Bölüm 17

5.3K 493 20
                                    


İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... BOL KEYİFLER...

Kadının inatçılığı gerçekten takdire şayandı. İlk günlerde pek de belli olmuyordu ancak giderek daha çok belli etmeye başladı kendisini. Açlığı onun bu kadar etkileyeceğini düşünmemişti hiç ancak gerçekten belli ediyordu.

Başlarda bitkin ve yorgun görünüyordu. Sonraları gözlerinin altında kara halkalar oluşmuştu. Teni iyiden iyiye solgunlaşmıştı. Yine de Şehvet etkisinden hiçbir şey kaybetmemişti. Jagan, onun zayıfladığını görebiliyordu ancak hala onun üzerinde çok güçlü bir etkisi vardı.

Ruth, beslenmemek konusunda son derece inatçı davranıyordu. Daha önce hiçbir günahın beslenmemek için bu kadar inat ettiğini görmemişti. Onların bu kadar zayıfladığını görmek tuhaftı.

Onun zayıflığı arayışlarını sekteye uğratıyordu. Ancak Ruth bunu önemsemiyor gibiydi. Önceleri burun kanamaları başladı ve en sonunda ara sıra bayılmalarla devam etti.

O kadar kötüydü ki Jagan, onun baygın bedenini elfler diyarına taşımak zorunda kaldı. Yapması gereken şeyin onula sevişmek olduğunu biliyordu ancak Jagan'ın buna cesareti yoktu.

Altın rengi şelalelere baktı dalgın bir şekilde. Kral Targan, onları kabul ettiği için şanslı sayılırdı. Şehvet, tedavi amaçlı bir odaya götürülmüştü. Jagan ise Targan ile görüşmek için taht alanına gelmişti.

"Prensesine yardımcı olacak şeyi bizde bulamazsın" dedi Targan sakince. Ellerini arkasında birleştirmiş hemen erkeğin yanında duruyordu. "Efenin gücünü üzerinde hissedebiliyorum. Seni kendisi için istediği çok aşikâr"

Daha önce Konstantinova'da bunu söylemişti. Onun üzerinde bu kadar büyük bir güç sinmiş olması çok tuhaf bir şeydi. Çok uzun zamandır beraber oldukları için olduğunu düşünmüştü. Ancak elf kralı bile bunu söylüyorsa başka bir şey olmalıydı. "Bir inat çatışması" dedi sakince. "Prensesim sadece biraz şımarıklık yapıyor"

Targan, kaşlarını kaldırarak ona baktı. Ardından bir elini ona doğru uzattı. "Bu basit bir çatışma ya da şımarıklık değil" dedi sakince. Eli erkeğin alnına dokundu. "Bir günahın hislerini uyandırmanın sorumluluğu ağırdır" dedi.

Jagan'ın gözleri karardı ve derin bir karanlığa düştü. Bir an için gözlerinde anılar belirmeye başladı. Onunla beraber olduğu anılardı bunlar. Yatakta ikisinin de iblis bedenleriyle birleştiğini ve balkonda iblis bedeniyle onunla beraber olduğunu görebiliyordu. Bu sefer Şehvet insan halindeydi. Kendiydi...

Erkek, gözlerini kırpıştırarak açtığında gözlerinin önünde tekrar altın rengi şelaleler ve yeşil orman manzarası vardı. Genç adam, derin nefesler alarak kendisine gelmeye çalıştı. Ancak az önceki şey gerçekti yeterince.

Targan, ellerini tekrar arkasında birleştirdi ve derin bir nefes aldı. "Kaçınmaya çalıştığın şey senin içgüdülerin" dedi en sonunda sakince. "Şehvet, her yaratığın en derin içgüdüsüdür. Senin içindeki iblis ve onun iblisi çoktan birleşmiş. Şimdi bilinçsizce ya da bilinçli bir şekilde artık tamamen bir olmak istiyorsunuz"

Erkek başını iki yana salladı ve ellerini saçlarının içinden geçirdi. İblis halinde onunla beraber olmuştu. İkisi de birbirlerine bağlanmıştı. Ona karşı bu kadar hassas olmasının nedeni buydu. Tıpkı Ruth'un ona düşkün olması gibi.

YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAH 1- ŞEHVETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin