İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELECEKTİR... BOL KEYİFLER...
"Seni görmeden yola çıkmak istemedim"
Küçük kız, dalgın bir şekilde başını çevirip gece iblisine baktı. Tıpkı hatırladığı gibiydi. Muhteşem yakışıklılığından geriye sadece Konstantinova'nın hatıraları kalmıştı. O yaralar bile egosuna dokunamamıştı belli ki. Elleri kotunun ceplerinde ve siyah tişörtü vardı. Kızıl gözleri sevecendi.
Sarı uzun saçları iki yanından bağlanmıştı. Tokalarının ucunda kuru kafalar vardı. Üzerindeki elbise siyahtı ve pilili eteklerinin uçlarında danteller vardı. Elinde her zamanki gibi kumaştan şemsiyesi duruyordu. Henüz on ya da on beş yaşlarında olabilirdi.
Gece mavisi gözleri bir çocuğun asla sahip olamayacağı bir olgunlukta bakıyordu. Dikkatli bir şekilde erkeğin üzerinde gezindi ve en sonunda hafif bir gülümseme yerleşti yüzüne. "Üzerinde şehvetin gücü var" dedi en sonunda minik sesiyle.
"Son zamanlarda çok fazla yakındık" dedi erkek alaycı bir sesle. "Gücü üzerime sinmiş olmalı"
Hayır, Konstantinova'nın demek istediği kesinlikle böyle bir şey değildi. Ancak üstelemedi. "Torin'i bulamadın demek" dedi en sonunda. "Muhtemelen benden başka kimse savaştığı yere hapsedilmemiştir."
Öfkeyi zapt etmekte zorlandıkları için olduğu yere hapsetmeyi seçmeleri normaldi. Jagan, derin bir nefes alıp etrafına bakındı. O kadar uzun zaman geçmişti ki ne demesi gerektiğini bile bilemiyor gibiydi. "Kosia" dedi en sonunda. "Bak, ben-"
"Bir daha benden özür dileme" derken Konstantinova öfkelenmiş gibiydi. Erkek şaşkınlıkla durdu. Küçük kız, hızla arkasını döndü ona. Daha fazla ona bakmak istemiyor gibiydi. "Seninle alakası yoktu."
"Güçlerini benim yüzümden mühürledin"
"Kontrolsüz güç, güç değildir" diye fısıldadı Konstantinova. Ondan çok kendi kendine konuşuyor gibiydi. "Günahların arasında bir tek ben, güçlerimi kontrol altında tutamıyorum. En küçük kardeşim bile şehvetini dizginlemeyi öğrendi. Bu yüzden kendimi mühürledim. Zayıf halka ben olmak istemediğim için"
Öyle söylese bile Jagan'a yaptığı şeyin de etkisi vardı. O ikisi arasında bu hep olacaktı. Genç adam, ona doğru yürüdü ve bir elini onun omzuna koydu ve tek dizinin üzerine çöktü. Küçük kız gece mavisi gözlerini ona dikti. Erkeğin yüzünde mutlu bir ifade vardı. "Hapisten çıktığın için çok mutluyum" dedi en sonunda. Kollarını ona doladı ve kıza sıkıca sarıldı. "Torin'i de bulacağım. Söz veriyorum"
Konstantinova, bir süre öylece durdu. Ardından ufak kollarını onun boynuna doladı. "Bende kurtulduğum için mutluyum" dedi en sonunda. Gözlerini kapadı ve eski bir arkadaşıyla yeniden bir arada olduğunu fark etti. "Tekrar sizinle birlikte savaşmak istiyorum" dedi.
Genç kadın, hemen onların konuştukları balkona çıkan kapının yanında duruyordu. Hemen sırtını duvara dayamış kollarını göğsünde birleştirmişti. Alt dudağını o kadar sert ısırdı ki dudağından kan geldi.
Ruth, doğruldu ve hızlı bir şekilde uzaklaştı. Bir an önce şatodan gitmek istiyordu.
Konstantinova, gözlerini açtı ve hemen arkasındaki kapıya baktı. Az önce Ruth'un enerjisini hissettiğini biliyordu. Öfke ve kıskançlık kadının üzerinde gezindi. Uyandığından beri küçük kardeşini hiç görmemişti. Şimdi annesinin ve babasının ne demek istediğini anlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAH 1- ŞEHVET
FantasíaBu dünya üzerinde insanların kalplerini zehirleyen en büyük kötülükler hapsedildi. Cennet ve cehennem arasında binlerce yıldır süre gelen savaşlar nihayete erdi. En büyük tehdit olan Yedi Ölümcül Günah ise hapsedildi. Gece İblisi Jagan, efendileri t...