptı. Ben ise bütün bu zaman boyunca olanları aklımdan silmeye çalıştım.
Geçen saatlere rağmen kafamı kurcalayan soru üzerine düşünmeden edemiyordum. Böyle bir halt yemesinin amacı neydi?
hafta içi(sonunda)bitti, sınavlar da beni bitirdi:")
