Bölüm 19

5.8K 493 18
                                    

İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER...

Kendini kaybetmişti. Onun kendisini kabul etmesinden o kadar mutlu olmuştu ki kendini kaybetmişti. Onunla birleşmiş olmanın verdiği hazza kendini kaptırmıştı. Farkında olmadan onun bütün gücünü çekmişti. Erkeği öldüren kendisi olmuştu.

'Beni kaç kere öldürdün?'

Genç kadın elleri ve dizlerinin üzerine çöktü. Adamın bedeni cehennemin karanlık alevlerinin arasında kalmıştı. Ruth'un bile o alevlere dokunma gücü yoktu.

"Evet, gerçekten fazla yoğundu"

Bedeni tekrar ayakta duruyordu. Az önce yerde acıyla kıvranan adamdan eser yoktu. Bir elini sıkılmış bir halde saçlarının içinden geçirmiş öylece duruyordu. Bir kere daha Şehvet yüzünden ölmüştü. Neyse ki Ruth'un güçleri tamamen içgüdüseldi. Konstantinova kadar hasar veremiyordu.

Dalgın bir şekilde yüzünü ovdu. "En son Kosia beni öldürdüğünde bu kadar canım yanmıştı" dedi bıkkın bir şekilde.

Ruth, yavaşça doğruldu ve ciddi bir ifadeyle ona baktı. "Kontrolümü bu kadar kaybedeceğimi hiç düşünmemiştim" dedi sakin bir şekilde. "Bütün gücünü çekmiş olmalıyım"

Evet, hissetmişti. Genç adam, başını iki yana salladı. Her ikisi de bu kadar ciddi bir konuşma yapmak için fazla çıplaktılar. Samael'in laneti olmasaydı çoktan gerçek ölümü tatmış olacaktı. Lilith'in çocukları gerçekten çok tehlikeli ve güçlülerdi. İşin kötüsü henüz hepsi çok gençti. En büyükleri Torin bile Jagan'a göre bir çocukken Ruth, kundaktaki bebek gibiydi.

Konstantinova'nın da dediği gibi; kontrolsüz güç, güç değildir.

"Babam seni lanetleyerek gerçek ölümü tatmana engel oldu" dedi Ruth en sonunda. Yavaşça erkeğe doğru yaklaştı. "Torin, yalan söylemeni yasakladı." Hemen önünde durdu ve bir elini erkeğe doğru yaklaştırdı. "Beni istiyor musun?"

Bu o kadar saçma bir soruydu ki genç adam gülmesine engel olamadı. "Ölümüme neden olacak kadar çok" dedi erkek neşeli bir şekilde.

"Artık başka bir kadına karşı hissedemeyeceğini biliyorsun değil mi?" diye sordu Ruth dalgın bir gülümsemeyle. Eli erkeğin boynundan göğsüne indi. "Benimle beraber oldun ve beni kabul ettin. Benim lanetimden de mustaripsin artık"

Şaşırmasına gerek yoktu. Bir günahla beraber olup da bundan basitçe kurtulmasının bir yolu olamazdı. Jagan, derin bir iç çekti. Başka hiçbir günahla daha fazla uğraşmayacaktı. Ancak bunun için fazlasıyla geçti. Sonuçta kadını kabul eden kendisiydi.

Derin bir nefes alıp onun ve kendisinin birbirine karışmış kokusunu içine çekti. Bir kolunu kadına sardı ve onu kendisine bastırdı. Ruth, başını onun omzuna yasladı ve gözlerini kapadı. "Bir başkasına ihtiyacım yok" diye fısıldadı erkek en sonunda. "Ben şehvetin kendisine sahibim."

Ruth, buna karşı çıkmadı. Sessiz bir süre birbirine sarılarak öylece durdular. Genç kadın kendisini gerçekten rahatlamış hissediyordu. Gözlerini kapattı. Onun kendisine hissettirdiği duygularla kardeşlerini bulmayı başarmıştı.

Onda yarattığı öfke ile Konstantinova'yı ve kıskançlıkla Gideon'u bulabilmişti. Jagan'ın en büyük arzusunun Torin'i bulmak istediğini biliyordu. Ruth için hiçbir ayrım yoktu. İster Mikaela olsun ister Shian ister Torin, onun için hiçbir önemi yoktu. Yeter ki onlardan birini bulsundu.

YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAH 1- ŞEHVETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin