8. Bölüm: Sesimi duyan var mı?

1.5K 114 116
                                    

        Korkuyordum, hem de çok korkuyordum. Kedimi çok çaresiz hissediyordum. Gidecek yerim, çalacak kapım yoktu. Düşmüş olduğum bu bataklıktan nasıl çıkacağımı düşünüyordum. Sessize almış olduğum telefonumun ışıkları sönmek bilmiyordu. Yatakta iki büklüm yatıyordum. Vücudum istemsizce titriyordu. Korku bütün hücrelerime hapis olmuştu. Karanlığın içinde yanan tek şey telefonumun ışığıydı.

            Beni bu beladan kim kurtarabilirdi? Babam mı? Hayır, ona söyleyemezdim. Bana inanmazdı, bütün sucu bende bulurdu. Peki, annem? Anneme söylememin bana faydası olmayacaktı. Olanları doğruca babama anlatırdı. Ağlamaktan başka yapabileceği bir şey yoktu. Geriye sadece halam kalıyordu. Ona söylersem belki yardımı olabilirdi. Ya da Ali’yle Mert’ten yardım almalıydım. Yardım isteyebileceğim başka kimse de yoktu. Bunlardan da ses seda çıkmazsa, onunla (sapık) buluşmak zorunda kalabilirdim. Hatırladığım kadarıyla güçlü kollara, uzun boya sahipti. Bense onun yanında zayıf kalıyordum. Korkumu sapığıma belli etmemeliydim. Korkumun kokusunu alırsa, bundan cesaret alarak daha ileriye gitmek isteyebilirdi. Bu yüzden ona tehdit içerikli mesajlar atmalıydım. Gözünü korkutmam gerekiyordu.

            Bir saattir aralıksız olarak mesajlar atıyordu. Mesajlarını okumadan siliyordum. Mesaj atmaya devam edince telefonu kapattım. Sağlıklı düşünemiyordum. Bütün vücudum gerilmişti. Uyumalıydım, uyandığımda ne yapacağıma karar vermeliydim. Şimdilik yapabileceğim bir şey yoktu.

            Sabah kahvaltısı için annem beni bakkala gönderdi. Bakkala gitmeye tereddüt ediyordum. Beni takip ettiğini söylemişti. Sabahın sessizliğinden yararlanıp beni kaçırmasından korkuyordum. Bütün tereddütlerimle birlikte bakkala gittim. Her şey yolunda ilerliyordu. Annemin sipariş etmiş olduğu üç yumurta, iki ekmeği aldıktan sonra, “Hayırlı işler” deyip bakkaldan çıktım. Son kez etrafıma göz gezdirdim. Kimsecikler yoktu. Bu fırsattan yararlanıp koşar adamlarla eve gidiyordum ki ara sokakların birinden çıkan siyah minibüs önümü kesti. Ne olduğunu anlayamadan, minibüsün arka kapıları açılıp içinden iki siyah giysili adam çıktı. Geri geri gitmeye başlıyordum ki kirli sakalları olan adam kolumu tutup “Biz olmadan nereye gidiyorsun” dedi. Gözlerinin içine korkuyla bakıyordum. Üzerimdeki şoku anlatamamışken kıvırcık saclarını başının üstünde topuz yapmış olan adam ensemden kavrayarak beni arabaya sokmaya çalıştı. Arabaya girmemek için direniyordum. Ellerimdeki poşetler yere düşürmüştüm. Yumurtalar birer birer kırıldı. Bu kargaşaya ekmeye ve yumurtaya basa basa direniyordum. Daha fazla direnemedi ayaklarım, boyun eğmek zorunda kaldım.  Arabanın içine sertçe attılar, içerde bekliyordu beni. Beni yakalamanın vermiş olduğu mutlulukla gülüyordu bana. Artık onun alanına girmiştim. Bütün korkularım gerçek olmuştu. Adamlarından biri sağıma diğeri ise soluma oturdu. Bağırmamam içinde ağzımı elliyle kapattılar. Kirli sakalları olansa silahı böbreklerime doğru dayayarak “Kıpraşma yoksa sıkarım” dedi.  Sapığım bana doğru yaklaşmaya başladı. Yüzüme o kadar çok yaklaşmıştı ki nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Nefeslerimiz karışıyordu. Kulağıma doğru eğilerek “Artık benimsin. Bunu kabullen, çabalamanın bir anlamı yok” dedi. Bu sözlerinden sonra gözlerimden istemsizce yaşlar akmaya başladı.

 “Uyan Kukla, oğlum kalk, rüyaydı kalk”

“Dokunma bana!” diye çığlık atarak uyandım.

“Kâbus gördün, al suyu iç” diyerek annem elindeki suyu uzattı bana.

        Demek ki her şey rüyaydı. O kadar gerçekçiydi ki biran sonumun geldiğini düşündüm. Annemin vermiş olduğu suyu kana kana içtim. Bardak ellerimde titriyordu içerken su dudaklarımdan taşıp göğsüme döküldü. Annemse rüyamı anlatmamı bekliyordu. Bu konu hakkında konuşmak istemediğimi söyleyip banyoya yüzümü yıkamaya gittim. Hala gördüklerimin etkisindeydim. Bütün kıllarım diken diken olmuştu. Soğuk suyla yıkadım yüzümü, birazcık olsun kendime gelebilmiştim. Banyodan çıktığımda annem, “Kendine geldiysen, bakkala gidip üç yumurta iki ekmek al” dedi.

KUKLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin