Uzun bir aradan sonra merhaba 💜Uzun bir bölüm yazmaya gayret ettim... 😂
Bu arada 40.bölümde final yapmayı düşünüyorum.
İyi okumalar 🙌
Bir süre boş boş evin içinde dolandım. Bu içinde olduğum durum beni daha derine çekiyordu. Batıyordum ben... Ben yanlış yapmıştım. Ben, hayatta en değer verdiğim insanı öldüren adamı tekrar tekrar sevmiştim. Ben aşka yenik düşmüştüm... Ben Denis'e yenik düştüm.
Duvarlara bakmayı kesip koltuğa oturdum. İntikam. İntikam almam gerekliydi dimi ? Soluk alıp verdim. İyi değildim. Ben iyi değildim...
Derin düşüncelerin içinde kendimi kaybetmişken kapı çalmaya başladı. Oturduğum yerden ayaklandım, kapı daha şiddetli çalmaya başlayınca korkuyla olduğum yerde kaldım. Zorlukla yutkunmaya çalıştım, ne oluyordu ? Sonra büyük bir gürültü koptu, aynı zamanda ağzımdan küçük çaplı ama korku dolu bir çığlık koptu... Bekledim. Sadece olduğum yerde olacakları bekledim. Gözlerim kapıda, bedenim titriyor. Derin bir nefes aldım bir kez daha. Korkuyordum...Korkuyordum.
Denis girdi içeri.
"De-Denis ?"
Gözlerini gözlerime dikmiş bana doğru hızla gelirken geri adımlamaya başladım. Kızarmış gözlerine bakarken gözlerinde ki hüzne rastladım.
"Seni çok seviyorum !" diye bağırdı. Olduğum yerde sıçradım. Kafasını delice iki yana salladı. Bir kez daha bağırdı sonra.
"Seni çok seviyorum lanet olası bunun neresini anlamıyorsun sen ? SÖYLESENE !"
Gözlerim doldu... kalbime bir sızı girdi. Sanki hayatımda ki tüm insanları kaybetmişim hissi uğradı kalbime. Dolu gözlerle ona bakmaya devam ederken artık geri gitmeyi kestim. Ne olacaksa olsun artık. Ne olacaksa olsundu. 1-2 adımla dibime girdi Denis. Elini sertçe belime koyup beni kendine çekti. Burun buruna geldik. Gözlerimi ondan çektim. Bir yasakmış gibi bakmadım ona. Bakamadım...
Dudaklarımın üstünde nefes alışverişlerini hissettim. Konuşmaya başladı, nefesi dudağıma çarptı her kelimesinde."Sevgimi anlamıyorsun..." diye mırıldandı. Ses tonunda ki siniri seçebildim.
"Ben sana kurban olurum. Ne olur, ne olur o gözlerini benden çekme..."
Gözlerim kapandı, göz yaşlarım yanaklarımdan süzülmeye başladı. Kalbimde ki sızı daha da arttı. Ve en önemlisi ben onun gözlerine yine bakamadım. Yapamadım ! Yapamam.
"Ne olursun.."
Yalvardı. Ona bakmam için yalvardı. Ben yine yapamadım... Sadece kalbimde ki sızıyı ve yanağımdan süzülen göz yaşlarımı hissettim. Belim de ki eli gevşedi. Geri çekildi, gözlerimi araladım. Derin bir nefes verip ona baktım. Gözlerini gözlerime dikmiş bakarken konuşmaya başladı.
"Özürdilerim. Hayatını mahvettiğim için özürdilerim Ayla."
Kafasını eğdi kız usulca. Kafasını eğdi ve onu dinlemeye devam etti.
"Çıkıyorum hayatından.." dedi adam. Ayla duyduğu cümle karşısında hızla kafasını kaldırıp başından beri ona bakan gözlere baktı. Dudaklarını araladı. Haydi Ayla ! Haydi birşey söyle ona... Yine sessiz kaldı Ayla. Yine birşey diyemedi.. Denis bir umut dudaklarına odaklandı kızın. Ama bir sonuç alamadı. Biliyordu. Artık bir umudu yoktu, bunu biliyordu. Kabullendi, kafasını salladı. Son kez. Son kez baktı kıza. Hayatını mahvettiği, aşık olduğu kıza son kez baktı. Hızla çıktı evden. Kapıyı kapatıp gitti. Ayla içinde birikmişlikleri dışarı vurmaya şimdi hazırdı. Dizleri üstüne çöktü usulca. Bir süre boş boş bakındı etrafına. Kabullenemedi... Yada kabullenmek hiç istemedi... Gözünden yere düşen gözyaşına değdi gözleri. O ân anladı. Gitmişti. Bu sondu. Artık o yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN HEP BENİMDİN
Teen Fiction"Gitme. Beraber uyuyalım." "Gitme aklım sen de kalır, uyuyamam geceleri..." Artık beni sevmen de işe yaramaz adam. Ben senden vazgeçtim artık. Affetmek imkansız artık. Çek git adam. Senden daha fazla nefret etmeden çek git. Kitap kapağı : Queen Desi...