~ Şarkıyı açın lütfen ~
"Yani şimdi sen diyorsun ki..Denis seni öptü ve.."
"Seni seviyor."
Usulca kafa sallıyorum.. "Beni seviyor..." diye tekrar ediyorum Ece'yi. Ece hâla inanmakta zorluk çekiyor.
Ne tesadüf. Ben de...
Tostumu ağzıma götürüp bir ısırık daha alıyorum. Ece'de ağzına götürüyor tostunu. Kocaman bir ısırık alıp konuşmaya devam ediyor. "Yani Sedat'ı öldüren adam sana aşık. Yani şu senin platonik aşkın, gay olan adam ?" Bir ısırık daha alıyorum tostumdan. "Evet Ece, hatırlatmasaydın daha iyi olurdu tabi" diye mırıldanıyorum. Gözlerini yerden çekip bana dikiyor.
"Özürdilerim özürdilerim sadece biraz garip geldi" diye mırıldanıyor mahçup bir ses ile. Tebessüm ediyorum, "Sorun değil.."
Garip. Herşey artık garip olmaya başlamıştı. Hayatım ne tarafa doğru gidiyordu benim ? Hayatımı yönlendiren kimdi ? Ben hangi rolde oluyordum ? Ne olacaktı şimdi ? İleride ne olacaktı...
"Peki ya abin ?"
Gözlerimi Ece'ye dikiyorum tekrar. Abim çoktan aklımdan çıkıp gitmiş...
"Bilmiyorum. Umrumda da değil. Hepsinden nefret ediyorum, hepsinden !" Yine öfke sarıyor sesimi.. engel olamıyorum. Usulca kafasını eğiyor Ece, diyecek bir şeyi yok...
Benim de diyecek bir şeyim yok şu saatten sonra...
"Bu arada" diyerek tekrar konuşmaya başlıyor Ece. Dikkatimi tekrar ona veriyorum. Gözleri arkamda bir yere odaklanmış. "Şu çocuk niye sürekli sana bakıyor ?" Kafamı çevirip arkama bakıyorum. Gösterdiği kişiye bakıyorum, göz göze geliyoruz. Hızlıca süzüyorum, tanıyor muyum diye... "Tanımıyorum" diyerek önüme dönüyorum. Ece gözlerini çocuktan çekip bana çeviriyor. "Neyse yakında öğreniriz" diye mırıldanıyor.
"Geliyor bizimkiler !"
Kafamı kantin kapısına çeviriyorum. Emir önde Tuna arka da kantinden içeri giriyorlar. Havalı bir o kadar da ciddi. Havalı olan Tuna oluyor tabiki.. Ciddi olan ise Emir. Gülümseyerek ona bakıyorum. İkisinin de gözleri bizi buluyor. Yanımıza gelip boş sandalyelere oturuyorlar. Emir'in eli yanağıma gidiyor, makas alıp "Naber güzelim ?" diye soruyor. Tebessüm ediyorum, "daha iyiyim" diye mırıldanıyorum sadece. Hiçbir zaman çok iyi olamayacaktım zaten. Bir gün vardı. İşte o günden sonra hiçbir zaman 'çok iyi' olamazdım..
"İyi olacaksın tabi" diyen Tuna'ya veriyorum dikkatimi. Gülerek beni izliyor. Gülümsüyorum, "Siz de iyi görünüyorsunuz ?" Gözlerim ikisi arasında gidip geliyor. Emir esneyerek arkasına yaslanıyor. "İyiyiz tabi" diye başlıyor. "Az önce iki adam dövdük daha doğrusu DÖVDÜM !" Kaşlarım havalanıyor, Emir'in gözleri alaycı bakışlar ile Tuna'da."Hadi lan ordan ! Ben olmasam dayak yiyecektin şerefsiz !" diyerek araya giriyor Tuna. Ece ile göz göze geliyoruz. Yine anlamayan taraf biz oluyoruz..
"Asıl ben olmasam sen ikisini nasıl döveceğini düşünüyordun Piç" Emir'in sesi alaycı.. Tuna'ya bakıyorum... Sinirli bakışlarını Emir'e gönderiyor. Kafamı iki yana sallıyorum. "Ay size inanmıyorum ya ! Gelmiş neyin tartışmasını yapıyorsunuz" Ece iç sesimi ortaya çıkarıyor. Kafa sallıyorum, hak veriyorum..
***
Okul çıkışı geliyor sonunda.. bu aralar okul da çekilmez oluyor, sanki. Ece ile kol kola okuldan çıkıp ara sokağa giriyoruz. Ece birden duruyor. "Ay ben resim çantamı unuttum ya. Sen ilerle ben hemen gelicem Ayla, tamam mı ?" Kafa sallıyorum, hızla yanımdan uzaklaşıyor. Arkasından gülerek bakıyorum. 'Deli bu kız' diye geçiriyorum içimden. Yürümeye devam ediyorum yavaş yavaş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SEN HEP BENİMDİN
Teen Fiction"Gitme. Beraber uyuyalım." "Gitme aklım sen de kalır, uyuyamam geceleri..." Artık beni sevmen de işe yaramaz adam. Ben senden vazgeçtim artık. Affetmek imkansız artık. Çek git adam. Senden daha fazla nefret etmeden çek git. Kitap kapağı : Queen Desi...