#27

494 28 6
                                    

Dudaklarını ilk ayıran, öpüşmeyi başlatan Kyungsoo'ydu. Jongin gözleri kapalı, dudakları aralık bekliyordu. Nefes alabildiğini hissetmişti aylar sonrasında. Aldığı nefesi titrerken ayrılacağını düşündüğü için akan gözyaşları bu kez mutluluktandı. Esmer oğlan gözlerini yavaşça açtığında karşısındaki görüntünün kaybolmasından ölesiye korkuyordu. Fakat oradaydı işte. Karşısında, güzel gözleriyle kendisini izleyen sevdiği vardı.

"Bu... Ne içindi?"

"Saçmalamaya devam etmemen için. Pişman olduğunu gördüğüm için mutluyum. Tek istediğim zor zamanında sana destek olabilmekti. Ki bunu yapacak bir insan değildim. Senin yaptığın ise yardımımı reddetmekti. Yardımı reddettin, tamam. Bir de beni hayatından çıkardın, yeni bir sevgili yaptın ve evlenme haberlerin çıktı. Çektiğin acıya değdi Jongin. Az bile sana."

"Kalbini kazanmak için her şeyi yapacağım. Yeter ki benimle kal. Ben çok üzgünüm." Elini Kyungsoo'nun yanağına yerleştirdi. Avuç içine tam olarak oturan yanakla gülümsedi. Bu küçük detay bile onu dünyanın en mutlu insanı yapabilirdi.

Bir süre sevdiğinin gözlerini izledi esmer oğlan. Ardından yüzüne yaklaştı.

"İznin varsa... Doyamadım ben sana. Biraz daha..?"

"Sus da öp."

Gülümseyerek dudaklarına ufacık öpücükler kondurdu. Çıkan o tatlı ses kulaklarına bayram şenliği veriyordu.

Alınlarını birleştirerek iki eliyle ensesini sardı kızılın. Canına can katan nefesini soludu.

"Seni çok seviyorum. Bir daha bunu sana söylemeden bir günümü geçirmeyeceğim." Yanağını öptü, kulağına doğru olan noktayı da, göz altını da, göz kapaklarını da, kaşlarını da, alnını da, çenesini de... Dudaklarını da tekrar tekrar öptü. Kızıl mayışmış, gözlerini kapatmış gülümsüyordu. "Çok fena yanığım sana, duyuyor musun kalbimi?" Hissetmesi için Kyungsoo'nun elini hızla çarpan kalbinin üzerine yerleştirmişti. "Sadece senin için atacak, söz veriyorum."

Kızıl gülümsedi. Romantik Jongin hoşuna gitmişti, böyle yılışıklıkları sahiden sevmese de Jongin'i çekici yapmaktan başka bir şeye yaramıyordu.

"Dur... Sehun?" Eve doğru bakındı esmer oğlan. "Üzülecek. Onun üzülmesini istemiyorum ama nasıl çözeceğimi de bilmiyorum. Bir yöntemin var mı?"

"Jongin hepsi senin içindi."

"Ha?"

"Sehun ve ben, senin için planladık."

"Hiçbir şey anlamıyorum. Sehun ilişkinizi gözüme sokmak için her şeyi yaptı. Hak ettiğimi biliyorum ama canım çok yandı Kyungsoo."

"Onunla sevgili falan değiliz." Kızıl, önünde ona masumca bakan esmerin saçlarını okşadı, ardından ellerini ensesinde birleştirdi. Oradaki ufak tutamları okşarken esmerin duygu dolu gözlerini izliyordu. "Henüz seni sevdiğimi söylemeyeceğim. Bu kadarını bil yeter."

"Beni sevdiğini şimdi söylemeyeceksen ileride söyleyeceksin demek mi oluyor bu?" Yüzüne yayılan çocuksu gülümseme onun ne kadar mutlu olduğunun kanıtıydı. "Sen söylemesen de olur. Ben seni çok seviyorum, istemesen de her zaman söyleyeceğim. Ama dur bir dakika..."

Aklına yeni yeni yer edinen sözcükler ile kaşlarını çatmıştı. "Sehun'la sevgili değilsiniz ve o bu planı yaptı öyle mi?"

"Hayırdır bir yükseldin? Söndür bakayım o havanı şimdi." Kyungsoo sırıtıyordu.

"Üzgünüm..." Başını eğdi. "Tavrım sana değil kızılım, Sehun'un yaptığı ağırıma gitti." Özgürce dokunabileceği kızıl saçları gitti elleri. Yumuşak tutamları okşarken gülümsedi. "Ne olursa olsun önemi yok. Yanımda olduğun için mutluyum. Ama annem..."

Gözlerini kapatmıştı Jongin. Yine bir terslik olup da her şeyin alt üst olmasını istemiyordu.

Dudaklarına değen dudaklarla yüzüne bir gülüş oturdu, kızıl ise onun güldüğünü gerilen dudaklarından anlamıştı.

"Sana dönmek için her şeyi halledeceğim. Beni yalnız bırakma yeter." Annesini kastediyordu. Ne olursa olsun annesinin sevdiği adamı kabul etmesi için her şeyi yapacaktı. Annesini de kaybetmek istemiyordu, aile ilişkisine sahip olmak istiyordu. Bunu yeni yeni kurmaya başlarken annesine rest çekip aynı şeylerin yaşanmasına neden olmayacaktı. Gerekirse yalvarırdı, bu saatten sonra kızılı olmadan bir saniye geçirmek istemiyordu.

"Bırak şimdi bunları. Eve geçiyorum, uyuyacağım."

"Sehun'un yanında yatma ama..." Hatırladığı diyalogla gereksiz de olsa gerilmişti.

"Diğer odada kalacağım Jongin. Sen kuzeninle uyursun."

"Ya, çok severim kendisini..." Kendi kendine söylemişti çünkü kızıl çoktan evin yolunu tutmuştu.

Kendisi de eve döndüğünde etrafa bakınmıştı. Koltuğa uzandığında burada yatmasının daha uygun olacağına kanaat getirmişti. Sehun'a hesap soracaktı. Plan yapmıştı ve bu plan tutmuştu evet ama öz kuzeninin onu bu kadar üzmesi akıl alır şey değildi. Alınmıştı, hesabını bu yüzden soracaktı. Hak etse bile bu kadarını hak etmiyordu.

Gecenin ilerleyen saatlerinde bir o yana bir bu yana dönerken uyuyamıyordu. Mutluluktan gözüne uyku girmiyordu bir türlü.

Kyungsoo çoktan uyumuştu. Hatta rüyası bir miktar açıktı.

*******

Kalçasına inen şaplakla inleyen kızıl, esmerin terleyen göğsüne elini koydu. Elini göğsünden aşağı sürterken karşısındaki oğlanın adıyla inliyordu.

Jongin ondan farksızdı. Beraber olduğu kişinin sevdiği adam olmasından dolayı zevk onun için had safhadaydı.

"İsmim ağzına çok yakışıyor güzelim. Çok yaklaştım, devam et." Eğilip dudağına tutku dolu bir öpücük bıraktığında kızılın tek bacağını kaldırarak hareketlerini hızlandırmıştı.

İnlemeleri sıklaşırken tenleri sırılsıklamdı. Tokatladığı için kızılın beyaz tenine tezatlık oluşturan kızarıklık ona daha da zevk vermişti.

"Lütfen Jongin... Ah!"

Gözleri kayarken dudağını ısıran beyaz tenli oğlanla aynı anda boşaldı.

Kyungsoo sarsılarak uyandığında tüm bedeni terle kaplıydı ve eşofmanı ıslaktı. Her yeri titriyordu, zevk dalgası hala üzerindeydi. Derin nefesler alarak soluklanırken dudağını dişledi.

Kalkıp üzerindeki her şeyi çıkardığında eve gidince yıkamak üzere bir poşete sokuşturdu. Temiz kıyafetler çıkarırken eşofmanı es geçti.

Altına baksır, üzerine de bir sweat giydi. Ve odadan dışarı adımladı.

Anlaşıldığı üzere



Spoi



Bir sonraki bölüm smut :')

KIZILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin