2. Kısım 9. Bölüm : Güven

985 42 119
                                    

Kukla 2. Kısım 9. Bölüm: Güven

Uyandığımda her şeyin başladığı yerdeydim. Gözlerimi tavandan alıp sargılı koluma oradan da serumun akmış olduğu damarlarıma çevirdim. Bulanıklaşan görüntüler netleşmeye başladığında odanın içindekileri seçebiliyordum. Mehmet Han çiftliğinde kaldığım günler süresince yattığım yatağın üzerindeydim. Orman elindeki tepsinin üzerindeki kahveleri taşırmamaya özen göstererek, tedirgin adımlarla yatağın ucundan geçip pencerenin kenarında oturan Mehmet amcayla doktorun yanına gitti. Kahveleri uzatırken, Doktor Orman'ı göz ucuyla süzüyordu.

Henüz uyandığımı fark etmemiştiler. Benden habersizce konuşuyordular.

"Kukla'nın başına gelenler tek başına atlatılabilecek şeyler değil. Bu sefer kesinlikle yardıma ihtiyacı var ve bunun kararını diğer seferki gibi ona bırakmayın." dedi Doktor.

"Bilemiyorum." dedi Mehmet amca pencerenin önünden gecen bulutları süzerken. "Belki başka yolu vardır."

"İlaç tedavisini mi kastediyorsunuz?"

"Olabilir! Siz ne düşünüyorsunuz, bu konuda Doktor Bey."

"Başarısız." dedi kahvesinden bir yudum alırken. "Tek başına başarısız kalır. Daha öncede bunu denemiştik. Ve o zaman da Kukla buna karşı çıkmıştı."

"Ne yapmamızı istiyorsun. Hastaneye mi kapatalım çocuğu?" Dedikten sonra elindeki fincanı sertçe yere vurdu Mehmet amca.

Bıyıklarına bulaşan kahve telvesini iki parmak ucuyla temizleyen Doktor, Mehmet amcanın karşısında sessizce durdu.

Kızgınlığı kırışan kaz ayaklarından belli olan Mehmet amca, "Orman! Orman, Orman hangi cehennemdesin kızım buraya gel," diye kapıya doğru bağırdı.

Telaşla odaya giren Orman, Mehmet amcanın karşısında rüzgârda sallanan yaprak gibi titriyordu.

"Bir emriniz mi var beyim?"

"Masaya bulaşan kahveyi göz ucuyla işaret edip, "Kör müsün? Temizle şunu." dedi.

Masaya bulaşan kahveyi cebinden çıkarmış olduğu bez parçasıyla ovalayarak sildikten sonra, "Başka bir emriniz var mı?" diyerek gitmek için izin istedi.

"Çok uzaklaşma çağırınca gel."

Orman'ın gitmesiyle kaldıkları yerden konuşmalarına devam ettiler.

"Hastaneye değil de..." Mehmet amcanın tepkisini ölçmek istermişçesine bir süre sessiz kaldı Doktor. "Ailesine ihtiyacı var." dedi.

"Aile," kavramını söylerken çatlayan ses telleri bu konuda Mehmet amcadan çekindiğini gösteriyordu.

"Aile mi kaldı doktor? Allah aşkına neden bahsediyorsun." deyip güldü Mehmet amca. "Onun ailesi bundan sonra benim."

Mehmet amca bunu söylerken kendinden o kadar çok emindi ki, doktor tek kelime dahi edemedi. Sessizce karşısında durup, "Sanırım Kukla'nın değil de senin hastaneye yatmanın zamanı gelmiş," diyerek iç geçirdi.

"Aile ilaçlardan da hastaneden de daha güçlüdür. Bu yaştaki çocuklar fevri kararların kurbanı olurlar. Eminim ki ailesi de onu özlemiştir. Ve her şeye rağmen onu affedeceklerdir. İsterseniz ailesiyle bu konuda konuşabilirim."

Ayaklarını üst üste atan Mehmet amca, dizlerinde birleştirdiği parmaklarını çıtlattı. Karşısında oturan Doktor, idam kararını bekleyen suçlu gibi tedirgindi. Mehmet amcanın git gide kalınlaşan kaz ayakları ruh halinin ne derece çalkalandığını gösteriyordu.

KUKLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin