KIZIL

#22

Yumurta göte dayanınca hevesi gelen Kızıl yazarına sövünüz. Dersler başladı, bölüm atasım geliyor.

"Orada çok iyiydin de, senin için bir sorun yok değil mi? İyisin yani?"

Sehun'un sorduğu soruya karşılık kızıl güldü.

"Eşcinsellerden haz etmiyormuş. Götüm. Ne bok yerse yesin, benden uzak olsun yeter. Uğruna üzüldüğümüz herif bize gerçek yüzünü gösterdi işte. Geç olmadan fark edebildiğim için şanslıyım. Neydi o öyle... Kendini zorla davet ettirdi bir de orada manitacılık oynadı. Bu oynasa oynasa kumda pipisiyle oynar be!" Hızını alamayıp sağ tarafında kalan Sehun'un omzunu sıkmıştı.

"Siktir siktir! Acıyor Kyungsoo!"

Bir şey demeden elini çekti.

Sehun kolunu ovalarken Soo'yu süzüyordu bakışlarıyla. "Sen sanki biraz kıskandın nazlı yarim, hm?"

"Ne kıskanması be? Sinir etti işte."

"Belli, kıskanmışsın. Benimle bir oyun oyna işte, sen borcunu ödersin Jongin ise acı çeker. Nasıl plan ama? Kuzenimin hak ettiğine cuk oturan bir laf var, 'Öyle göte böyle yarrak.'" Sehun güldü. "Bunu bir düşün derim."

"Sen de az puşt değilsin. On kat yabancı değil o sana, ne bu öfke? Ben sinirliyim tamam ama duygularım olduğu için sinirliyim. Harcanmış gibi hissediyorum. Herifin boşalırken menisini sildiği peçeteyim lan ben!" Derin bir soluk alıp şakaklarını ovdu. "İşin özü kim ne derse desin o kardeşin, onun yanında ol."

"Ohooo o iş geçti gitti. Onu üzerim ama o benim üzdüğümü bilmeden tesellisini de benden alır. Az şerefsiz değilimdir merak etme yavrum."

"Şerefsizliğinden haberdarım." Kyungsoo derin bir nefes aldı. "Ne de olsa kuzenin de öyle, seni yadırgamıyorum. Gay olmadığını söyleyip numaramı sana veriyor sonra salak salak triplere girip beni sevdiğini söylüyor. Olaylar gelişiyor gelişiyor ve bir bakıyorum ortada kalmışım. Komedi silsilesi..." Güldü.

"Yaşadığı dönemi atlatacak ve geri dönecek. O zaman da sen zorlayacaksın ama inanıyorum, bir arada olacaksınız. At gibi giden it gibi döner Kyungsoo."

"Pekala, bahsettiğin plan nedir?"

Sehun, kızılın meraklanmasına sevinerek ona döndü. "Basit. Jongin kıskançtır. Sevmediğini söylüyor ya, bu plan düzgün işlerse seni benim elimden almak için gelip kendi ağzıyla söyleyecek sana yanık olduğunu. Sürekli beraber olacağız. Bizi görmeye alışacak, alıştığında senin onunla olduğun zamanları anımsayacak. Söylediklerine ve yaptıklarına pişman olacak. İkimizi de görmek istemeyecek, kaçmaya başlayacak. Gözüne sokacağız her şeyi. Bu noktadan sonra at gibi giden Jongin, it gibi sana dönüp senden af dileyecek."

Kyungsoo eliyle alkış tuttu. "Bu senaryoya ne kadar para verdin?"

"Kalbimi kırıyorsun nazlı yarim. Onu tanıdığım için söylüyorum."

Kızılın kaşları inip kalktı ve nefesini verdi. "Dediğin gibi olsun. Affedeceğimden değil, sürünmesi gerekiyor. Alabileceğim kadar alttan aldım, bu bile bünyeme fazla."

"Dilediğine ulaşacaksın. Güven bana."

"Peki ya senin hislerin?" Önünde sonunda konuşulacak olan konu açılmıştı. Sehun, kızıla çok yardımcı olmuştu. Ve şimdi intikam alma hevesine genç oğlanın duygularıyla oynayamazdı.

"Sehun, beni yanlış anlama. İlgi manyağı falan değilim. Herkes beni seviyor havasında da değilim. Geçmişte yaşananların üzerine tuz biber ekmek istemiyorum. Bana destek oldun. Ama duygularını düşündüğümde bu kadar kısa sürede değişmez, kendimden öğrendim bunu. Seni üzmeyi istemiyorum. Biliyorsun ki hala varsa, onlara karşılığım yok."