BÖLÜM 22 /Yüzleşme (2)

29.5K 1.5K 612
                                    

Azametli kaderin çizdiği yolda yürümekten örselenmişti ruhum. İçimde canhıraş sedasını kesmiş, kendine boyun eğdirmişti.

Benliğimin asi tarafı isyan bayraklarını çekse de ipleri daha sıkı tutmuş, serzenişlerimi kendimin bile ulaşamayacağı yükseğe kaldırmıştı. Parmak uçlarıma kazınan umutla uzanmıştım, ama her çabamda elime sadece kırıklıklar doluşmuştu.

'İnsan unutuyor' derdi büyükler. Unutmuyor.. Beyninin bir kenarında tozlu, eski raflar yerine, her an ortaya çıkıp sinene konacak kadar aç şekilde bekliyor.. Her biri bir kelebek gibi bekliyor konmayı ama hiç biri ölmüyor.

Ölmedi işte.

Yaşadıklarım yitip gitmedi.

Giden sadece ruhuma kattıkları, kalan sadece geçmişe yad oldu.

Gelecek geçmişi yad ettikten sonra nasıl derlerdi unutursun diye?

Nasıl her seferinde parmak uçlarını kanatan kırıklıklara rağmen umuda uzanıyorsa insan, yaşadıkları da öyle yer ediyordu işte.

Her seferinde düşüyor, her seferinde kalkıyor ama hep düştüğünü hatırlıyor..

O zaman neden tekrar tekrar düşüyor?

Ben nasıl tekrar tekrar geçmişin silik izini takip ederek tepetaklak düşüyorum? Halası... Bir halası vardı.

Gözlerimi kısarak kadına bakıyorum. Benden daha uzun, ruhunu dünya denilen illette tüketene.. Gözlerinin yanına yer etmiş kaz ayakları, onunda geçmiş kelebeklerinin omuzlarında nefeslendiğini gösteriyor ama o sinesine konmak için çırpınan kelebeği uzaklaştırmak için kanlı parmaklarını uzatmıyor gibi.Daha çok onu kendi omuzlarına kendi koymuş gibi..

Belki de doğrusu buydu. Doğrusu umutla kendini yaralamaktansa kaderin nefs kokusuna kendine bırakmaktı.

Ben yapamadım ama bedelini bu sefer ödemeye hiç niyetim yok.

Bir paradoks gibi içinden çıkılmayan kederimin kırılma noktasını bulup o kelebekleri serbest bırakmalıyım.

Zihnimi istila edip geçmişi unutturmamalı, bir daha düşmemeliyim.

Gözlerimi kırptım. Bu kısa süreli kopuklukta kadın gözlerini üzerimden çekti. Şimdi düştüğüm yerden oğlumu kaldırmalıyım.

Geçmiş benim, kader benim..

"Merak ediyor olmalısın. "

İçimi daraltan beyaz kıyafetlerinden gözlerimi biraz soluklanmak için çevirdim ama yine safi beyazla buluştu. Evin her yeri sadece beyazdı.

Beyazdan tiksiniceğimi hiç düşünmemiştim.

"Dikkat sorunun mu var?"

Gözlerimi avına odaklanmış gözlerine çevirdim. Birbirine kenetlenen irislerinden bir yılan misali içime zehrini akıtmaya yemin vermiş gibi gülümsedi.

Aynı gülümseme benim de dudaklarımda yer edindi.

"Dikkatime değer olup olmadığınızı düşünüyordum."

Gözleri kısıldı, gülümsemesi genişledi. Çıngırağını sallamaya başlamıştı. Biraz daha yaklaşırsam kirli zihnime zehrinin etkisini öğrenecektim.

Kuvvetli olmasını diliyorum.

Çünkü kaçamayacağın durumdaysan saldırır,İç güdüsü vahşi ama kuvvetli olan insan.

Oğlum İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin