İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER...
Jagan gözlerini açtığında ikinci defa sert zeminde yatıyordu. Yine dünyadaydı ve etrafında insanlar koşturup duruyordu. Bu duyguyu daha önce Şehvet'i aramaya çıktığında yaşamıştı. Bıkkın bir şekilde doğruldu ve etrafına bakındı.
Şehvet, hemen arkasında bir bankta oturuyordu. Bacak bacak üstüne atmıştı ve bir elini çenesine dayamıştı. Dalgın bir şekilde insanların geçip gitmesini izliyordu.
Bir çocuk parkındaydılar. Jagan, çimenlerin üzerinde yatıyordu. Erkek çimenlerin üzerine oturdu ve ona döndü. En son onunla tartıştıklarını hatırlıyordu. Sonrası gerçekten yoktu. Yine tuhaf rüyalar gördüğünü hatırlıyordu.
Ellerini saçlarının içinden geçirdi ve gözlerini kapadı. "Ne zaman geldik buraya?" diye sordu.
Hatırlamıyor olması şaşırtmamıştı. Jagan'ın iblisi Ruth'a tepki gösterdiğinde her seferinde zihinsel olarak birbirinden ayrılıyorlardı. Kendisinin de hatırlamadığı şeyleri düşününce muhtemelen bu iki taraflıydı. Ruth'un iblisi de ona tepki gösteriyordu çünkü.
Dalgın yeşil gözleri hala oyun parkındaki çocukları izliyordu. "Güçlerimle sana çok yüklendim sanırım" dedi en sonunda sakince. "Biraz gergindim. Üzgünüm"
Özür diliyordu. Bir prensesten duyulması gerçekten zor bir şeydi. Jagan, ona bakmak istemiyordu. Ancak yine de başını kaldırdı. Gözleri onun üzerinde gezindi. Geçen sefer üzerindeki fantezi kıyafetlerini değiştirmişti.
Üzerinde uzun siyah bir pantolon vardı. Beli ve kalçaları dardı ancak dizlerinden itibaren genişliyordu. Üzerindeki siyah bluzun göbek kısmı açıktı. Derin bir göğüs dekoltesi vardı. Topuklu ayakkabıları pantolonunun paçalarının altında gizlenmişti.
Çok güzel görünüyordu. Şehvet her gün daha da güzelleşiyordu. Parmakları karıncalanıyordu. Ona dokunmak istiyordu. Başını hızla yana çevirdi ve ellerini yumruk yaptı.
Ruth, en sonunda gözlerini ona çevirdi. "Gideon yakında" dedi sakin bir şekilde en sonunda.
Kıskançlık...
Kardeşlerini hapiste hissedemiyor olması gerekiyordu. Ancak Kıskançlığın yerini biliyor muydu? İşin aslı Konstantinova'nın hapis olduğu yeri de bulmuştu. Bilmediği bir şey mi vardı.
Genç kadın bacağını indirdi ve ayağa kalktı. Güzel bedenini Jagan'ın gözleri önüne serdi. Ruth, bir elini ona doğru uzattı. "Gidelim, Jagan" dedi sakin bir şekilde. Yüzünde tatlı bir gülümseme vardı.
Yeni beslendiğinde de bunun gibi tatlıydı. Erkek başını iki yana salladı. O uyurken beslenmiş olmalıydı. Erkek, kendiliğinden ayağa kalktı ve tekrar etrafına bakındı. "Kıskançlığın yerini nereden biliyorsunuz?" derken yüzünü sıvazladı.
"Onu hissediyorum"
Jagan'ın onda uyandırdığı hisler kardeşlerini bulmasını sağlıyordu. Bunu Konstantinova'da fark edememişti. Ancak onu istemek öfkelenmesine neden olmuştu. Öfke, Konstantinova'yı bulmasını sağlamıştı. Her şey hissetmekle alakalıydı.
Jagan'ın onu bulması için şehveti hissetmesi gerekmişti. Şimdi Jagan'ın ona hissettirdiği duygularla kardeşlerini bulabilirdi. Kıskançlık... Konstantinova'nın Jagan ile onda hissettirdiği şeydi. Onun varlığını çok iyi hissedebiliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAH 1- ŞEHVET
FantasyBu dünya üzerinde insanların kalplerini zehirleyen en büyük kötülükler hapsedildi. Cennet ve cehennem arasında binlerce yıldır süre gelen savaşlar nihayete erdi. En büyük tehdit olan Yedi Ölümcül Günah ise hapsedildi. Gece İblisi Jagan, efendileri t...