BÖLÜM -7/ KASINTI KARIN!

43.8K 1.7K 289
                                    

Geçmiş..
(16.06.2011)

Sokağın ucuna yaklaştıkça adımlarımızın hızı kesiliyordu. İkimizde yasak bölgeyi yeterince biliyorduk, köşeyi dönüp mahalleye adım atar atmaz, abimlere haber gider ve neticeleri Eymen için oldukça kanlı olacağını yeterince tecrübe edinmiştik. Bu yüzden ayrılma süresini uzatmaya çalışarak ayak diretmemiz oldukça canımı sıkıyordu.

Aklıma gelen fikirle gözlerime kadar ulaşan gülümsememle Eymen'e döndüm. Göz göze geldiğimizde o da gülümsedi.

"Hayırdır Zeyno'm? Yine gözlerin  çakmak çakmak olmuş . Bu sefer başımıza ne iş açacaksın bakalım?"

Resmen şakıyarak;
"Abimler bugün evde değil!" dedim.
Eymen'in bakışlarında bir değişiklik olmadı. Gözlerimi kocaman açarak elini bırakmadan önüne geçtim.

"Çalıştırsana saksıyı."

"Ee?" dediğinde,

"Ee'si yakışıklım, şimdi ayrılmamıza gerek yok" diye açıkladım.

İç çekerek yüzüme bakmaya devam etti. Sonra, durgun yüzünde yaramaz  bir gülümseme oluşmaya başladı ve kaşlarını kaldırdı.

"Beni eve mi atacaksın? "  gülmemeye çalışarak onu dirsekledim.

"Tamam tamam. Bir şey demedik."
Gözlerimi kaçırarak"Aslında tam da bunu yapacaktım"dediğimde gözleri kocaman açıldı.
Hevesle tuttuğu elimi çekiştirerek ileri atıldığında gülerek onu durdurdum.

"Aklında ne var bilmiyorum ama benim ki oldukça masum düşler, o yüzden libidoyu aşağı çekersen senin için daha iyi olur. En azından hayal kırıklığına uğramazsın"

''Çoktan uğradım." diye mırıldanmasını duymazdan geldim.

"Mahalleye girersek, abim gile Naciye teyze haber uçurur ama dedemin evine gidebiliriz. Haber gitse bile onlar gelene kadar biz gitmiş oluruz ve bir şey kanıtlayamazlar."
Tek Kaşımı kaldırarak şeytani planımın hazzıyla gülümsediğim de beni kendine çekerek şakağıma öpücük kondurdu.

"Zeki hatunun hali bir başka."

***
Birlikte büyük bir neşeyle iki üst sokakta ki eski eve girdiğimiz de  kapı kapanır kapanmaz, beni duvara itip dudaklarıma kapanmıştı. O tanıdık, içimi ısıtan his, usul usul göğsüme tırmanırken hafifçe dudaklarımı ısırmasıyla  İstekle dudaklarımı aralamış ve çok geç olmadan ayrılmamız gerektiğini kendime hatırlatıp geri çekilmeyi başarmıştım. Başka planlarım vardı.

Kaşlarını çatarak biraz önce ki öptüğü dudağıma bakarken başımı hayır anlamında salladığımda yüzünü bana doğru eğdi.
"Dedeee" diye bağırdım.
Başını arkaya atarak gülerken hareketimi onaylamadığını göstermekten geri kalmayarak, başını  sağa sola salladı.

"Ölülerle dalga geçilmez! Çarpılacaksın şimdi ağzın Kars'a gözün Edirne'ye uzanacak."
Dudağımı bükerek güldüm.

"Sende ona göre davran öyleyse. Yoksa, gör bak nasıl başına bela ediyorum."
bir adım atıp iyice yaklaştı.

"Ayrıca mezardan deden çıksa bile bir öpücük daha almadan bırakmam" dediğinde gözlerim kocaman açıldı.
Buna da bu aralar bir haller oluyordu.

Oğlum İçinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin