Bölüm 10

6.5K 511 11
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... KEYİFLİ OKUMALAR...

Abileri ve ablaları o küçücük gezende çeşitli yerlerde kilitliydi. Yıkılan ilk kalenin kendisi olduğunu öğrenmek suçluluk hissetmesine neden olmuştu. Onunla beraber geri kalan herkes de yavaş yavaş avlanmış olmalıydılar. Kuzeydeki büyük savaşı yönetmesi gerekiyordu. Soğuğun ve buzulların içinde savaşmıştı ve başarısız olmuştu.

Torin, Konstantinova, Mikaela, Gideon, Shian ve Jorah...

Onların her biri kendisinden daha yaşlı ve kontrol sahibiydiler. Ruth, doğumundan sonra güçlerini kontrol altına alana kadar çok zorlanmıştı. Öyle ki neredeyse her dakika şehvetle tutuşuyordu. Kendi askerlerini hırpalamıştı çünkü onu doyurmaları gerekmişti.

Dünyaya indiği ilk andan itibaren insanların, meleklerin ve şeytanların onun gücüyle çıldırmalarına tanık olmuştu. Çoğu zaman savaş alanı bir kendini kaybetme yerine dönüşüyordu. Şeytanlar ve melekler birbirleriyle ya da kendi türleriyle ölümüne seviştiler.

Ruth, bundan güç kazandı. Ancak gücü ne kadar büyükse kontrol etmesi de o kadar zor oldu. Öyle ki en sonunda bütün güçlerini sırasıyla üç ülkenin üzerine boşaltmak zorunda kaldı. Meleklerin o ülkelerin üzerine felaketler yağdırmasını herkes zevkle izlemişti.

Kontrol edemediği güçleri onun güçlü olduğunu göstermezdi. Doğduğu andan beri kendi anne ve babası da dâhil olmak üzere herkes onun ne kadar güçlü ve tehlikeli olduğunu söylemişti. Herkes onun meleklere karşı çok büyük bir silah olacağını düşünmüştü.

Ruth, hayal kırıklığı yaratmıştı...

Kendisinden daha zayıf olduğu söylenen Gece İblisi onun yapamadığını yapmıştı. Yaşayan Buzdan, kurtulmuştu hem de birkaç dakika içinde. Ellerini dalgın bir şekilde çenesinin altında birleştirdi. O adam çok tuhaftı. Torin'in kendisini lanetlediği söylemişti. Yalan söyleyemediğini.

Ağabeyinin birini böyle lanetlediğini hiç duymamıştı. Gerçekten doğru mu söylüyordu? Bunun bile yalan olma ihtimali vardı. Torin ve Konstantinova'yı tanıyordu ve onlarla yakın arkadaş olduğunu duymuştu. Kardeşlerinin sıradan bir iblisle arkadaş olduğunu hiç bilmiyordu.

Küvetinde uzandı ve gözlerini kapadı. Sesini duymuştu. Ne olursa olsun onun sesini duymuştu. Yalvarmalarını duymuştu. Diğerlerini de duyabilirdi. Ruth'un onları bulması gerekiyordu. Nasıl olacağını bilmiyordu. Her biri farklı bir yerdeydiler. En dipteki kuyudan, en yüksekteki dağın zirvesine kadar her yerde olabilirdi.

Genç kadın, düşüncelerini toparlamaya çalışarak başını küvete yasladı. Ardından derin bir nefes ve gözlerini kapadı. Sıcak suyun içinde bedeni o kadar gevşemişti ki rahatlamıştı. Çok uzun zamandır buzun içindeydi. Öyle ki neredeyse sıcağın nasıl bir his olduğunu bile unutmuştu.

Sonunda sıcağın içindeydi. Zihninin karanlığa gömülmek istediğini hissedebiliyordu. Şehveti hissetmek isteyen bedeni güçlerini yayacaktı. Bunun ne olduğunu çok iyi biliyordu. İnsanlardan aldığı güç çoktan tükenmeye başlamıştı.

Kendisi sevişmeliydi. Başkalarından aldığı güç o kadar uzun sürmüyordu. Ancak bedeni çok uzun zamandır kilitliydi. İblislerle yatmak konusunda da yeterince problem yaşamıştı. Bir prensesle beraber olmak onların kraliyet ailesinde olma isteği Ruth için sıkıntılara neden oluyordu.

YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAH 1- ŞEHVETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin