Milan Miles
" Ben senin Tanrıçanım "
Kadını baştan aşağı süzerken ne kadar büyüleyici olduğunu fark ettim . Sadece bakıyordum konuşmak için ağzımı oynatamıyordum , üstünde tek parça halinde parçalanmış ve kana bulanmış siyah bir elbise vardı .
" Sana ne oldu ? " diyebildim en sonunda .
" Bunlar çok uzun hikayeler belki sonra anlatabilirim "
Altdudağını ısırıp göğsüne doldurduğu havayı serbest bıraktı . Gözlerini gözlerime dikip elini bana uzattı .
" Hellod "
Şaşkınlığımı gizleyemiyordum , evet güzel kadınlar görmüştüm ama bu kadar güzelini değil . Elini sıkarak karşılık verdim .
" Milan " silkelenip kendime geldim ve güzelliğinin büyüsünden kurtulmayı başardım .
" Bize gidebiliriz sen " tekrar baştan aşağı süzdüm " Duş alıp kendine geldikten sonra bana uzun hikâyeleri anlatırsın "
Hellod bir kahkaha patlattı sonrada koluma girdi . Evin yolunu biliyormuş gibi o yöne döndü neyseki çok fazla koşmuştum ve az mesafe kalmıştı . Yoksa çöpten çıkmış bir kadınla eve gittiğimi komşulardan önce anneme açıklayamazdım .
" Umarım deli değilsindir ve beni doğramazsın "
Bir süre birşey söylemedi ayılmaya çalışan Nate ve Tay'ın yanına geldiğimizde gözünün ucuyla bakarak " Sence bu yaptıkların delilik mi ? "
Bu susmam için yeterli olmuştu eve kadar ikimizde konuşmadık . Kapıyı açarken önce kafamı uzatıp kimsenin olup olmadığına baktım Hellod kapıyı itince yere doğru sendeledim .
" Ah , evde kimse yok olsaydı beni davet etmezdin "
" Haklısın"
Evime alıp iyilik yaptığım kadın bana küstahlık yapıyordu , belkide gerçekten bir tanrıçaydı . Duştan çıkınca konuşması umuduyla ablamın odasında ki duşa götürdüm . Havluları gösterirken tek bir hamleyle üstündekinden kurtulunca tekrar donakaldım .
" Bunu beklemiyordum " diyip yutkundum . Bana bakıp gülümsedi .
" Senden utanıcak değilim ama sen kalp krizi geçirmeden çıksan iyi olur " Omuzlarıma yüklendi ve beni banyodan dışarıya doğru itti .
O kapıyı kapatırken ben ablamın dolabına baktım tüm eşyalarını bırakmıştı çünkü alışveriş yapmadan duramıyordu . Şimdiden bunların iki katını aldığından emindim . Hellod ne giyebilir diye düşünürken karnımdan bir gurultu geldi .
" Ne giymek isterse onu giysin "
Ablamın odasından çıkıp mutfağa yöneldim , herşey bu kadar normal geliyordu çünkü birazdan uyanacağımı biliyordum . Rüyamın tadını çıkarmamak için bir neden yoktu . Rüya olduğunu Nate'in kolunu kırdığımda fark etmiştim . Harika kahvaltıyı boşverip dünden kalan soğuk makarnaya sosladım ve Hellod banyodan çıkmadan bitirdim .
Annemin sanat adı altında pencerenin önüne dizdiği küçük bir çocuğun yumruğu büyüklüğündeki taşlara baktım . Taşlar titremeye başladı biraz daha odaklandığımda iki tanesi çatladı . Su sesinin kesildiğini duyunca hemen ablamın odasına koştum .
" Şuan bir rüyada mıyım ? " elimi anlıma vurdum .
" Gördüğün herşey gerçek " tekrar çırılçıplak kalınca arkamı döndüm dolabın kapağı açıldı , bir dakikadan az bir süre geçtikten sonra arkamı dönebileceğimi söyledi .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN TANRIÇASI
FantasySonka ölen Tanrı ve Tanrıçaları yakarak bir tören düzenledi . Uyuyan Tanrı içinde cam bir tabut yaptı ve onu Olimpos'un en gizli odalarında sakladı . Kronos tüm yarı tanrılarıda öldürmüştü . Onlardan da çok az kalmıştı ve Sonka geri kalanları da öld...