#5

1.2K 58 21
                                    

"Sen... Yapman gereken tek şey her şeyini toplayıp hayatımdan çıkıp gitmen. Bir daha dönmemek üzere...." Genç adam başını yere eğdi. Umursamazca bir tavır takınmaya gayret gösteriyordu ve başarıyordu da. Ta ki gözünden bir damla yaş sızana kadar. Hızlıca başını yan tarafa doğru çevirdi. Kız ise çoktan hıçkırarak ağlamaya başlamıştı.

"S sen gerçekten gitmemi istiyor musun?" Genç kız, oğlanın gözündeki yaşı fark etmemişti.

"İstemiyorum, fakat buna izin vermem gerekir."

"Benimle daha fazla oynama David! Ne istediğini açıkça söyle!" Genç kızın boğazından bir hıçkırık firar etti.

"Seviyorum seni! Lanet olsun anladın mı seviyorum! Lanet hastalığım yüzünden...-"

"Bğöğöğöğöğö!" Kyungsoo kardeşiyle beraber hönkürerek ağlıyordu. Bu drama gerçekten fenaydı.

"A adam hasta abi *hıck* sen sen de duydun değil mi?"

Soo gözlerini sildi ve sümükle dolan burnunu da kazağı ile gelişigüzel bir şekilde temizledi.

"Ben inanmak istemiyorum, böyle olmamalıydı! Ağağağağ!" Soo küçük kardeşine sarılıp içi dışına çıkana kadar ağladı. Ve Eunji de aynı şekilde abisine eşlik etti.

Günlerden cumartesiydi. Soo kendine küçük bir kafede iş bulmuştu ve bugün tek izin günüydü. Elbette ki hayatı boyunca yaptığı ve yapmaya devam edeceği gibi bu zamanı biricik kardeşiyle geçirecekti. Sabah kalkar kalkmaz kahvaltı yapmışlardı. Ardından spor kıyafetlerini giyip sahile doğru bir koşu yapmak için dışarı çıkmışlardı. Kyungsoo her zamanki gibi gözlerini radar gibi açarak etrafa bakıyordu minik kız kardeşini korumak için. O çok iyi bir abiydi.

Marketten abur cubur alıp eve gittiklerinde ise bu filmi bulup açmışlardı. İkisi de duygusal karakterli insanlardı. Şu anki garip sesler onlara aitti, evet. Ama yalnızca içlerini dökmek amacıyla yaptıkları bir şeydi.

Kyungsoo yavaşça doğruldu.

"Ben, elimi yüzümü- *hıck*" Tuvalete koştu kızıl. Kardeşiyse temizlik işini battaniyeyle halletmişti bile.

Soo güzelce giyinip aşağı indi. Özensiz olmayı sevmezdi (!) hiç.

"Güzelim ben markete gidiyorum. Hemen dönerim, bir yere gitme tamam mı." Kardeşine öpücük atıp evden çıktı.

Markete gidip sigarasını aldı ve çıkar çıkmaz bir tane yakıp zehirli dumanı içine çekti. Bir apartmanın duvarına yaslanmış ve başını geriye yatırıp dumanı havaya üflemişti.

Tam anlamıyla bağımlı sayılmazdı. İçi sıkılır gibi olduğu zamanlarda içerdi. Fakat sigaranın tadına, kokusuna ve dokusuna aşina olduğu kesindi.

*******

Jongin zile bastı aceleyle. Eunji onu görünce şok olmuştu.

"B burada ne arıyorsun! Acilen gitmen gerek yoksa abim seni çiğ çiğ yer!"

Jongin kulaklarını tıkamış olmalı dilemişti. Buraya geliş sebebi zaten kızıl olandı. Eunji aracı falan oluyordu.

"Bir şey konuşmam gerek."

"Anlamıyor musun be adam abim çıkalı on dakika oldu bile. Gittiği yer yakın diyorum!"

Jongin sokağın başına doğru baktı. Elinde sigarası vardı ve kapüşonunu kapatıp dünyadan soyutlanmış gibi görünüyordu. Ah, insanın sigara olası geliyordu onu görünce. O zararlı zehir olabilmek için nelerini vermezdi Jongin..

KIZILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin