#13

720 40 5
                                    

"Bana sen öğretecek değilsin. Sen kimsin de böyle beylik laflar ediyorsun?" Tekme attı ve dizlerinin üzerine çökmesini sağladı. "Sana onun numarasını verdiğimde düşündüğün neydi? Sevmek mi? Güldürme beni. Şimdi buraya gelmiş sevmeyi mi anlatıyorsun bana?" Yerdeki çocuğu yakasından tutarak kaldırdı. "Onu seviyorum, ona aşığım. O benim sevgilim. Ondan uzak durmazsan yemin ediyorum seni çiğnerim."

Jongin'in söylediği sözler Kyungsoo'nun aklını karıştırıyordu. Beyni kendi içindeki çelişkilerle doluydu ve bunaldığını hissediyordu.

Esmerin kendisini sevdiğini biliyordu. Ama artık bundan da şüpheleri vardı. Çünkü istediğini söylemesine rağmen esmer olan, çekimleri bırakmamıştı. Öte yandan sürekli peşindeydi ve sevgisini kanıtlamaya çalışıyordu. Sehun'un bahsettiği gibi midesizlik ettikten sonra kendisini sevdiğini söylemesi ne derece akıl alır bir mantıktı kestiremiyordu.

Gerçek şuydu ki Jongin sevişme bağımlısıydı. Açık açık beyan etmişti seks olmadan yapamayacağını.

Sehun'u sevmeyi ise aklından bile geçirmemişti. Yalnızca arkadaş olarak görüyordu ve kesinlikle eğlenceli birisiydi. Eunji, Sehun'u severse onu destekleyeceğini söylese bile kalbine söz geçiremiyordu. Aşk işleri sahiden mantığa dayanmıyordu.

Sigarasını deniz manzarasına karşı yaktı. Hava diğer günlerde olduğundan daha sıcaktı. Kyungsoo'nun üzerinde gömlek altında pantolon vardı ve terlediğini hissediyordu. Cildi hassastı, güneş ışığı altında bunca zaman vakit geçirmek onun için iyi değildi. Şimdi bile kızardığını hissediyordu. Yaklaşık olarak bir saat kadardır burada, sahildeki bankta oturuyor ve düşünüyordu.

Aklı fazlasıyla karışıktı ve cidden hiçbir kapı çözüme çıkmıyordu.

Derin bir nefes alıp sigarasını yere attı ve çiğnedi. Dumanı üflerken birden yanında bir varlık hissedip dönmüştü. Kalbi yerinden çıkacak gibi olmuştu çünkü Sehun burnunun dibinde bitmişti.

"Radarıma takıldın ufaklık."

"Ufağını büyüğünü sikerim senin." Umursamadan denizi izlemeye devam etti. Kalbi hala bir miktar hızlıydı.

"Kalbimi kırıyorsun çiçeğim. Seni görmek için geldim. Evinize gitmiştim ama kimse yoktu. Komşulara sordum seni. Orospular... Hastalıklıymışım gibi benden kaçtılar ve cevap dahi vermediler." Kyungsoo'yu izledi bir süre. "Seni burada bulduğum için mutluyum ama on dakika kadar sonra kalkmam gerekiyor, işe geç kalacağım. Seni özledim."

"Sehun, işin varsa gitmelisin. Peşimde vakit harcama."

Sehun güldü ve kolunu kısa olanın omzuna attı. "Senin yanında olmak vakit harcamak değil var olan vakti iyiye kullanmaktır. Seninleyken iyi vakit geçiriyorum. Yüzünü görmek cennet."

"Iyy... İyice cıvıttın. Sevmem böyle süslü kelimeleri." Yüzünü buruşturmuştu.

"Öküz mü olayım katıksız yarim?"

"Garip yakıştırmaların var. Ne iş yapıyorsun?"

"Babam yaşlandığı için onun şirketinde çalışıyorum. Altlardan başlayıp yükselmeyi teklif ettiğimde gurur duydular fakat ağzıma sıçıldığını inkar edemem. Bazen kendime kızıyorum bok mu vardı da kendi emeğimle yapmaya çalıştım diye. Ama kendi paramı yemek kadar tatlısı da yok."

İkisi de denizi izliyordu bu kez. Sehun'un sevici bakışlarının altında ezilmiyordu Kyungsoo.

"Kendi paran elbette tatlı gelir Sehun."

"Öyle... Sen neden burada, tek başına oturuyorsun?"

Kyungsoo, Sehun'a bakmıştı.

"Düşünüyordum bir şeyleri. Sanırım sana anlatabileceğim şeyler değil. Gaddar birisi gibi görünsem de kalbini kıramam."

"Anlat hadi, senin kırdığın kalp benim için mutlu bir ölüm olur."

"Edebiyat adamı mısın Sehun?"

"Okuyorum bir şeyler."

Derin bir nefes aldı kızıl olan. "Bana ilk yazdığın zaman amacın neydi? Sadece beni beğendin diye mi?"

Bu kez derin nefes alan Sehun'du. "Her insan öyle değil mi zaten? İlk görüşte aşk derler, karakteri görmezler. İlk bakışta görünüşe tav olur insanlar. Ben de öyle oldum. Seni sahiden beğendim. Bunu söylemekten utanç duysam da ilk amacım seninle yatmayı düşlemekti. Çünkü güzelsin, sahiden çok güzelsin. Ben de tam bir itim. Sana yazdıkça her zaman tanıdığım veya tanıştığım insanlar gibi olmadığını fark ettim. Beni reddetseler bile kendi fotoğrafımı attığım vakit veya beni gördükleri vakit fikirleri değişip bana gelmeye başlıyorlardı. Sen beni gördüğün halde reddettin. Bu biraz gururumu kırdı ve özgüvensiz hissettim. Her şeye rağmen sana çekildim. Buna şey diyebilirsin... Sahip olamadığın bir şey için inat edersin ya, onun gibi diyebilirsin. Ben de başta öyle sandım. Son günlerde seni gördüğümde aptal gibi gülümsüyorum. Sana gerçekten aşık oldum." Kızılın elini alıp kendi kalbinin üzerine yerleştirdi. "Kalbim daha önce böyle olmadı hiç. Senin yanında iki kelimeyi zar zor bir araya getiririm sanıyordum ama olay sana olan duygularımı anlatmaya gelince sanatçı oldum baksana." Büyük gözleri izlerken gülümsüyordu.

"Konuşunca susmuyorsun. İşe gitmeyecek miydin sen?"

"Ah siktir... Gitmem lazım, haklısın. Bir yere gideceksen seni bırakabilirim..?"

"Hayır teşekkürler."

Sehun ayağa kalktığı sırada Kyungsoo seslendi.

"Bana olan duygularına saygı duyuyorum ve hepsi için teşekkür ederim. Gerçekten hoş bir insansın ve ben seni kırmak istemiyorum. Sana bir şeyler vaad etmeyeceğim. Beni anla, olur mu?"

Burukça gülümsedi uzun oğlan. "Seni sevmek de güzel. Telefon sapıklığına devam edebilir miyim peki?"

Kyungsoo güldü. "Hayır. O mesajlardan sonra yanıma gel de seni bir güzel benzeteyim."

"Bana dokunacaksan dövülmeyi bile kabul ederim."

"Daha fazla saçmalamadan kaybol." Kalkmıştı o da.

"Sonra görüşelim." Arabasına binip uzaklaştı.

Kyungsoo yine yalnızlığı ile baş başaydı. Kafasını biraz olsun dağıttığı için Sehun'a teşekkür etmeyi istiyordu.

Bunu yapamazdı, kuzeninin yaptığı hasarı Sehun düzeltti diye teşekkür edip kuzenine ilgi duymaya devam etmek büyük bencillik olurdu.

Kim Jongin'e ilgi duymak istemiyordu. Mantıklı karar vermek istiyordu. Böyle bir seçeneğinin olmaması sinir bozucuydu.

"Olmayan seçenekleri de Jongin'i de sikeyim. Üst üste koyup sikeyim. Aklımda yer edinip her seferinde orayı kurcalamasını da sikeyim. Yapamadığım her şeyi sikeyim."

Vizeler geliyor ben burada hikaye yazıyorum.

Sanırım ilginç bir yapım var. Sadece zorda olunca kendimi eğlendirecek şeyler yapmak istiyorum, hikaye yazmak da bunların arasında.

Kısacası işlerimi yumurta göte dayanınca yapmayı seviyorum.

Sizleri de özledim.

Sonraki bölümü tamamlayabildim, kısa zamanda atmaya çalışacağım.

Umarım ilginizi kaybetmemişimdir.

Kızıl'ı sevin. ❤

KIZILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin