12 - GERİDE BIRAKMAK (part 2)

9.1K 333 118
                                    

Üzülerek ifade ediyorum ki, yorum sayısındaki azalma gözüme oldukça batıyor ve bu şekilde devam ederse maksimum yirminci bölüme kadar devam ederiz gibi gözüküyor. Çünkü şöyle düşünelim sizin ne düşündüğünüzü bilmeyince yoluma devam etmek de zor oluyor. Dediğim gibi bu azalma böyle giderse korkarım ki çok fazla birlikte olamayacağız. Yine de yorumları ve beğenileri ile hikayeye ortak olan herkesi bunun dışında tutuyorum ve onlara teşekkür ediyorum. Kimse alınmasın ama ben üzülüyorum böyle olunca, bunu belirtmek istedim.

Okul açılıyor, platonik sevdiğim çocuğu doğru dürüst göremiyorum. Zaten iki gün sonra hiç göremeyeceğim. Bu sıralar çok kötüyüm anlayacağınız. Zırt pırt hasta olmam dışında da bu yıl derslerim oldukça ağırlaşıyor ve boş günüm bile yok. Kendi mutsuzluğumu size de bulaştırmam umarım, beni dinlediğiniz için teşekkür ederim. Görüşmek üzere...

Bu bölümü "ozininsutsisesi"ne armağan ediyorum güle güle okusun :)

(Bölüm şarkısı - Koray Candemir - Yeni Bir Gün)

------------------------ZEYNEP -----------------------

Güçlükle ayakta duyduğumuz için Kerem'in iki elinden de tutuyorum. Hâlâ mezarlıkta oluşumuz içimi ürpertiyor.

"Biraz dinlenmen lazım, uyuman ve bu olanlardan biraz olsun uzak durman lazım."

Kerem, ağlamaktan çıkmayan sesi ile cevap vermeye çalışıyor.

"Gözlerime uyku girmiyor Zeynep."

Ben de içimi çekiyorum hâlâ.

"Biliyorum ama dinlenmen gerek, oğlun seni bekliyor. Onun yanına gittiğinde güçlü olmalısın. "

"Oğlun " kelimesini duyunca Kerem gözlerini benimkilere dikiyor. Sonra yavaşça başını sallıyor.

"Haklısın.."

"Gel seni bir yere götüreyim. Herkesten ve gürültüden uzak, uyuman için sadece kafandakileri atman gereken."

Sadece bir elinden tutup onu sürüklüyorum. Arabanın yanına geldiğimizde Can arka kapıyı açıyor. Kerem'in arabaya binmesini sağlayıp Can'a bakıyorum.

"Can ben seni şirkete bırakayım, benim uyumam lazım. Yokluğumda beni aratmayacağını biliyorum."

Can'ın yüzüne kocaman bir gülümseme yerleşiyor.

"Tabii ki Zeynep Hanım. İyice dinlenin."

"Çok teşekkürler Can. Ben kullanayım o halde. Seni şirkete bırakayım. "

Elimi uzatıp anahtarı alıyorum. Can'a binmesini işaret ediyorum. Arabaya bindiğimde arkadaki Kerem'in rahatsız bir şekilde yan yatıp uyumak üzere olduğunu görüyorum. Bu hali biraz gülümsetiyor beni.

Şirketin önüne geldiğimizde Can'ı bırakıp karşıya geçiyorum. Trafiğin az olması işime geliyor. Havanın da yağmurla serinlemesi uykumu biraz daha açıyor ve Kerem uyurken hızıma hız katarak şehrin göbeğine geliyorum.

Korna ve inşaat gürültüsünü duyan Kerem anında uyanıp mırıldanmaya başlıyor.

"Uyuyacağız sanıyordum."

Küçük bir kahkaha attıktan sonra arka kapıyı açıp onu çekiştirmeye başlıyorum.

"Biraz sabırlı ol."

Kerem'le neredeyse sarılarak otoparktan apartmana doğru gidiyoruz. Kerem yorgun gözlerle etrafı süzmeye çalışıyor.

"Ali Ağaoğlu'nun mu burası?"

AKŞAM GÜNEŞİ (ZeyKer)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin