Yollar kapalı

23.2K 1.1K 1.1K
                                    


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


YAS VE ÖLÜM

İKİNCİ KISIM

İKİNCİ BÖLÜM


Kendine geliyor.

Gelse ne olacak sanki duyduklarının gerçekliğini anladığında yeniden kendinden geçecek.

Neden sürekli kötüyü çağırıyorsun Ayşen?

"Ayşen!"

"Lavin, sonunda. Sonunda uyandın. İyi misin?"

İyi miydim?

"Bana ne oldu?"

Ne olmuştu bana? En son hatırladığım şey başımı sert şekilde çarpmış olmamdı.

Ayşen yüzüme bomboş bakmaya başladığı anda kulaklarımda sesler çınlamaya başladı. Acıyla elimi başıma götürdüğüm sırada Ayşen'in bakışlarını takiben Ensar'a gözlerimi çevirmiştim. Ondan tarafa bakmaya çalışırken anılar beynimde bomba etkisiyle patlamaya başladı.

"Ensar, hemen doktoru geri ara gelsin. Bir şey oluyor. Baksana gözleri kayıyor sanki..." Ayşen elimi avuçlarının içine aldığında Ensar da koltuğun kenarına doğru eğilerek gözlerimin içine baktım. Onun da gözlerinde şahit olduğum acıyla birlikte bir damla gözyaşım akıp gitti. İçimden sürekli bir şeyler gidiyordu. Tükenmek bilmeyen ama beni tüketen bir şeylerdi.

"Her şeyi duydun. Öyle değil mi? Her zaman ki gibi her şeyi duydun."

Duymaz olaydım.

"Tamam, Ensar, üstüne gitme. Sen bana bak. Yalnızca bana odaklan. İyi misin? Kendini nasıl hissediyorsun? Başın ağrıyor mu? Beni net görebiliyor musun?"

"Annemin nasıl birine benzediğini bilseydim seni de anneme benzetirdim."

"Tatlım, lütfen artık duygusallığı bırak. Üzülerek hiçbir şey elde edemezsin."

Edemezdim. Artık etmek de istemiyordum. Bedenim sızlasa da Ayşen'in elinden güç almaya çalışarak hafifte olsa doğrulmaya çalıştım. Başımı biraz da dik tuttuğumda Ensar doğrulmuş Ayşen de elimi daha sıkı tutarak kanepenin ucunda oturmaya devam etmişti.

"İnsanlar ölülerin arkasından neden ağır yakarlar bilir misiniz?"

Cevabım karşılık ikisi de birbirine baktı. Bende daha güçlü durarak devam ettim. İçimde fırtınalar kopsa da başım dikti. Dikte olmak zorundaydı. Bir insan yalnızca bir kere ölürdü. Bir insanın cenazesi yalnızca bir defa musalla taşına konurdu. Bende içimdeki cenazeyi musalla taşına koyuyordum. İstemesem de artık o ölünün içimde kokuşmasına izin veremezdim.

VEGANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin