Arabanın yumuşacık, deri koltuklarının keşke uykumu getirdiğini söyleyebilseydim. Aksine benim parasızlıkla mücadele günlerimde onun keyif sürdüğünü görmek hatamı yüzüme çarpıp duruyordu. Klasikleşmiş sistemi tekrarladım. Derin bir nefes al, gülümse, hatalarından ders al... Sonuçta herkesin derecesi farketmeksizin kötü hataları vardır. Ben de bir hata yaptım. Bunun sonucunda büyük konuştum ve şimdi tükürdüğümü yalamaya gidiyorum. Kendi kendime gülümsedim.
Harika!
Hayır, Zeynep, hayır! Her şey güzel olacaktı. Üzerimde güzel bir strateji kurmayı yine başardım. Menekşe'yi tanımamla birlikte pollyannacılıkla'da tanışmıştım ve itiraf etmek gerekirse, şuan çok iyi geliyordu. Sonuçta inkar etmeye gerek yoktu ki; Eymen yakışıklı bir adamdı. Bu durumda olursa diğer çocuğum da güzel olacak demekti. Tamam, bozuk bir yumurta gibi, dışı beyaz ve temiz bir kabuğu vardı ama kırınca içinde ki çirkinlikleri ortalığa nüfus eden bir tür mikrop, pislik olabilirdi ama... Kimi kandırıyorum! Benden iyimser biri çıkmazdı. Poliyanacılık Menekşe'ye daha çok uyuyordu. Kendi üzerimde kurmaya çalıştığım otokontrol yıkılmak üzereydi.
Araba hafifçe savrulunca dört bir yana saçma misali dağılan düşüncelerimle beraber öne kaydım ve nefesimi tutarak tekrar sırtımı koltukla buluşturdum. Başımı cama çevirip merakla nerede olduğumuzu kestirmeye çalışırken, araç sağa meyletti ve karanlıkta durdu. Kaşlarımı çatarak bekledim. Büyük ihtimalle Şahin'in başka bir işi için kısa süreli durmuştuk ama Şahin inmedi.Şaşkın gözlerle dışarıya öylece bakarken sonunda anladım. O buradaydı! Onun bu kadar yakınım da olması sinirlerimi iyice yıprattı.
Adam evime topu topu beş dakikalık sürüş mesafesindeydi!
Şahin uyarı mahiyetinde hafife öksürünce yerimden sıçradım. İnmemi beklediği aşikardı ama ben kendimi hazırlamaya vakit bulabileceğimi düşünmüştüm. Eskiden de sık sık başıma geldiği gibi yine ellerim terledi. Becerisizce çaktırmadan pantolonuma silip kapıya uzandım. Nereye kaçmıştı o güçlü kadın benliği?
Kapıyı açıp kaldırıma ayak bastığımda buranın pekte temiz bir yer olmadığını ilk bakışta anladım. Kaldırımda toplanmış gençler yüksek sesle gülüyor, birbirine el şakası yapıyorlardı. Tabii bu gülüşmeleri böğürmek, oturmayı yaylanmak, el şakaları alttan yakalamak olabilirdi ama bu şekilde düşünmemeye çalıştığım için bu tabirleri uygun görmedim dimağıma. Doğrusunu isterseniz birkaç saat sonra iyice tekinsiz olacak bu sokakta yaya kalmak istemezdim.
Kapının çarpma sesiyle arkamı döndüğümde Şahini yanıma gelirken gördüm.
'' Sadece içeriye kadar size eşlik edeceğim'' diye bildirdi. Resmiyetini yadırgamıyordum. Çünkü adamı o kumarhanede yeterince zorda bırakmıştık. Hakkıydı.
Burnuma dolan deniz kokusuyla ara bir sokakta olsak da denize yakında olduğumuzu anladım. Keşke yola odaklansaydım Şahin' in lafından geri dönmeyeceğini anlamıştım. Şöyle bir etrafa bakındım ama taksi durağının olduğunu da sanmıyorum.. Ortada kalacaktım. Eymen'e bunu söylesem eminim ki beni iyice zora sokmak için hemencik kolumdan tuttuğu gibi yola savururdu. Bu yüzden çenemi kapatmaya karar verdim.
Şahin'nin yönlendirmesiyle ileride ki dövmeciye ilerlerken biraz önce gördüğüm çocukların önünden geçmek zorunda kaldık.
Arkamdan birisi ıslık örttürdü. Diğerleri ise bu harekete gülüştü. Adımlarımı hızlandırırken Şahin'i arkamda bırakmış, sanki yolu bilmiyormuş gibi öne geçmiştim. Şahin bana yetişip elini belime yerleştirince şaşırdım. Yüzüne bir bakış attığımda sertleşmiş yüzünde göz gezdirdim ve bu esnada ona yakalandım. Gözlerimi kaçırarak, yere odakladığımda yumuşak ses tonu kulaklarımı buldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oğlum İçin
Narrativa generaleÇocuğun için en fazla ne yapabilirsin? Mesela boşandığın kocana geri dönebilir misin? Sabah işe diye yollayıp haftalarca elin yüreğinde haber beklediğin kocan, yaşadığını sadece dava dilekçesi ile bildirse? Bu ciğersiz adama, yıllar sonra geri dön...