(Kesit)
(Edip Akbayram - Sen Benden Gittin Gideli)
Karanlıkta, koltukta oturan kadın elindeki dolu içki bardağından bir yudum daha aldı.
"Ben oğlumu, Kerem'i geri istiyorum Ahmet. "
Sesi neredeyse ağlamak üzere olduğunun kanıtıydı.
Orta yaşlardaki adam merdivenlerdeki son basamakta durdu. Bir şeyler söylemesi gerektiğini biliyordu. Defalarca yaptığı gibi karısını bu acıklı durumdan tekrar kurtarması gerektiğini biliyordu...
"Sevim, yapamayız. Bir söz verdik. Koray ölmedi ise o ailenin sayesinde."
Kadın loş ışıkta duran kocasına doğru yavaşça döndü.
"Peki ne farkı var? Bir ölüden ne farkı var oğlumun? Orada öylece yatarken, herkes ölü olduğunu sanarken ne farkı var?"
Sesi daha sert çıkıyordu artık. Ve titriyordu tüm bedeni.
"Sevim onu kaybedebilirdik. Bir daha hiç göremeyebilirdik."
Adam güçlükle bir kaç adım atarak karısının önünde durdu. Kadın konuşmaya devam ediyordu.
"Kerem'in de mi böyle olmasını istiyorsun Ahmet? Yıllardır ona hasret kalarak yaşadım. İki oğluma da hasret kalarak. Arada sırada görüp de oğlum diye sarılamadıktan sonra hiçbir anlamı yok yaşadığımın. Bu zenginliğin, hayatın hiçbir anlamı yok."
Kadın artık ağlıyordu, gözyaşları yanaklarından süzülürken içkisinden koca bir yudum daha aldı. Adam kavuşmuş ellerini ayırarak kendi ensesini kavradı. Bu durum onun için de kolay değildi.
"Sevim, lütfen beni dinle. Koray için, oğlumuzun yaşaması için o aile ve Ufuk büyük uğraşlar verdi. Küçücük bedeni ameliyathanelerde her gün başka işlemlere maruz kaldı ve çabalarımız sonuç verdi. Oğlumuz yaşıyor Sevim. Bundan daha önemli bir şey var mı?!"
Kadın başını önüne eğerek ağlamasına devam etti.
"Gözlerimin önünde bir ölüden farksız. Ya Kerem, sevmediği bir kadınla evlendi. Fakirlik içinde yıllarını geçirdi. Gençliğini bile yaşayamadı belki. Çocukları oldu. Torunlarımız Ahmet. Bu zevki bile yaşayamadık oysa biz. Ve şimdi bir torunumuzu kaybettik. Kerem'i düşün. Neler hissediyor kim bilir? Onun yanında olmalıyız Ahmet."
Adamın da gözleri dolmuştu. Karısının ve oğlunun bu durumu onu da çok üzüyordu ama o bir söz vermişti. İki oğlunun da hayatta olması bu söz sayesinde idi..
"Sevim, bak böyle yapma. İkisi de hayatta ve onları istediğimiz zaman görebiliyoruz. Bu durumu kabullenmen gerekiyor. Beraber atlatacağız bu günleri. Bana inan."
Artık karısının elini tutuyordu ve onun önünde diz çökmüştü.
"Onu çok özlüyorum Ahmet. Çok özlüyorum ikisini de, gülümsemesini özlüyorum Koray'ın. Küçücük bir bebekken ağlamasını özlüyorum Kerem'in. Ondan ayrılacağımı bilsem de ona oğlum diyerek sarılmayı özlüyorum..."
Karısı hıçkırıklara boğulurken adam ona sımsıkı sarılıyor ve omzunda ağlamasına izin veriyor.
"Geçecek Sevim. Her şey geçecek sana söz veriyorum."
****
Bayanlar ve baylar geçtiğimiz üç gün içinde düğünümüz olduğu için vakit bulamadım. Buradan evlenen gençlerimize kocaman kocaman mutlu ömür boyu birliktelik diliyorum. inşallah düğünleri gibi evlilikleri de sorunsuz ve mükemmel olur allah bir yastıkta kocatsın :) Size yeni bölümden böyle bir kesit hazırladım. Kafanızdakiler biraz daha şekillenir umarım. Yeni bölüm fırsat bulduğum en kısa zamanda sizinle olacak umarım. Görüşmek üzere :))))
![](https://img.wattpad.com/cover/17303475-288-k892492.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKŞAM GÜNEŞİ (ZeyKer)
FanfictionEvli bir adam, şımarık genç kız. Yepyeni ZeyKer hikayesi. Keyifli okumalar :)