Bölüm sonu ile ilgili küçük sorunlar yaşandı sanırım arkadaşlar. Bu sıkıntıyı ortadan kaldırmak için size 18. bölümden bir kesit hazırladım. Umarım taşlar biraz daha yerine oturur. 18'de görüşmek üzere :)
(Kenan Doğulu - En Kıymetlim)
--------------------ZEYNEP------------------
Çaresizlik... Beni öldürecek..
Ya çaresizlik öldürecek beni, ya Kerem'i çaresizlik içinde beklemek..
Günlerdir, günlerdir bu odanın içinde, uyanmasını, kendine gelmesini beklemek...
Bana tekrar öyle bakmasını, gözlerinin içinde gerçek aşkla bana bakmasını, nefes alamadığımı hissedip aşktan öldürmesini ve bana tekrar can vermesini beklemek...
Başına aldığı darbe yüzünden şuurunu kaybettiği için günlerdir burada böylece yatıyor Kerem. Bu hastane odasının içinde gözünü açmıyor, konuşmuyor, bana iyi gelebilecek hiçbir şey yapmıyor. Hiçbir şey zor gelmiyor demiştim ya, her an yavaş yavaş ölüyorum şimdi... Son günlerimi yine ona sarılarak, onun yanında, elini tutarak geçiriyorum.
Kerem'in kıpırdamayan dudaklarından bir kaç kelime dökülmesini beklerken gözyaşlarımın yanaklarımı tekrar ıslattığını fark ediyorum... Aklımdan bir türlü gitmiyor, bütün hikayelere konu olabilecek o gülüşünü izlerken bir anda yüzünün solması ve sonbaharda vakti gelmiş bir yaprak gibi yere düşmesi...
Hiç gitmiyor aklımdan Kerem'i mutlu gördüğüm son dakikalar, Kerem diye haykırışımı unutamıyorum.
Ve içimdeki intikam duygusu her geçen saniye artıyor, yenilgiyi kabul edemeyen ruhsuz herifin Kerem'i bu hale getirmesini yediremiyorum... Ellerimle öldürmek istiyorum onu. Benden hayatımı çalan adamı hayatını yerle bir etmek istiyorum...
Hastane odası ve Kerem ile tekrar gerçek hayatta nefes aldığımı hissederken, gözlerimin dolduğunu hissedip hıçkırarak ağlamaya başlıyorum.
Oturduğum koltuktan kalkıp Kerem'in yanına gidiyorum ve elini tutuyorum.
Kerem.. Uyan aşkım. Uyan artık, beni tekrar kollarına al, içimde yanan ateşi dudaklarınla söndür, bana tekrar hayat ver, nefes alabilmeyi, yaşamayı öğret bana, seninle yaşlanmayı öğret...
Ne olur bir şey olmasın sana, öyle olursa ben yaşayamam ki, ne olur bana geri dön, gözlerini aç ve senin olduğumu söyle, her zaman yanımda olduğunu söyle. Bana doğruyu söyle, ne olur gitme...
Yavaşça eğilerek Kerem'in soğuk alnına gözyaşlarımla ıslanmış bir öpücük bırakıyorum. Yeşil gözlerine hasret kaldığım adam uyansın diye Tanrı'ya her dakika dua ediyorum.
Sen benim baharda açan çiçeklerimsin Kerem, ne olur gözlerime bahar görmeden kışı getirme, ne olur.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKŞAM GÜNEŞİ (ZeyKer)
FanfictionEvli bir adam, şımarık genç kız. Yepyeni ZeyKer hikayesi. Keyifli okumalar :)