Çok bir şey söylemeye gerek yok herhalde uzun zamandır bu anı bekliyoruz :)
Hiç kısa falan demeyin, sadece o kısmı yazdım ve itiraf etmeliyim ki çok zorlandım. Hayal gücümü böyle şeyler yazarken görmelisiniz sus pus oluyor. Benden pislik olmasın o da az şerefsiz değil :)
Umarım ki, beklediğinize değer, o güzel yorumlarınızı eleştirilerinizi bekliyorum ve çok öpüyorum hepinizi :))
(Bölüm şarkıları;
Zeynep'ten Kerem'e: Nilüfer - Büyük Aşkım;
Kerem'den Zeynep'e: Düş Sokağı Sakinleri - Sevdan Bir Ateş::)))
Bölümü söz verdiğim gibi "gunes-ruya"ya armağan ediyorum :)
Son olarak "banabirbursin" bize çok güzel bir kapak yapmış gördüğünüz gibi, ben çok beğendim ve ona sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Siz de arkadaşımıza teşekkür edin gözümüzü gönlümüzü açtı.
Öptüm baay :)
-------------------ZEYNEP-------------------
"Seni seviyorum.."
Ne dediğimi biliyorum şu anda, ne yaptığımı biliyorum. Ne istediğimi, kimi istediğimi biliyorum. Hiç bu kadar emin olmadım ben hayatımdan. Kimse yanımda kalsın istemedim, hiçbir sabah uyandığımda birini getiremedim aklıma. Hiçbir sabah yüzünü görmek, sesini duymak için can attığım biri olmadı. Kimseyi sevmedim ben, çünkü hep Kerem'i bekledim. Bir gün gerçekten aşık olmayı bekledim.
Ve şimdi bu kadar yakınken onun olmama, benim olmasına, sanki pırıl pırıl bir denizin üstünde, büyük bir gemide güneşe doğru gidiyormuşuz gibi hissediyorum. Etrafta hiç liman yok, bizi durduracak hiçbir şey yok. Gittikçe daha da ısınıyor bedenlerimiz. Birbirimize daha da aşık oluyoruz her geçen saniyede.
"Seni seviyorum.." kulağına doğru bir kez daha fısıldadığımda Kerem bana doğru dönüyor ve dudaklarımızı buluşturuyor. Oturduğum yatakta yavaşça doğrulurken Kerem de benden ayrılmadan ayağa kalkıyor.
-------------------KEREM---------------
Onu öpüyorum. Yeryüzünde bir canlının başka bir canlıya davranmadığı kadar hassas davranıyorum ona. Onu incitmeden onun olmanın bütün ayrıntılarını düşünerek hareket ediyorum. Bir sonraki hareketimi planlayarak dokunuyorum ona. Ellerimi saçlarına getirip kendime daha çok bastırıyorum, yetmiyor sanki, doyamıyorum dudaklarına ve ellerimi yüzüne getiriyorum. Yüzünün bütün ayrıntılarını ezberlemek istercesine dokunuyorum.
Hayalinden sonra onu öpmenin bambaşka bir cennet olduğuna karar veriyorum. Gülüşünü öpmenin, kızgınlığını öpmenin tadına varırken dünyanın en mutlu insanı oluyorum. Kana kana su içmek gibi dudaklarının tadını almak, hayatta kalmak gibi bir savaşın ortasında hiç yarasız.
Ellerimi yüzünden çekip sırtından bel boşluğuna kadar hassas bir yol izliyorum. Yavaşça dudaklarımı ayırıp kollarımın arasındaki kadına bakıyorum.
"Sen olmazsan ne yaparım ben?"
Zeynep gülümseyip dudaklarıma bir öpücük daha bırakıyor.
"Ben hep yanında olacağım..."
-------------------ZEYNEP------------------
Mıknatıs gibi sanki vücutlarımız. Birbirini istiyor, birbirini tamamlıyor sonsuz bir uyum içinde. Kerem ellerimi yavaşça dokunduğu sırtımdan çekerek beyaz gömleğime getiriyor. En üst düğmenin olduğu yere, göğüslerimin tam üstüne küçük bir öpücük bırakıyor. Üstteki düğmeyi elleri ile yavaşça serbest bırakıp alttaki düğmenin üstündeki bedenime bir öpücük daha bırakıyor ve geri çekilip onun altındaki düğmeyi açıyor. Bir adam ilk defa beni öpüyormuş gibi hissediyorum. Bir adam beni ilk defa aşkla, dünyadaki tek önemli şey benmişim gibi öpüyor. Ellerimi iki yana bırakıyorum ve Kerem'i izliyorum. Nazikçe ellerini kullanıp düğmeleri yavaş yavaş açıyor. Göbeğimin altına kadar da tenimi yakan, kasıp kavuran öpücüklerini koymayı unutmuyor. Ayağa kalkıyor ve dudaklarımızı tekrar buluşturuyor. Sağ eli sol omzumun tenini okşarken gömleğimi kolumdan çıkarmaya çalışıyor. Hiç bir şey hızlı değil ama her şey narin, istenesi ve bitmek bilmeyen bir hızda gerçekleşiyor. Kendimi ona bırakıyorum. Kollarının arasında an be an beni daha çok mutlu etmesini heyecan içinde bekliyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKŞAM GÜNEŞİ (ZeyKer)
أدب الهواةEvli bir adam, şımarık genç kız. Yepyeni ZeyKer hikayesi. Keyifli okumalar :)