#17

509 40 8
                                    

Jongin, Kyungsoo'nun evine gelince saat gece yarısı olduğundan ötürü direkt yatak odasına geçtiler ve yatağa uzandılar.

Kyungsoo, esmerin anlatmaya başlamasını bekliyordu ancak anlatacağı yoktu. Birbirlerine sarılarak yatıyorlardı ve Jongin tavanı izliyordu.

"Pekala, tamam. Başla hadi." Kyungsoo kolundan destek alarak doğruldu.

"Ha? Anlamadım?" Jongin'in algıları kapalı gibiydi. Buraya gelmeden önce fazlasıyla ağlamıştı ve şiş olan gözleri de bunun kanıtıydı.

"Kötü görünüyordun. İşinle alakalı mı? Sehun'la mı takıştın?" Dudaklarını birbirine bastırıp devam etti kızıl. "Yoksa ailevi bir mesele mi?"

Sessizliğin ardından karanlıkta çok görünmediğinden ötürü yataktaki sarsılma ile yandaki lambayı açmıştı Soo. Esmerin omuzlarının sarsıldığına şahit oldu. Gözleri önünde kendini sıkarak ağlamamaya çalışıyordu ancak pek de başarılı değildi.

Ne yapacağını bilememişti. Kendisini kötü hissediyordu çünkü teselli konusunda berbattı. Tek istediği Jongin'in eskisi gibi sulu şakalarını yapıp ortamı neşelendirmesiydi.

Yutkunarak esmerin elini tuttu. "Sorun ne bilmiyorum ama ben yanındayım. Ağlamak istiyorsan ağla ama kendini mahvedersen seni döverim." İyi mi yoksa kötü mü yapmıştı bilmiyordu.

Jongin burnunu çekerken başını ve yumruk yaptığı elini kızılın göğsüne yasladı. "Saçımı okşar mısın Kyungsoo?"

Kyungsoo şaşkınlıkla da olsa saçını okşamaya başlamıştı. Aklından bin türlü şey geçiyordu ne olduğuna dair. Tecavüze uğradığını bile düşünmüştü ancak Jongin buna karşı çıkamayacak bir yapıda değildi.

Hiçbir şey konuşmadılar. Jongin'in nefes alışveriş sesinden uyuduğunu anlayınca onu yatağa yatırıp üzerini örttü Soo. Neler olduğunu sorgulamayacaktı. Jongin elbet bir ara anlatırdı.

Balkona çıkıp bir sigara içtikten sonra yatağa girdi ve sevgilisine sarılıp uyudu.

*******

Kyungsoo sabah kalktığında yatağın diğer tarafında Jongin yoktu. Doğrulup gözlerini ovuşturduktan sonra etrafa bakındı.

"Jongin?"

Kalkıp yana kayan şortunu düzeltti. Banyoya ve mutfağa baktı ancak Jongin hiçbir yerde yoktu. Odasına geri döndüğünde komodinin üzerindeki kağıdı aldı.

'Daha sonra yanına uğrayacağım. Seni seviyorum. Dün için teşekkür ederim.'

Sorunun ne olduğunu bilmiyordu ancak Jongin'in çözeceğine inanıyordu. Bu yüzden onu sıkboğaz etmemek için aramadı ve günlük işlerini yaptı.

*******

İşten çıktıktan sonra işe yeni giren kızla yemeklerini sevdiği mekana gitmişti kızıl. İyi anlaşmışlardı ve kız, kardeşini andırıyordu. Yemeklerini sipariş ettikten sonra Kyungsoo yine düşünceli haline bürünmüştü. Bir hafta geçmesine rağmen Jongin onu aramamıştı.

"Sen iyi misin oppa?" Kyungsoo başını çevirip tebessüm etti.

"Evet, sorun yok. Yemekler gelmeden ben bir telefon görüşmesi yapacağım. Rahatına bak lütfen. Hemen dönerim."

"Tabii, bekliyorum." Kız da gülümseyince telefonunu alıp kalkmıştı. Küçük restorandan dışarı çıkıp sevgilisini aradı. Hatta sıkıntı olduğunu düşünmüştü çünkü ulaşılamıyor diyordu. Bu zamana kadar hiçbir zaman Jongin'in telefonunun kapalı olduğuna şahit olmamıştı.

KIZILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin