Eymen'den..Sarper o lanet olası mesajdan dört saat sonra geldi! Dört!
Sağ ayağımın bileğini sol bacağımın üzerine yasladım."Bu kız ne yapmaya çalışıyor?"
Hafiften ağrımaya başlayan başımla kaşlarımı çattım."Asıl sen ne yapmaya çalışıyorsun?"
Usanmışlığımı hiç saklama gereği duymadan arkama yaslandım.
"Çok ciddiyim Eymen. Bu kız senin borç batağında yüzerken birden bire halan ortaya çıkıp zengin olduğunu söylediğini bilmiyor, anlaşmadan habersiz. Zeynep senin vasilik şartıyla mirası aldığını bilse bile bir şey değişmez. Kasıntı karını geri istiyorsun diyeceğim ama buna zıt hareket ediyorsun. Ne yapmaya çalışıyorsun? "
Alnını ovarak" Hepsini geçtim. Çocuğunun hastalığını bile umursamayan sen, birden bire çocuğu başına musallat etmeni de ben anlamıyorum! "diye bağırdığında çok eğlenen bir tarafım vardı. Bir zamanlar hepsi benimle oynarken şimdi ben oynuyordum ama sıkıntılı tarafım daha baskın geldi.
Sehbanın üzerinden paketi alıp bir dal sigara çıkartırken, yine konuşacağını anlayarak bel altı bir küfür savurdum ve" Kapa çeneni "diye uyardım ama durmadı.
" Şimdi kalkmış, tüm bunları bilmeyip, seni sahtekar zanneden bir kadını kışkırtıyor, oğlunu da belaya çekiyorsun. Amacın ne senin? "
Sigaradan derin bir nefes çekerek onu duymazdan geldim.
" Konuş artık! "
" Şahin'e söyledin mi?" diyerek esas meseleye getirdim konuyu.
" Haa! Bir de şu haraç meselesi vardı demi! Oğlum biz baba filmi karekterleri miyiz? "
Gülümsediğimde duraksadı. Sonra anlamış gibi koltuğa çöküverdi.
"Yoksa onun mekanını mı haraca keseceğiz?"Bir solukta konuşurken şaşkın ördek gibi bakıyordu. Keyiflenerek bir nefes daha yudumladım sigarayı.
"Madem o bizim mekana gelmiyor, biz ona gideceğiz. "
İçimde kıpırdanan intikam hazzıyla kanım hızlandı.
" Hem vasiliği iptal etmenin başka bir yolunu buldum. O da bu şerefsizden geçiyor. Başka da bir şey sorma! " diye uyardım."Niye?"
Sorma dememiş miydim? Herkese ayrı bir yalan, ayrı bir rol oynamaktan sıkılmaya başlamıştım. İç çekerek sigarayı söndürdüm ve o sırada kapı çaldı. Kaşlarım çatılsada Sarper'e kapıyı işaret ettim. Oflaya poflaya gitti.Bir kaç saniye sonra eliyle yüzünü kapatmış çocuk içeri girdi. Ama tuhaf iç çekiş sesleri çıkarıyordu.
Üstünün tozuna kaşlarımı çatarken arkasından giren Sarper'e sorarcasına baktım ama dudak bükerek şaşkın şaşkın çocuğa döndü.
Ne yapılması gerektiğini bilmeyerek duraksadım. Tekrar iç çektiğinde derince inip kalkan göğsü adını koyamadığım bir hisse sebep oldu ve elimle koltuğun yanına hafifçe vurarak "Gel buraya Batur" dedim. Çocuk, elini yüzünden çekmeden yavaş adımlarla gelip yanıma oturdu ama istediğim gibi derdini anlatmadı.
Ona doğru eğilerek "Çek bakalım elini yüzünden" dediğimde omuz silerek tekrar o iç çekişi yaptı.
Sarsılan küçük omuzlarını seçtiğim de anladım ağladığını. Dün yeri göğü inleten ağlamasından daha farklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oğlum İçin
General FictionÇocuğun için en fazla ne yapabilirsin? Mesela boşandığın kocana geri dönebilir misin? Sabah işe diye yollayıp haftalarca elin yüreğinde haber beklediğin kocan, yaşadığını sadece dava dilekçesi ile bildirse? Bu ciğersiz adama, yıllar sonra geri dön...