0.14

2.6K 104 9
                                    

Bu sefer uzun yazmaya çalıştım.

İyi okumalar 🙈🌷

Multi : Emre Aydın - Ses ver (dinleyin lütfen)

Korku ve heyecan. O 2 duygu şuan bütün bedenimi sarmış durumdaydı. Korku'nun sebebi karşımda ki adamdı. Ne işi vardı onun burada ? Diye isyan ediyordu beynim. Heyecanın sebebi de karşım daki adamdı. Günler sonra onu görmenin heyecanı. Bu heyecan kalbimden geliyordu oysa korku beynimden gelen bir histi....

Gerçekten yaşanıyor muydu şuan ? Gerçekten o burada mıydı ? Abimin sevgilisi. Gerçekten o muydu abimin sevgilisi ? Unutamadığım, unutmaya çabaladığım adam mıydı ? Şaka mıydı ? Hayat bana oyun mu oynuyordu ?

Şaka gibiydi.

"Ayla ? İyi misin, birşeyin mi var abicim ?"

Abicim diyişi yankılandı bir süre beynimde. Abime bunu nasıl yapabilirdim ki ? Ben ona nasıl 'bu adam benim sevdiğim adam ! Bu kötü bir adam !' diye bilirdim ki ?

Nasıl ?

"İyiyim" diye mırıldandım sadece. Başka ne diyebilirdim ki ?

Peki ya o ? O biliyor muydu abim olduğunu ? Bilerek mi yapmıştı ? Yada seviyor muydu cidden ?

Belki de seviyordu...

"Haydi Ayla. Denis'e merhaba de." Abimin ısrarcı ses tonu. Çok mutluydu ?

'Merhaba de' demişti. O cesaret var mıydı ben de ? Gözlerine bakacak cesaret var mıydı ki ?

Kendimde değildim.

Kendimde değildim.

Yine alt üst etmişti beni. Pislik herif !

Bütün hislerimi geride bırakarak suratına baktım. Yutkunmama sebep olan gözlerine baktım. Göz göze geldik. Duygusuz. Bu bakışmaya bir son vererek elimi ona uzattım. "Merhaba" diye mırıldandım. Elimi tuttu, elimin kaybolduğunu hissettim o an. Elimi aramaya koyuldum. Sahi ne büyük eli vardı ?

"Merhaba küçük hanım." diye karşılık verdi düz bir ses ile. Sanki biraz alaycı ? Daha fazla beklemeden elimi geri çektim. Abim girdi tekrar araya. "Haydi yemeğe geçelim o zaman" diyerek. Önden abim yürümeye başladı yönlendirmek için. Yutkunarak peşlerine takıldım. Denis abimin yanına oturmuştu, ben de karşılarına. Gözlerimi tabağa diktim. Kaybolmak istedim bir an. Lütfen. Lütfen kaybolayım...

Bir insan daha ne kadar acı çekebilirdi ? Bir insana taşıyabileceği kadar yük verilmez miydi ?

"Ayla henüz 17 yaşında Denis. Oldukça güzeldir benim kardeşim. Eh tabi erkekler ile uğraşmak bazen yorucu olabiliyor." diyen abimin alaycı sesine takıldım. Ne gereksiz bir konu açmıştı öyle...

Heyecanına verdim, sadece.

Denis cevap vermemişti. Sadece hafif bir tebessüm ile kalmıştı.

Yutkundum. Elimdeki kaşığı alıp tabağımda ki yemeğe daldırdım. Daha sonra ağzıma yolladım. Sıcak domates çorbası boğazımdan geçerken fazla sıcak olduğunu hissettim. Öksürmeye başladım birden bire. Boğazıma da kaçmıştı. Abim hızla yerinden kalkıp sırtıma vurdu. Öksürmem kesilince bardaktaki suyumu yudumladım. Biraz olsun kendime gelmiştim. Ben rezil olmuş bir tavırla etrafı süzerken Denis ile göz göze geldim.

"İyi misin ?" diye sordu.

Değildim.

"İyiyim" diye kısa cevap verip gözlerimi çektim ondan.

"Sakar kardeşim benim. Biraz daha dikkatli ol Ayla." diyen abimin uyarıcı sesi doldu kulaklarıma. Usulca kafa salladım, "olurum" diye mırıldandım.

SEN HEP BENİMDİN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin