Selam gençlik, nasılsınız? Bende iyiyim. Bildirim hala gelmiyorsa tek çare buradan takip etmeniz. Mesajlarınız da gelmediğini gösteriyor.
Diğer bir konu Damgalı Kral'ın henüz keşfedilmemiş olması. Bu da sizde bitiyor. Geniş kitlelere ulaşmak için sevdiklerinize, arkadaşlarınıza tavsiye ederseniz çok sevinirim.💕
Şimdiden çok teşekkür ediyor ve sizi bölüme aktarıyorum. Lütfen beklemede kalın ve sinyal sesinden sonra okumaya başlayın.
Dıttt... 😊
İYİ OKUMALAR
"O anne, Dünya'nın en masum suratına ve gözlerine sahipti..." gecenin o saatinde anne-oğul Pınar'ı konuşurken, diğer tarafta işler hiç de yolunda gitmiyordu...
Yüksek perdede yankılanan topuklu ayakkabının yere vuruş sesi koridorda tüm muhafazakarlığındayken, tek göğsünün boşluğunu tüm ama'larının doldurduğunu biliyordu kadın.
Ama kızı emanetti...
Ama kızı küçüktü...
Ama kızı saftı...
Ama kızı...
Ne ama'lardı ama! Hiçbir işe yaramayan, kızının derdine çare bulamayan birkaç harf cümbüşü, hah(!) Yine kendisine dönmek zorunda kalmıştı. Kadının ne gözlerinden ip gibi akan ince yaşlar topuk seslerini bastırmıştı ne de vicdanının ağız dolusu sessizliğinde barınan birkaç tonluk sesi...
Arkasında tüm Mutlu Kadınlar'ın varlığını hissettiğinde ise kimse fark etmeden ıslanan gözlerini ve yanaklarını sildiğinde, arkadan hıçkırarak ağlayan Yasemin'in sesini duymuştu.
"Ablacığım, Pınar'ın naif ruhu buradaki kirliliği kaldıramadan solar gider, tıpkı benim çiçeklerim gibi. Yapma abla, gel engel olalım. Lütfen ablacığım..." diyen bahçıvan yani çiçeklerle uğraşan Mutlu Kadın'ın sesini duymamazlıktan gelmişti.
Emir Akbaba'dan geldiyse eğer kesilen demir değil, baş olurdu!
Küpeli hâlâ sessizliğini korurken yine tüm heyecanıyla Gaye söze girmişti.
"Bir hee de abla, basalım Akbaba'nın odasını, diyelim "Ulan moruk seni çıktığın yere sokarız. Kızımızı rahat bırak yoksa seni buraya gömeriz." Bak bakalım kadınların direnişlerini gördüğünde hala konuşabilecek mi!"
Küpeli yine sessizdi. Bu kadar basit olmadığını biliyordu. Akbaba'nın huzurunda daha cümlenin başında moruk bile diyemeden, yaşlanmadan anında canından olurdun. O nedenle Küpeli yine sessiz kalmıştı.
Onun sessiz kalışı Nota'ya güven vermiş olacak ki, bu sefer o söze girdiğinde, tüm kadınlar bunun şans denemesi olduğunu biliyordu.
"Şeyy, ablacığım her canlının bir dönüm noktası vardır. Bir şansımızı denesek mi acaba?" Kendi sesinden korkan Nota'nın bunu demesi bile bir gelişmeydi ama biraz daha fazla konuşursa gelişme aşamasından sonra ki diğer aşamaları göremeyecekti. Söylemeden geçemeyecekti ki Küpeli yine sessizdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DAMGALI KRAL
General FictionMutlu Kadınlar Mezarlığı acı hayatları, garip hikayeleri, Akbaba'yı ve ondan sonra olanları takdirle sunar. Ondan sonra olanlar mı? Palavra! *Bu kitapta geçen tüm karakterler hayal ürünü olup, gerçekle hiçbir bağlantısı yoktur.