BÖLÜM-18/ Mucizevi

32.5K 1.1K 158
                                    

Kaderinse dünya küçüktür, ama kaderin değilse çıkmaz sokakta bile karşılaşamazsın.

Alıntı.

Sarper'den;

Uyuyan çocuğu içeri taşıyan Eymen'in yüz ifadesi garipti. Fazla üstünde duramadım. Uykusuz bedenimi salona sürükleyip koltuğun üstüne çöküverdim.

Gözlerim uykuya kapanırken, içeri kız girdi ve mutfağa ilerleyip tepsiyi salona taşıdı. Burnuma gelen kahve kokusu ile gözlerim ardına kadar açıldı.

Ona safi aşkla baktım.

"Sen bir meleksin!"
Ona attığım şükran bakışlara gülümsedi.

Kız erdi eridi!
Kahretsin! Yine çok yakışıklıyım.

Hayatındaki tek neşenin, güzel hatunlar tarafından beğenilmek olan bir adamın rahatlığıyla karmalanmış mutlulukla uzanıp, mavi kupayı avuçlarımın içine aldım ve buna gölge düşereceğini çok iyi bildiğim kişi içeri girince derin bir nefes aldım.

Suratıma bakıp göz devirdi. İki dakika huzuru çok gören biri kimdir? Evet, Eymen beyciğim!

Kıza bakmadan
"Sen içeri!" dedi.

Kızın öfkeyle kızaran yüzünü görmüyor muydu? Biraz vahşi bir kızdı. Ben olsam onunla iyi geçinirdim.

Tahmin ettiğim gibi "Benim bir adım var!" diye çemkiren kızla  ikimizin de kafası döndü.

"Ne?" dedik çok kibar bir şekilde.

Kıza gülümseyerek kabalığımızı kapatmaya çalıştım ama pek başarılı olamamış olmalıyım ki burnundan bir nefes bırakarak "Açelya!" diye kızarak salondan çıktı. Eymen adını biliyor olmalı ki ona da göz devirdi.

Kızın gittiği yöne bakarak arkasından ıslık çaldım.
"Kız fena ateşli dostum! "

Eymen'in bana karşılık vermemesinin eksikliğini sonradan fark ettim. Ne yani, bana dişlerini sıkarak salak demeyecek miydi?

Beni hiç kale almayarak karşı koltuğa oturup sağ eliyle burun kemerini sıktı.

"Bu böyle olmayacak" dediğinde ilk defa umursanmanın kibrini örtüp olgunlukla başımı salladım.

"Tabii ki bu böyle olmaz!Ona karşı biraz daha yumuşak olmalısın. "
Bana anlamamış gibi kaşlarını çatarak baktı. Bir süre sonra ise gözlerini baydı.

Geç düşüyor.. Galiba biraz kaz kafalıydı.

"Kıza" dediğimde yüzü işte o meşhur 'salak' dediği ifadeye büründü.

"Çocuğu diyorum! Acaba beynini ne zaman kullanmaya başlayacaksın? "

'Vücudumun ana kontrol mekanizması, Yani hükümet düşünce.'demeyi çok isterdim ama beni boğarken çocuğun seslere kalkmasından korktum.

Hayalimde canlanan görüntülerle çocuğun olduğu odayı görür gibi duvara bakınca gözlerime seni anlıyorum der gibi bakarak başını geriye attı.

"Çocuğun başımıza bu kadar iş açmaması gerekiyordu." dediğinde gözlerimi duvardan ona çevirdim.

"Halen kulaklarım ağlamasıyla çınlıyor. "
Kulağını ovuşturan Eymen'e gülmemek için dudaklarımı sıktım ama yakaladı. Sinirli bir bakışın ardından yüzünde uğursuz bir gülümseme oluştu.

Oğlum İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin