0.9

3.5K 127 13
                                    

Yeni bölümmm !!!

Lanet. Lanet olsun ki Sedat benim yüzümden hapse girecekti ve benim tek yaptığım şey burada böylece oturup ağlamaktı.

Ona değer veriyordum. Aşk anlamında olmasa da ona değer veriyordum. Onu kaybetmek istemiyordum. Simdi o sorgu odasıdan çıkıp bana sarılsın ve herşeyin geçtiğini söylemesini o kadar çok istiyordum ki...

Ama sadece istemek ile kalıyordum...

Gözlerim karakol kapısından giren Denis'e kaydı. Yutkunamadım, onun burada ne işi vardı ?

Hızla ayağa kalktım, göz göze geldik.

Tekrar yutkunamadım. Ne arıyordu burada ?

Gözleri bende durdu bir süre. Denis kollarından tutan polisler onu yürütmeye çalışınca gözlerini benden çekip sinirle onlara baktı ve daha sonra yürümeye başladı. Gözlerim odadan çıkan Sedat'a kaydı.

"Sedat !" diye bağırdım. Çıkmıştı işte o odadan.

Sedat bana yürümeye başlayınca Denis ile çarpıştı. İkiside birbirlerine baktılar. Hiç hoşnut olmayan bir tavırla. Zorlukta yutkundum. Sedat, Denis'i bilseydi kesinlikle şuan saldırmış olurdu. Sedat, Denis'i süzdü. "Dikkat etsene ulan" dedi ve kaşlarını çattı. Denis küçük bir kahkaha attı. Pislik bir kahkaha. Daha sonra gülmeyi bırakıp donuk bir yüzle Sedat'a baktı. Tam o sıra polisler yine Denis'i yürütmeye başladılar. Denis gidince, Sedat'da yanıma geldi.

"Sen iyi misin ?" diye sordu ve gözleri ile beni süzdü.

Burnumu çektim, ağlayacaktım.

"Sakın. Sakın gözümün önünde ağlama Ayla"

Gözyaşlarımı geri gönderdim ve usulca kafa salladım. Kollarımdan tutup beni kendine çekince ona sarıldım.

"Ne oldu ? Yoksa hapis mi yatacaksın Sedat ?"

Allahım ne olur öyle birşey olmasın. Ne olur...

"Sakin ol öyle birşey olmayacak. Hapis yatacak olan o it !"

Derin bir nefes verdim. Rahatlamıştım.

Ama onu bıçaklamıştı, nasıl bir ceza almazdı ?

Yüzüne baktım, "ne zaman çıkacaksın buradan ?" diye sordum.

"Şimdi. Emir'ler nerede ?"

"Sana avukat ayarlamaya gitmislerdi dur arayayım" diyip telefonu cebimden çıkarttım.

"Nasıl yani ? Sedat serbest bırakıldı öyle mi ?" dedi yerinde kıpırdanarak. Kız bu hikayeyi dinlerken kendini kaybediyordu adeta. Yaşlı kadın tebessüm etti ve ağır bir şekilde kafasını salladı.
"Ohaa ! Sedat ile Denis karşılaştı sonunda" dedi kız tekrar heyecanla. Yaşlı kadın yutkunamadı. Tüm o olanlar aklına geldikçe kalbi acıyordu. Hatırlamak istemiyordu....

Derin bir nefes verdim. Esnemekten gözlerimden yaş gelmişti artık. Gözlerim Sedat'a kaydı. Sıkıntılı bir hâli vardı. Dün karakoldan çıkınca beni evime bırakmış ve bana dikkat etmemi söyleyip gitmişti. Hâla o adama sinirliydi. Belkide öldürmek istiyordu, benim gibi. Zorlukla yutkundum, şuan. Şuan o adam karşımda olsa hiç beklemeden onu bir şekilde öldürebilirdim. Dün eve gidince banyo yapmış, kendimi parçalaya parçalaya liflemiştim. Ondan sonra biraz iyi hissetmiştim kendimi. Ama olanları unutacak değildim.

"Ayla iyisin değil mi ? Ah o adamı gebertmek istiyorum."

Ben de...

"İyiyim Ece iyiyim" diye geçiştirdim. Bu nasıl bir soruydu ? Bu olay karşısında kim iyi olabilirdi ? Ya da kim çabucak unutabilirdi ?

SEN HEP BENİMDİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin