AKŞAM GÜNEŞİ (ZeyKer)

8 - GÖZLERİNİN YEŞİLİ

Bugün yakın arkadaşım "Seymms" 'imin doğum günü. doğum gününü buradan da kutlarım. Bunu da az görürse helikopterle yazı geçeceğiz öyle kararlaştırdım:) iyi ki doğmuş iyi ki var,  kocaman kocaman öpüyorum onu . :)))

*Söz verdiğim üzere ilk en ekşınlı bölümü "minciririm" adlı okuyucuma ithaf ediyorum. Umarım beğenir. Bol ekşınlı hayatlar dilerim herkese :)

**Okuyan, oy veren hele ki yorum yapan herkesi sevgiyle selamlıyorum. Keyifli okumalar :)))

(Bölüm şarkısı - Coldplay - Green Eyes)

Hayatlarımız değişir bazen. Kimi insanların elinde kimi olayların seyrinde.. Ne yaparsak yapalım eskisi gibi olamayız. Çünkü en önemlisi biz değişiriz....

****

"Ben bırakırım!"

UPS! Sakin olun beyler ama üzgünüm ki hepinize yetecek kadar Zeynep yok elimizde... :)

-----------------KEREM---------------

"Ben bırakırım!"

Murat? İkimiz de birden ayağa fırlayıp koro halinde bu cümleyi sarf ediyoruz. Kardeşim dedim bağrıma bastım yaptığına bak Murat. İlişkimizin bel kemiğini kırdın. Yirmi yıllık arkadaşlığımıza turp suyu sıktın be Murat. Yakışıklı çocuk dedik absürd absürd konuşmaz dedik yemeğe çağırdık yaptığına bak Murat. Ah ben bunları görecek ne yaptım? Bunları hak edecek ne yaptım? Tabi ben evliyim ya ondan değil mi bütün bunlar Murat ondan değil mi? Ulan burada da karşıma evlilik çıktı?  Lan benim günahım ne be?

Zeynep ise bir an şaşkınlık içinde bize bakıyor sonra boğazın öbür tarafından bile duyulabilecek koca bir kahkaha atıyor. Hoşuna gitti zağar, e yakışıklı çocuklarız Allah için. Kahkahaları ve artçıları bittiğinde bana dönüyor tekrar.

"Sen bırakır mısın?"

Hehehe beni seçti beni seçti.

İşte tam bu sırada Murat ile göz göze geliyoruz. Gulyabani gibi bakıyor yemin ederim. Ne oldu bu çocuğa?  Kış kış cinler kış kış.

"Kardeşim ben bırakırım." diyorum Murat'a dönüp Murat da usulca yerine oturuyor. Zeynep ona elini uzatıyor.

"Çok memnun oldum Murat. Bunu tekrar yapalım."

"Ben de çok memnun oldum, görüşmek üzere Zeynep hanım. "

Zeynep kıkırdayıp deri ceketinin fermuarını boğazına kadar çekiyor.

"Gidelim mi artık?" diyor ceketine iyice sarılarak. Böyle çok tatlı gözüküyor sanki.

Başımı sallayıp elimi beline doğru uzatıyorum. Erkeklerdeki korumacılık iç güdüsü biraz...

Birlikte merdivenleri çıkıp gecenin başında onun geldiği yöne doğru kaldırımdan gidiyoruz. Çok geçmeden duruyor ve anahtarı bana uzatıyor. Bu, bu bir range rover sport anahtarı mı????

Şimdi kalbime inecek gerçekten buna dayanamam. Senelerdir hayalini kurduğum arabaya hiç para vermeden bineceğim hem de ben kullanacağım. Her gün kavga etsem bile alamam ben bu arabayı. Fakirliğin gözü kör olsun. Ama şimdi bunun keyfini çıkarma vakti, hiç kusura bakma Zeynepcim ben kullanırım.

Mal gibi bir kaç dakika hem arabaya hem Zeynep'in elindeki anahtara baktıktan sonra Zeynep elini biraz daha uzatıyor. Ben de kendime gelip anahtarı alıyorum ve sonra geçip onun kapısını açıyorum. Kibarca teşekkür ediyor. Gülümseyip kapısını kapatıyorum ve hiç bitmemesi için dua ettiğim bir yolculuk için kapıyı açıyorum.