KIZIL

#23

Kendimle çelişiyorum, ikizler burcu falan da değilim basbayağı başak'ım. Hikaye nasıl başladı nasıl ilerliyor.. . Sex on the beach umuduyla başladık kah duygulandık kah güldük. Umarım sıkmıyordur, yorumlarınızı belirtin lütfen nasıl ilerlediğini başkasının gözünden bilmek isterim.

Rica etsem diğer hikayelerime de göz atar mısınız? Canımsınız, sizleri seviyorum ❤️

"Sahiden aranızda ne var?" Esmer oğlan, Sehun'un odasına gelmiş ve sorguya başlamıştı.

"Dur dur dur dur. Ne demek istiyorsun?" Sehun gülerken planının ilk adımı başarıyla gerçekleştiği için mutlu hissediyordu.

Jongin sinirle saçlarını karıştırırken camdan dışarıya çevirdi bedenini. Sinirden olsa gerek gülüyordu. "Amacın ne? Hani yanımda olacaktın? Yanımda oluşun bu mu senin?"

"Seçimler yapıyoruz kardeşim, hayatımız bu şekilde ilerliyor. Sen bir seçim yaptın, kız arkadaşınla mutlu olman gerekirken gelmiş beni sevgilimle alakalı sorguya çekiyorsun."

"Sevgilin..?" Esmerin söylerken sesi titremişti. "Yani çıkıyorsunuz öyle mi?" Anladığını belirtmek üzere başını salladı.

"Anlamadığım şey, bu seni neden rahatsız ediyor? Onu hayatından çıkardığını düşünmüştüm. Tekrar bir rekabete gireceğini söyleme bana. Mutlusun, kız arkadaşın da güzel ilişkiniz de. Kendini daha fazla yorma dostum."

"Rekabete girdiğim falan yok." Öncekine göre ipleri eline aldı ve kendini kontrol ederek konuşmaya devam etti. "Kyungsoo adına şaşırdım sadece. Sorun yok. Mutluluklar."

Sahte bir gülümseme vererek odayı terk ettiğinde Sehun sırıtıyordu. O gülüş gerçekçi gibi görünse de esmer oğlanın ciğerini bilirdi. Canının acıdığının farkındaydı ve bunun üzerine gidecekti. Esmer aptal oğlan, canı yanmadığı sürece gerçekleri söylemezdi. İkisinin birleşmesi için bu muhakkaktı.

Neden bu kadar ısrar ettiğini kendisi de bilmiyordu.

Sadece önüne bakabilirdi ama bu iki aptalı birleştirmeyi kendine vazife bilmişti.

Ama belki de amcasını kaybetmenin ardından kuzeninin yüzünde gördüğü bakıştı tüm bu yaptıklarının sebebi.

Onun gibi egoist birisini böyle yıkılmış görmek herkesin içinde insanlık olduğunu anımsatmıştı.

Şimdi o yıkılmış adamın kendine gelmesi gerekiyordu ve bu, o kızla olacak bir şey değildi. Cinsiyetle de alakalı değildi. Onu değiştirebilen kişi kızıldı.

Bu yüzden tüm bu inatlaşmaya rağmen onları bir araya getirecekti.

*******

"Tamam olaya hakimim." Kızıl, sahneye çıktı. Heyecanlı hissediyordu. "Vazgeçtim değilmişim. Bana biraz yardımcı olur musun In Ha?"

"Tabii Kyung." Güzel kız sahneye kızılın elini tutarak çıkmıştı.

Sahnede güzelliği daha da artarken hem jest mimikleri hem de sesiyle izleyenleri büyülemişti.

"Tabii sen daha güzel yaparsın, sesim bu kısma uymuyor."

"Sesin her şeye yakışıyor. Başta çok güveniyordum kendime ancak sanırım... O kadar da özgüvenli değilmişim. Heyecanlıyım."

In Ha, kızılın ellerini tuttu. "Gözlerinde gördüğüm bakış üzerine konuşuyorum. Burası senin tutkun ve bunu rol yaparak gerçekleştiremezsin. Sadece kendini bırakman gerekiyor. Özgüveninden şüphe etme. Buraya ilk geldiğin zaman etrafı izlerken ben seni izliyordum, bakışların aklımda Kyung. Sen yapamazsan kimse yapamaz. Hiçbir şey beceremeyen insanlar kendine sanatçı diyor bu zamanda. Sende bu kadar yetenek varken kendini harcamana izin vermem. Üç ay oldu. İlk gösterine çıkacaksın ve iyi bir iş çıkarmazsan..." Elini havaya kaldırıp yumruk yapmıştı. "Kafanı kırarım."