Alice'in gözünde ki perde kalktığından dolayı uykuya dalıp gözlerini rüyasında açtığı zaman kendini piramidin içinde buldu . Alice'in karşısında altmışlarında pos bıyıklı göbeği vücudunun yarısını oluşturan bir adam vardı . Alice adama hissettiği yakınlığın derecesini fark edince bunun o olduğunu anladı .
" Nasıl oldu da yüzük onu seçti ? Bir ayağı çukurda sanki "
Sonrasında yüzüğün doğru kişileri seçme huyunu hatırladı . Bu sefer rüyasında Sonka yoktu aslında Milan ve Medusa onu indirdikten sonra Rüyalarına girememişti . Adam'ın sırtı duvara dayalıydı ya baygın ya da uyuyor diye düşündü Alice etrafına göz gezdirince piramidin merkezinde olabileceğini tahmin etti bunun nedeni sıradaki yüzüğün bir lahite yaslanıyor oluşuydu.
Alice tanıdık olmayan dilde kelimeler duyunca korkup kaçmaya çalıştı ama ayağa takılıp düşünce sıçrayarak uyandı iki tanrı da onu bekliyordu .
" Onu buldum Kefren piramidinde sanırım oranın bekçilerinden birisiydi ama şimdi lahitlerin içinde baygın bir şekilde yatıyor "
" İnsanlar piramidlerde yolunu bulamaz ki hele mezar odasına gitmesi imkansız " dedi Evan.
" İnsan değil ki Tanrı kanı taşıyor ama yinede haklısın " Hellod kafasını saate çevirdi neredeyse öğlen olmuştu daha fazla zaman kaybetmeden yüzük taşıyıcıyı kurtarmak istiyordu . Yüzük taşıyıcılara olan bağları güçlüydü eskiden sevginin zayıflık olduğunu düşünürdü ama şimdi Milan ve Alice sayesinde kısa bir sürede bu fikrinin yanlış olduğunu fark etti . Gözlerini kapayınca gözünün önüne ilk aşkı Krantas geldi .
Ruh eşi olmadığını biliyordu lav mağarasında fark etmişti öncesinde kontrol etmeye korkmuştu Krantas yakınlarındayken hep açıkta hissediyordu . Hellod gözlerini açıp Alice'e gülümsedi son bir defa Krantas'ı düşündü .
" En azından şerefiyle öldü " diye fısıldadı .
" Kurtarma görevinden önce yemek mi yesek ?" Alice karnını tutuyordu .
" Ondan önce sen uyurken ikinizide kıyafet aldım uzun zamandır olmayışımın hediyesi " Evan altın sırıtışıyla poşetleri yataklara bıraktı " Dışarı da bekliyorum sizi " Alice onun kıyafetlerinin de değişik olduğunu gördü .
Krem rengi kot bşortuyla uyumlu ince beyaz ayakkabılar giymişti , üstündeki mavi beyaz gömleğinde sadece iki düğmesi iliklenmişti .
" Kaç yüzyıldır uyuyor demiştin ? Çağa çabuk ayak uydurmuş "
" Şuan tüm dünyada olan şeylerden haberdar olduğuna eminim " Hellod kendi kıyafetlerini eline alıp iç geçirdi .
" Bir sorun mu var ? " Alice de kendi kıyafetlerini denemeye başlamıştı çok basit şeylerdi ama eski kıyafetleri ter içinde kalmıştı .
Beyaz bluzunu giyip altına da mavi koyunu geçirdi Evan'da ki ince ayakkabıların aynısını gördü poşetin en altında onları da giyince yatağına oturdu.Hellod sorusuna cevap vermeyince susmayı tercih etti bazen konuşmayacağı tutuyordu . Hellod da ince beyaz bir bluz giymişti altında ise yine beyaz bol kumaş pantolon vardı. Bel kısmında ki siyah kemerle zarif duruyordu .
Hellod da ayakkabılarını giyince yanına oturdu , Alice'in elini tutup boşta kalan eliyle de şakağına dokundu .
" Duyuyor musun ? " Hellod zihniyle Alice ile konuşuyordu . Alice kafasını aşağı yukarı salladı.
" Piramidin içine girdiğimizde Evan sağımda olucak sende hep solumda bir adım arkamda olucaksın . Belli bir yere geldikten sonra piramidin içi normal dünyadan ayrılıcaktır eğer Evan senin gözlerin birkaç saniyeden fazla kesişirse Carmen olduğunu anlar "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAN TANRIÇASI
FantasySonka ölen Tanrı ve Tanrıçaları yakarak bir tören düzenledi . Uyuyan Tanrı içinde cam bir tabut yaptı ve onu Olimpos'un en gizli odalarında sakladı . Kronos tüm yarı tanrılarıda öldürmüştü . Onlardan da çok az kalmıştı ve Sonka geri kalanları da öld...