0.1

13.6K 265 55
                                    

Yeni bir hikaye ile karşınızdayım. Çok farklı bir hikaye.

Haydi o zaman beğenenler kendisini yorumda belli etsin.

İyi okumalar canlarım

"İşte ! İşte orada !  BAK." diye zıpladı heyecanla Ayla. Arkadaşına sevdiği adamı göstermek için kaç gündür can atıyordu ve bugün sonunda gösterebilmişti. Ece, Ayla'nın gösterdiği yere baktı. Evet. Gerçekten de yakışıklı adamdı.

"Tamam." diye mırıldandı Ayla.

"Çok bakma" dedi ardından. Ece güzel bir kahkaha patlattı.

"Ayla hanım sen baya kıskanıyorsun bu adamı"

Ayla kafasını eğdi. Ona aşıktı. Aşık. Onun nasıl biri olduğunu. Hem karanlık hem başarılı bir iş adamı olduğunu. Sert ve soğuk bir adam olduğunu biliyordu. Ve. En önemlisi de onun gay olduğunu biliyordu. Ama kalbi bunu bildiği hâlde onu seviyordu.

Üzülüyordu. Her gece. Her gece ağlıyordu. Ama onu görünce bütüm hüznü gidiyor yerine mutluluk geliyordu. Bu demek oluyordu ki onu görmesi yeterliydi. Kafasını kaldırıp tekrar ona baktı. Bir adam. Bir adamla konuşuyordu. Kaşlarını çattı Ayla. O da kimdi ? Aklına salak saçma sahneler gelince kafasını iki yana salladı. Saçmalama dedi içinden. Aslında asıl saçma olan ona olan aşkıydı. Yaş farkı vardı. O 27 yaşındaydı. Ayla ise. Ah. 17...

İlk gördüğü güne gidip görmemeyi dilerdi. Bir yandan da istemezdi. Çünkü sevmek güzeldi. Her türlü güzeldi.

Denis adam ile konuşmayı bırakıp arabasına binmiş ve yol almıştı. Derin bir nefes verip Ece'ye döndü Ayla.

"Çok. Çok seviyorum Ece." diye mırıldandı.

Ece onu anlamalıydı. Seviyordu işte. Yaş farkı umrunda bile değildi.

"Tamam kankam. Seviyorsun artık birşey demiyorum. Hadi bir yere gidip oturalım" diyip koluna girdi Ece.

Ayla usulca kafa salladı. Morali bozuldu. Gitmişti.

Kafamı kaldırıp Ece'ye baktım. Yüzüme bakıp duruyordu. "Ne ?" dedim.

"Hiç" diye kestirip attı.

Ellerimle oynamaya başladım. Ne düşündüğünü tabikide biliyordum.

"Ece bak. Ben de biliyorum olmayacak birşey olduğunu. Zaten olmasını beklemiyorum ama seviyorum. Sadece seviyorum anladın mı ? Sadece okul çıkışı gelip biraz bakıyorum o kadar. Zaten o-"

Gözlerim kaçırdım. Gay.

"Zaten o gay." diye mırıldandım.

Ece gözlerini açarak bana baktı. "Ne !" diye bağırdı. Cafe'deki bütün gözler bize dönmüştü. "Ece sakin" diye mırıldandım.

"Kızım sen nasıl bir adama aşık oldun böyle ? Başka bilmediğim birşey var mı ? Söyle de şok üstüne şok yaşayayım."

Yutkundum. Vardı. Daha neler vardı.

"Var" diye mırıldandım. Kafamı eğdim. Öğrendiğim an ben 2 gün kendime gelememiştim. Kim bilir Ece ne yapardı öğrense.

"Söyle."

Kafamı kaldırıp ona baktım.

"O nasıl desem. Bir fantazi seven bir adam. Ve şey. Mafya. O bir mafya."

Ece elini ağzına götürdü. Kafasını iki yana salladı inanamıyormuş gibi.

"Kızım sen..."

"Sen nasıl bir adama aşık oldun !" diye kızdı. Kaşları çatıldı.

Cidden. Ben nasıl bir adama aşık olmuştum böyle ?

Yutkundum. Onu ilk gördüğüm zamanı hatirladım...

Etrafıma baktım. Ah nasıl bir yere gelmiştim ben ? İçimden Ece'ye saydırdım. Konum atması bile anormaldi. Telefonda tarih etseydi daha iyiydi. "Kayboldum" diye mırıldandım. Evet. Kaybolmuştum. Annecim. Babacım. Beni bulun. Göz devirdim. Bu nasıl bir sokaktı ? Tek bir ışık bile yoktu. Işığı geç binalarda bile insan yokmuş gibi duruyordu sanki. Bir yerden sesler gelince irkildim. Bir adam. Bir adam sesiydi. "Çök lan şu yere ! SİKİCEM HA." 

Ürkmüştüm. İçimden bir ses tehlikeli diye bağırıyordu. Yutkundum. Sese doğru ilerledim. En son duvara yaslanıp izlemeye başladım. Bir adam vardı. Arkası dönüktü ve takım elbiseliydi. Tam önünde biri daha vardı. Ah. Lanet olsun bunlar şey yapıyordu... şey işte. Geri çekildim. Geri çekilirken öndeki kişi ile goz göze geldim. Korku ile saklandığım yere iyice sokuldum. "Orada biri var ! Bekle biraz." duyduğum ses ile şok oldum. Bu... bu bir erkek sesiydi ? Erkek ve erkek ? Bunlar... Gay'di. Gay ! Aman Allahım. Derin bir nefes verdim. Ayaktaki, ilk sesini duyduğum adam buraya doğru geliyordu. Adım seslerini duyuyordum. Kaçacağım an kolumdan tutuldum ve duvara yapıştırıldım. Adam ile göz goze gelince kalbim durmuş gibi hissettim. O... o gozler. Yutkundum. Aşık olamazdım değil mi... Korku ile gözlerine baktım tekrar. Yüzüm gözükmüyordu onun aksine. Ona ışık vuruyordu. Ben karanlıkta kalıyordum. "Siktir git." dedi sert sesi ile. Yutkundum ve koşmaya başladım. Hemde çok hızlı. Elimden geldiğince hızlı. Elim kalbime gitti koşarken. Aşık olmuştum...

"Eğer sen yanlış konum atmasaydın belkide onu göremezdim" diye mırıldandım.

Goz devirdi. "Ah keşke. Keşke yanlış konum atmasaydım. Seni bu bela adama aşık olmanı engelleyebilseydim keşke."

Kafamı iki yana salladım. "Öyle deme." diye mırıldandım. "Seviyorum ben onu." dedim ardından kesin bir dil ile.

Ece derin bir nefes verdi. Anlar gibiydi. Gibiydi.

"Ona söylemeyi düşünüyor musun peki ?"

Kafamı iki yana salladım. Böylesi daha iyiydi. Bilse ne olacaktı ki ? O bir gay'di. Gay.

"Anne akşam akşam ne misafiri ya ?" diye isyan ettim.

Annem göz devirdi. "Kızım diyorum ya babanın misafiri diye. Benim de haberim yoktu. Baban son dakikada söyledi. Biliyorsun hep böyle yapıyor" diyince göz devirdim.

Annem yine babama sinirlenmişti anlaşılan. Az sonra başlayacaktı saymaya. En iyisi kaçmaktı. Mutfaktan çaktırmadan çıkıp odama yönelirken kapı sesi geldi. Durdum ve kapıya döndüm. Ne yani tam da odama giderken ?

Derin bir nefes verip kapıya yöneldim ve bıkkın bir nefes vererek kapıyı açtım.

Bir ayakkabı. Ne ?

Ah. Niye ayakkabıya bakıyordum ki ?

Kafamı kaldırınca gelen kişi ile göz göze gelince yutkunamadım.

Denis. Denis buradaydı.

Gözleri ile beni süzüyordu. Bir kez daha yutkunamadım. Gözlerini gözlerime dikti.

Ardından eve bir adım attı ve kafasını eğip bana baktı tekrar.

"Çekil. Küçük hanım."

Aklıma geldi ve yazayım dedim. Devam edermiyim etmez miyim bilmiyorum. Belki çok beğenilirse ederim. 💜

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın..

SEN HEP BENİMDİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin