İYİ OKUMALAR ARKADAŞLAR... LÜTFEN YORUM VE BEĞENİLERİNİZİ ESİRGEMEYİN... YENİ BÖLÜMLER SİZLERİN YORUM VE BEĞENİLERİNE GÖRE GELİYOR... İYİ EĞLENCELER...
"Beni sevmenizi istiyorum"
Kafasının içinde dönen ses tamamen zafer kazanmış bir kahkahaydı. Erkek derin bir nefes aldı. Kendisini ona bırakmaya hazırdı. En azından öyle hissediyordu. Prensesine güvenmesi gerekiyordu. Başka bir şansı olmayacaktı. Yatağa uzandı ve gözlerini kapattı. "Sizi özledim" diye fısıldadı. "Beni sevmenizi istiyorum."
"Kollarıma gel o zaman" derken sesi çok neşeliydi.
Bu sefer basit bir karanlık değildi. Hayır, kendisine doğru uzanan kolları görebiliyordu. Genç adam derin bir nefes alıp kendisini onun kollarına doğru attı.
Hayatında gördüğü en güzel kadın karşısında duruyordu. Kızıl renkli dolgun ve dalgalı saçları beline kadar iniyordu. Yemyeşil gözleri koyu renkteydi ve parlıyordu. Beyaz bir teni vardı. Göğüsleri ve kalçaları dolgun beli inceydi. Ancak bedeni ne zayıftı ne de çok şişkin olması gerektiği gibiydi. Güzelliği o kadar muhteşemdi ki daha önce hiç onun kadar güzel bir kadın görmemişti.
Jagan, onun hemen karşısında duruyordu. Kendisinin de çıplak olduğunu fark etti. Burası karanlıktı ve ikisinden başka kimse yoktu. Erkek hafifçe başını eğdi. "Prenses" diye fısıldadı. Kraliçe Lilith haklıydı gerçekten de. Onu hayatında hiç görmemiş olsa bile tanırdı. Bu kadından başka hiçbir şey Şehvetin günahına yakışamazdı.
Kadın gülümsedi. O gülümseyişte bile şeytanı görebilirdi. Bir elini erkeğe doğru uzattı. "Beni özlediğini söylemiştin" dedi. Sesinin yarattığı şehvet şimdi eskisinden daha büyüktü. "Seni sevmemi istemiyor musun?"
Jagan hafifçe başını eğdi ve ona doğru yürüdü. Ufak bir kadın olmamasına rağmen onun kollarının arasında ufacık kalıyordu. Parmak uçları kadına dokundu ancak hissettiği ya da beklediği sıcak ya da yumuşak beden değildi. Buz gibi soğuk ve sertti. Jagan bakışlarını aşağı indirdi. Bir elini sırtından yukarı çıkardı ve omzundan aşağı indirdi. Dolgun göğsüne dokundu. Ancak yine de soğuk elini yakıyordu sanki.
Hayır, bu gerçek olamazdı. Şehvet, her zaman sıcak olmalıydı. Bu kadının yumuşak ve sıcak olduğunu hissedebiliyordu. Yavaşça öne doğru eğildi ve dudaklarını kadının alnına bastırdı. Dudaklarının altındaki soğukla karıncalandı.
"Hoşuna gitmedi değil mi?"
Erkek başını eğdi ve ona baktı. Şehvet'in dudakları hala gülümsemeyle kıvrılmış haldeydi. "Çok soğuk" diye fısıldadı ona.
Kadın başını salladı. Ardından ellerini ona doğru uzattı ve yüzünü elleri arasına aldı. "Çok üşüyorum" derken yüzündeki gülümseme yerini ciddiyete bırakmıştı. "Burası çok soğuk"
Soğuk...
Jagan kaşlarını çattı. "Bir buzun içinde gibi" diye fısıldadı. Bir an durdu ve geri doğru çekildi. "Sizi bir buza hapsettiler" dedi. Bunu fark etmek iyi gelmişti. En başından beri yanlış yerlerde arama yapıyordu.
Şehvet sadece başını salladı onu onaylamak için. "Her zaman çok soğuk. Beni sevmiyor. Sürekli canımı yakıyor. Beni ısırıyor sanki" dedi sesi sıkkındı. Ellerini erkeğin göğsüne dayadı. "Senin sıcak olduğuna eminim" diye mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YEDİ ÖLÜMCÜL GÜNAH 1- ŞEHVET
FantasíaBu dünya üzerinde insanların kalplerini zehirleyen en büyük kötülükler hapsedildi. Cennet ve cehennem arasında binlerce yıldır süre gelen savaşlar nihayete erdi. En büyük tehdit olan Yedi Ölümcül Günah ise hapsedildi. Gece İblisi Jagan, efendileri t...