(Multimedia : Ayla Özden)
(Playlist : Lana Del Rey - Dark Paradise)
Gözlerimi açtığımda ilk aklıma gelen şey Görkem oldu. Hızla sol tarafıma döndüğümde yatakta yalnız olduğumu fark ettim. Ne bekliyordum ki? Sabaha kadar başımda durmasını mı? Ah, saçmalık.
Kollarımı yukarı kaldırıp gerinmeye başladığımda karnımda oluşan sızıyı fark edip durdum. Bazen fazla unutkan olabiliyorum. Yatağın kenarından bacaklarımı sallandırıp esnemeye başlamıştım. Neden hala uykum var?
Yatağın kenarındaki telefonumu elime alırken altında bir kağıt olduğunu gördüm.
Üzgünüm koca bebek ama çok hareketli uyuyorsun, gece boyunca kıpırdanıp durdun. Bir de uykunda konuştuğundan haberin var mı? Bu şartlar altında uyumam mümkün değil. Bir ihtiyacın olursa sana bir telefon uzaktayım. Yanında olmadığım süre boyunca kendine zarar vermemeye çalış.
Notu 12 kez okuduktan sonra çöpe attım. Uykumda mı konuşuyordum? Ne dedim acaba? Eğer eline bir koz vermiş olsaydım nota yazıp benimle çoktan dalga geçmiş olurdu. Önemli bir şey olmamasını dileyerek saate baktım. Hala uykulu olmamın sebebi saatin çok erken olmasıydı. Yüzümü yıkadıktan sonra dolabı kurcalamaya başladım. Dün yatağımın üstünde duran, Görkem'in dalga geçtiği çamaşırlarım hala burda duruyordu. Onları yerlerine yerleştirip üstüme bol kot pantolonumu giydim. Yırtık desenleri olduğu için üstüme düz bir tişört giyip çıkmayı tercih ettim. Merdivenlerden dikkatle inerken annemi mutfakta gördüm. Yemek yapmaya bayılıyordu. Yemek yapmayı bu kadar seven birinin formunu nasıl koruyabildiğini düşündüm. Tamam, annem benim gibi miskin ve üşengeç biri değildi. Düzenli olarak egzersiz yapıyordu ama ben onun kadar yemek yapsam büyük ihtimalle hepsini yerdim ve obeziteyle mücadele etmeye başlardım. İradesini takdir ederken son basamağı da indiğimde karnım hiç ağrımıyordu. Bugün biraz daha iyiydim sanırım.
"Günaydın Ayla Hanım. Mutfaktan gelen bu güzel kokular da ne böyle?" diyerek anneme sarıldım. Nedenini bilmiyorum ama insanlara sarılmak veya onları öpmek bana mutluluk veriyordu. Birine sarıldığımda sanki ondan yüklü bir enerji almışım gibi neşeyle doluyordum. İçim ısınıyordu. Bu yüzden sarılmayı sevmeyen insanları hiç anlayamıyorum. Bazen anneme karşı öyle fazla sevgi gösteriyordum ki o bile sıkılıyordu. Sanırım kendime sarılabileceğim büyük bir peluş hayvan almalıydım. Sonuçta sarılmak sarılmaktır. Hatta bir ara Free Hug etkinliği düzenlemeye karar vermiştim. Öyle ki kocaman bir pankart bile hazırlamıştım. Annem de bana dışardaki insanların bu etkinliğe benim masumiyetimle yaklaşmayacağını bu yüzden bunu yapmamam gerektiğini söylemişti. Annesini her zaman dinleyen biri olduğum için vazgeçmiştim tabiki.
"Pankek ve taze sıkılmış portakal suyu. Üzgünüm tatlım işlerim var senden önce çıkmam gerek. Seni seviyorum, kendine iyi bak." Dedikten sonra beni öpüp siyah ceketini üstüne geçirdi. Baştan aşağı siyah giyinmiş olması beni gerçekten şaşırtmıştı. Normalde annemin tarzı böyle değildi, şık giyinirdi. Ama üstündekiler daha rahat şeylerdi ve aceleyle seçilmiş gibiydiler. Bu planlanmış bir yere gitmediğini gösteriyordu. Merak etsem de çok acelesi olduğunu anladığım için sormadım.
"Ben de seni seviyorum. Akşam görüşürüz." Dediğimde bana el sallayarak aceleyle ayakkabılarını giyip çıktı. Bu telaş da neydi böyle?
Annemin yaptığı pankekleri tabağa koyup yemeye başladım. Lezzetli olmuşlardı. Portakal suyum da bittiğinde spor ayakkabılarımı ayağıma geçirip evden çıktım. Çantamı tek omzuma takarken her gün aynı şeyleri yaşadığım sıkıcı bir hayatım olduğunu düşündüm. Uyu, uyan, kahvaltı, servis, Görkem'le didiş, Seren'den kork, Irmak'la dertleş.. Fazla monotondu. Benim gibi sıkıcı bir kız için bile. Okuldaki saçma olaylarsa başımı şişirmekten başka bir işe yaramıyordu. Okul servisi önümde durduğunda merdivenlere adım atarken acı bir fren sesiyle olduğum yere çivilendim. Servisin önünde duran siyah arabadan inen Görkem'i gördüğümde ağzım açık kaldı. Hayatımın monoton olduğunu söylerken bundan söz etmiyordum. Demek istediğim daha farklı bir şeydi. Görkem'le kavga etme olaylarını daha erkene çekmek değil!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kraliyet Ailesi
Novela JuvenilYeni okulundaki tuhaf sistemle kendini taht kavgalarının arasında bulan Öykü'nün başı bir de onunla hiç alakası olmayan bir aile meselesiyle belaya girmiştir. Tüm bu problemlerden kurtulmaya çalışırken bir yandan da kendiyle olan savaşında galip olm...