28= düğün

649 27 0
                                    

Her genç kızın hayalinde; beyaz atlı bir prensin gelip onu bulması ve mutlu bir hayatın içine sürüklenişi vardır.

Benim hayalim karadeniz gibi olmaktı. Karadeniz gibi güzel, karadeniz gibi asi, karadeniz gibi hırçın...

Hayatın beni nereye sürükleyeceğini bilmeden, hiç bilmediğim ama hep hayalini kurduğum yere, karadenize yolculuğumu başlattım. Beni orda ne bekliyordu yada tüm düzenimi geride bırakmak bana zorluk çıkarıcak mıydı? Bilmiyordum ama denedim...

Denedim ama karadeniz gibi olabildim mi bilemiyorum. Olamadıysam bile bir şeyi çok iyi biliyorum. Uçakta kucağına düştüğüm adam benim kaderimdi. En yakın arkadaşımın evleneceği adam benimde aşık olduğum adamdı.

Çok fazla canım yandı. Peki buna değdi mi?

Kesinlikle evet.

O adam bana bir hayat bahşetti. O adam bana bir aile verdi ve beni sevdi. Bana dünyanın en güzel, en güçlü kadını olduğumu hissettirdi. O benim tahirimdi ve bundan sonra hep benim tahirim olarak kalıcaktı.

"Nefes hadi kuzum." Bana seslenen asiye ablayla daldığım düşüncelerimden çıktım. Geçmişe dönüp bakmak bana biraz garip gelmişti. Sahiden ne kadar farklıymış hikayem.

"Ya asiye abla endişe etme. Zaten her şey hazır. Bi tek düğün salonuna gidip gelinliği giyinmek ve evet demek kaldı," diye onu sakinleştirmeye çalışmam başarısız sonuçlanmıştı. Titreyen bedenimle ondan daha heyecanlı olduğumu apaçık ortaya koyduğum belliydi.

"Böyle gidersek düğününe geç kalan bir gelin olucaksın nefes."

"Tamam mercan iyiyim ben hadi gidelim. Sadece biraz heyecan var." Tedirgin bir şekilde gülümsemem hâla heyecanlı olduğumu göstersede bu sefer fazla aldırış edilmedi.

Heyecan yapıcam tabi ya. Gelinim ben...

                           *****

Tüm kadınlar olarak düğün salonuna varmış ve gelin odasına gelmiştik. Herkes hazırlanıp giyindikten sonra saçlarımız yapılmaya başlandı.

Yaklaşık 3 saatin ardından hepimiz hazırdık. Sadece nikah memurunu beklemek kalmıştı.

Acaba tahirde hazırlanmış mıdır? Asiye abla düğünden önce gelini görmek uğursuzluk getiriyor diye tahiri benim yanıma yaklaştırmıyordu. Asiye abla işte...

Uzun bir bekleyişin ardından içeriye giren mercan bize nikah memurunun geldiğini bildirdiğinde kalbime karşı konulamaz bir çarpıntı girdi. Öyle hızlı atıyordu ki bir adım atsam heyecandan ölücektim sanki.

Tahir beni almak için gelin odasına geldiğinde çok özlediğimi hissettim. Siyah damatlığının içinde kusursuz bir şekilde karşımda duruyordu. İşte benim sevdiğim adam. O benim karadenizim...

Tabi ya ben aslında karadeniz olmayı değil, ben aslında karadenizi almayı istiyordum. Tahir benim karadenizimdi. Ben hedefime ulaştım.

"Harika görünüyorsun." Benim büyülendiğim kadar o da benden büyülenmiş gibiydi. Birkaç adımda yanıma ulaşıp koluma girdi "gidelim." Diyerek beni gelin odasından çıkardı.

Büyük salonun içinde nikah masasına doğru ilerlerken tüm gözler üzerimizdeydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Büyük salonun içinde nikah masasına doğru ilerlerken tüm gözler üzerimizdeydi. İnsanlar mutlu yüz ifadeleriyle bizi alkışlıyorlardı.

Kırmızı halıdan geçerek nikah masasına oturduğumuzda bendeki heyecan daha da arttı. Nikah memuru masada oturmuş önündeki defteri açıyordu. Evliliğe doğru giden her bir adımda kalbim ritmini bozup daha da hızlanıyordu.

Nikah memuru bize adımızı ve soyadımızı sorduktan sonra o malum soruyu sordu. Ama kelimeler her zaman söylenen kelimeler değildi. Farklıydı. Bizim gibi...

"Aşıkken, mutluyken, üzgünken, aileyken... her zaman nefes hanımın yanında olmaya söz veriyor musunuz?"

"Eveet."

Kalp ritmim giderek arttığında o soru bana yöneldi.

"Aşıkken, mutluyken, üzgünken, aileyken... her zaman tahir beyin yanında olmaya söz veriyor musunuz?"

"Eveeeeet." Salonda büyük bir coşku hakimken benim gözüm sadece karadenizi görüyordu. Benim karadenizimi, tahirimi.

Nikah şahitlerimizde evet dedikten sonra her şeyin bitmesine bi tek imza atmak kalmıştı. Benim şahidim asiye abla iken tahirin şahidi mustafa abiydi.

"O zaman belediyenin bana verdiği yetkiye dayanarak bende sizi karı koca ilan ediyorum."

İmzalar atıldı ve biz sonsuza kadar beraberliğimizi kutladık. Elimdeki evlilik cüzdanıda bunun en büyük kanıtıydı.

Ben artık eksik değildim. Ben tamdım ve hiç olmadığım kadar da mutlu. Bu koca salon bizi kutlarken ilk defa bir ailem olduğunu hissettim. Uzun zamandır hissettiğim boşluk bugün tamamen dolmuştu.

Ben NEFES KALELİ olmuştum.

Uzun bir aradan sonra yeniden merhaba. Bu uzun bir aranın sebebi hikayeye olan ilginin azalmasıydı. İlgi ne kadar az olursa olsun sonunu getirmeye karar verdim. 30. Bölümde final bölümünü atıcam. Son 2 bölüm.

Lütfen oy vermeyi ve en önemliside yorum yapmayı unutmayın.😊😊

Diğer hesabım olan sans_melegim01 hesabınıda takip etmeyi unutmayın. Burdaki hikayelerimin son bölümlerini de attıktan sonra o hesaptan hikaye atmaya devam edicem ama neftah kurgusu olan hikayeler yazmayacağım.

Aşk Senle Kokuyor (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin